Yaklaşık on yıl önce Almanya, 1945 sonrasındaki ilk savaşına katılmıştı. Hiç kimse bu NATO savaşını olanaklı kılacak olan gücün, daha önceleri pasifist ve antimilitarist bir parti olan Yeşiller olabileceğini tasavvur edememişti. 24 Mart 1999’da ilk bombalar atıldı. NATO’nun Yugoslavya’ya karşı başlattığı savaş, bir zamanlar »Yeni Sol«un ve ekoloji hareketinin politik formasyonu olarak kurulan, barış hareketini parlamento sıralarında temsil edeceğini iddia ...
Read More »İbrahim Kaypakkaya ve Mızrak-Çuval Meselesi
1973’ün 18 Mayıs sabahı, Diyarbakır hapishanesinde gözaltında iken gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren İbrahim Kaypakkaya, 71 devrimci çıkışının Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan ile birlikte öne çıkan üç radikal devrimci önderinden biri. Ne var ki, 2009’un 18 Mayıs’ında Kaypakkaya’nın doğrudan yaşamını ve fikirlerini değil, yaşamının ve fikirlerinin tartışılmasının önündeki engellerden birini ele alacağız. Sol içi sansürü. İbrahim Kaypakkaya neden sansüre, ...
Read More »Karl Marks Yanıldı, Avrupa da değil, Dünyada 'Bir Hayalet Kol Geziyor'
“Eğer insanlığın çoğunluğu için etkili olabileceğimiz yeri seçmişsek, hiçbir yük bizi kamburlaştıramaz, Çünkü artık o herkes adına ödenen bir bedeldir; artık tadına vardığımız şey yoksul, kısıtlı, bencilce bir sevinç değildir, mutluluğumuz milyonlara aittir, eylemlerimiz sessiz sedasız ama sonsuza dek etkisini sürecek ve küllerimizi soylu insanların çakmak çakmak gözlerinden çıkan yaşlar ıslatacaktır…“[1] Evet, Dünya proletaryasının bilge ustası, proletarya biliminin dehası, ...
Read More »Avrupa (için) eylem günleri
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ETUC 14-15 ve 16 Mayıs 2009’u Avrupa Eylem Günleri olarak ilan etti. ‚Krizle mücadele. Avrupa için sosyal anlaşma. (Krize) neden olanlar ödesin‘ başlığı altında 14 Mayıs’ya Madrit ve 15 Mayıs’ta Brüksel’de gerçekleştirilen yürüyüş ve mitinglerden sonra bugün Berlin ve Prag’da düzenlenecek yürüyüşlerle eylem günleri sona erecek. Avrupalı sendikalar küresel mali ve iktisadi krizin ‚iktisat ve sosyal sistemlerimizi‘ ...
Read More »Zapatistalar Tekirdağ F Tipine Nasıl Girdi?[*]
„Zor olan başarılır, imkânsız olan vakit alır…“[1] Aslında nakledeceğim öykü, tam Aziz Nesin’in ağzına layık… Rahmetlinin 40’lı yıllarda yazmaya başladığı hesaba katılırsa, demek ki 70 yıla yakın zaman geçmiş. Ve bu ülke hâlâ Aziz Nesin’lik olmaya devam ediyor… Bu da bir başarı, herhâlde…
Read More »Obama'nın "Büyük Oyun"U Veya Saldırının "Yönü"![*]
Finansal Tsunami, Öncü Sarsıntıdan Büyük Çöküşe Mi? Kapitalizmin Krizi Ve İşçi Sınıfı
Sermaye krizin bütün yükünü işçi sınıfı ve emekçilerin üzerinden çıkarmaya çalışacaktır. İşsizlik, umutsuzluk ve açlığın yaygınlaşması muhtemeldir. İşçi sınıfı bulunduğu mevzileri korumalı, kendine dayatılan her türlü uygulamayı reddetmelidir. En ufak hak gaspına, işten atılmalara ve tensikatlara karşı bir taban örgütlenmesi olan direniş komiteleri kurulmalıdır. Bu komiteler atölye, işyeri, fabrika, sanayi bölgesi ve havza düzeyinde yaygınlaştırılmalıdır. İşçi sınıfı „krizin bedelini krizi ...
Read More »"Nankör İnsan, Her Şeyin Fiyatini Bilen Fakat Hiçbir Şeyin Değerini Bilmeyen Kimsedir!" [1]
Özgür Ansiklopedi Küresel ısınma‘yı, „insan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artışa verilen isimdir.“ Şeklinde açıklıyor. Özlü olarak ifade edilen Küresel ısınma’nın sonuçlarına Şubat 2007 tarihli BM Raporunun[[3]] kısaca açıklamalarına yer verecek olursak; KONU BAŞLIKLARI: 1- Giriş 2- Dünya Su Günü ve Susuz Dünya 3- Suyun İnsanın Varlığında, Yaşamında ve Sağlığında ...
Read More »ÖES Deneyimi – Dün, Bugün ve yarın…[1]
„Bir şeye ait her şeyi öğrenin; her şeye dair bir şeyler bilin.“[2] Onur hocam beni bu panele çağırdığında, neler söyleyebileceğim, daha doğrusu – söylenecek çok şey var, ama bunları güncel sorunlarımızla nasıl bağlantılı kılabileceğim üzerine, doğrusunu isterseniz epey düşündüm… Onur benden ÖES (Öğretim Elemanları Sendikası) deneyimi üzerine konuşmamı istemişti; sona erdirilmesinde katkıda bulunanlar arasında benim de olduğum, ama sanırım ki ...
Read More »Siyasi kültür, Ergenekon, "Mustafa Kemal'in Askerleri" ve Sol
Türkiye’de geçerli siyasi kültür esas itibariyle 1920-1938 döneminde oluşmuş, rejimin tüm kurumlarına derinlemesine sirayet etmiş, bugün de belirleyici olmaya devam eden ‚tuhaf‘ bir kültürdür. Yakın tarihin baştan aşağı tahrif edilip, ihtiyaca göre yeniden ‚inşa edilmiş‘ bir versiyonuna, Mustafa Kemal’in putlaştırılmasına, devletin kutsanmasına dayanmıştır. Böylece Eski Rejim kendini yepyeni bir şey olarak sunmayı başarmıştır. „Yenilikçi“ Osmanlı bürokratik elitinin devamı olan egemen ...
Read More »