Anasayfa , Köşe Yazıları

Köşe Yazıları

Siyasi kültür, Ergenekon, "Mustafa Kemal'in Askerleri" ve Sol

Türkiye’de geçerli siyasi kültür esas itibariyle 1920-1938 döneminde oluşmuş, rejimin tüm kurumlarına derinlemesine sirayet etmiş, bugün de belirleyici olmaya devam eden ‘tuhaf’ bir kültürdür. Yakın tarihin baştan aşağı tahrif edilip, ihtiyaca göre yeniden ‘inşa edilmiş’ bir versiyonuna, Mustafa Kemal’in putlaştırılmasına, devletin kutsanmasına dayanmıştır. Böylece Eski Rejim kendini yepyeni bir şey olarak sunmayı başarmıştır.  “Yenilikçi” Osmanlı bürokratik elitinin devamı olan egemen ...

Devamını Oku »

"Futbol Asla Sadece Futbol Değildir"[1] – "Football Against the Enemy"

“Öğretmen sınıfta gökyüzü ile ilgili bir yazı okudu. Öğrencisine sordu: Ayşe gökyüzünde duyduğun yıldızlardan bir kaçını söyler misin? Pop yıldızları,sinema yıldızları,futbol yıldızları…”  Kapitalizmin “her şeyin pazarlanabileceği” anlayışına uygun olarak bir takım değişiklikler yaşayan futbol endüstrisi ne zaman oluştu? Kitleleri hop oturtup hop kaldıran, binlerce insana aynı anda bir marşı söyleten ve her sınıftan insanı etkileyen futbol hakkında ne biliyoruz? Nasıl ...

Devamını Oku »

Iıı. Büyük Buhran: "Fin De Sıècle" Ve İnsan(Lık)[1]

“Piyasa ütopyasının bir kenara bırakılması bizi toplumun gerçekliği ile karşı karşıya getirecektir.”[2]  “Fin de siècle” Fransızca’da “çağın sonu” anlamına gelir; bir devrin, bir dönemin bittiğini de ifade ediyor. İngilizce’de de Fransızca yazılışıyla kullanılan “fin de siècle” deyimi, “şaşaalı bir devrin tükenişini ve çöküşünü” anlatırken, farklı nitelikte yeni bir devrin başlangıcına gelindiğini de ima eder…

Devamını Oku »

Kızılelma mı, Nabucco mu?

Obama ziyaretinden sonra başlayan tartışmalar ve güncel diplomatik girişimler, Türkiye egemenlerinin bedeli hayli yüksek olması muhtemel bir »jeopolitik pokere« oturduklarına işaret ediyor. Ülke içerisinde yürütülen operasyonlar, askerî şiddetin tırmandırılması, bilhassa DTP’ye yönelik sindirme girişimleri dikkatleri iç politikaya çekse de, dış politikada atılacak olan adımlar hayli şamata çıkaracak gibi görünüyor. Türkiye-Ermenistan ilişkileri bağlamında yürütülen tartışmaların çıkardığı toz-dumana pek aldanmamak lazım. Her ...

Devamını Oku »

Antisemitizm, "Terörizme Karşı Mücadele" Ve Siyonizm[1]

“Ben barbarların atlarını iyi bilirim. Bir ben dururum onların karşısında, bir ben, gençliğin yüreğiyim her daim, yüreğiyim beyaz kanatlı atlıların.”[2] “Piyanist” filmini seyrettikten sonra bugün Gazze’de olan-bitenleri konuşmak, ister istemez insanın aklına, “Dün Nazilerin elinde tarihin en büyük soykırımlarından birine uğrayanlar, bugün nasıl olup da çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın, sivil demeden Filistinlileri katleder?” sorusunu getiriyor akla.

Devamını Oku »

"İmparator"Un Obama'sı[*]

 “Her kukuletalı keşiş değildir.”[1]  Soruyorlar… “Obama ABD’nin Gorbaçov’u olabilir mi?”[2] Diyorlar… “Obama kovboy hukukuna son versin”![3] Ardında da “iddia” ediyorlar… “Obama sayesinde değişim, reform ve ilerleme gibi sözcükler yeniden sola geçti. O bir mesih değil ama XXI. yüzyılın ‘Yeni Düzeni’ni kurabilir”![4]

Devamını Oku »

1 Mayıs'a Doğru Yerel Seçimlerin Sonuçlari Üzerine

Küresel düzeyde ve senkronize özellik taşıyan kapitalist krizin etkilerinin hissedildiği ve Ortadoğu’nun yeniden dizaynının gündemde olduğu koşullarda Türkiye’de yerel seçimler yapıldı. Krizin yıkıcı etkilerinin Ekim 2008’de ortaya çıkmasıyla, işçi sınıfı harekete geçti. İşten atılma, işyeri kapatmalarına karşı Gürsaş, Tezcan, Brisa ve Sinter’de fabrika işgal eylemleri yaptı. Ayrıca fiili sokak yürüyüşleri, çeşitli direnişler ve gösteriler gerçekleştirdi. Krize karşı işgal, direniş, grev ...

Devamını Oku »

Krizin Ekonomi-Politiği[1]

“Plus ça change plus c’est la même chose!”[2]  Krizin ekonomi-politiğini kavramak, açıklamak; ilk adımında somuttan soyuta yönelmeyi “olmazsa olmaz” kılar. Özellikle sosyalizmin ikinci büyük dalgasının geri çekilmesiyle, yani reel sosyalist sektörel deneyimin likidasyonuyla devreye sokulan postmodern “elveda”/ “tarihin sonu” söylencelerinin yığınlar nezdinde yarattığı erozyon; soru(n)ları yeniden irdelerken (devrimci soyutlamadan asla vazgeçmeden!) somuttan hareket etmemizi vazgeçilmez kılıyor. (Biliyorum bu tutumum, “olguculuk”, ...

Devamını Oku »

1 Mayıs 2009'da Taksim'e!

“Cesaretini kaybeden herşeyini kaybetmiştir.”[1] 2008’in 1 Mayıs’ına doğru; “… ‘Ayaktakımı’ Gemileri Yaktı” ve “Ne Olursa Olsun Taksim’deyiz” diye haykıran iki gazete manşeti her şeyin özetiydi sanki…[2] Şimdilerde, bir yıl sonra değişen bir şey yok; manşetler yine aynı… Yeniden ve bir kez daha, “imkânsız” dediklerini mümkün kılmak için düşeceğiz Taksim yoluna; Nâzım Hikmet’in, “ta ata aa ta ta ha ta tta ...

Devamını Oku »

Picasso ve Faşizmin Resmi; GUERNİCA!

”Güzellik yoluyla, duyumsayan insan biçim ve düşünceye götürülür; güzellik yoluyla, düşünen insan geriye özdeğe götürülür ve yeniden duyu dünyasına kazanılır… Güzellik iki karşıt durumu, duygu ve düşünce durumlarını bağlar.”[1]   Doğumunun 128.yılı (25 Ekim 1881), Ölümünün ise 36.yılı (8 Nisan 1973), Guernica’yı çiziminin ise 72.yılı (1937) vesilesiyle, bir bütün olarak Picasso’yu, sanatını ve onun toplumsal olaylara karşı duyarlılığını ifade etmek gerekiyor. ...

Devamını Oku »