ÖSS, KPSS, KPDS, TUS, ALES, TCS, AÖS, SBS, STS, JANU, YÇS, DGS, PMYO, TND, ÜDS, YÖS, ALS, AOS, SBS, YÖS… Merkezî olarak yapılan sınavlardan bazıları. Sadece ÖSYM’nin 2009 yılı takviminde 34 sınav var. Görünen o ki, Türkiye’de en hızlı gelişen sektörlerden biri ‘sınav sanayii’… Fakat gözden kaçan çelişik bir durum var: sınav sanayi sektörü hızla gelişirken eğitim sistemi çöküyor. Eğitimin ...
Read More »"PKK'yi tasfiye projesi" üzerinde dolaşan PKK hayaleti
„PKK’nin tasfiyesi“ eski bir proje kuşkusuz. Uzun yıllar bu, PKK’nin bir örgüt, giderek de, bir düşünce/konsept olarak, bütünüyle ve silah zoruyla yok edilmesi olarak anlaşılıp uygulanmaya çalışıldı. Türk kara ve hava kuvvetlerinin, jandarma, polis, özel tim ve korucu güçlerinin, giderek, devletin ve toplumsal düzenin bütün kurum ve aygıtlarının katıldığı, yeri geldiğinde, NATO’nun, ABD’nin Türkiye’nin öteki dostlarının, tabiri caizse yetmiş iki ...
Read More »Batı’da değişen bir şey yok
Avrupa Parlamentosu seçimleri, imtiyazlıların, imtiyazlarının korunmasını istedikleri gerçeğini bir kez daha kanıtladı 7 Haziran 2009’da sona eren Avrupa Parlamentosu seçimleri, son derece düşük bir katılım oranıyla, AB elitlerinin emperyalist projeleri için aradıkları demokratik meşruiyetin daha da zorlaşacağını gösterdi. Genel olarak seçimlere katılım oranı yüzde 43 seviyesinde olsa da, özellikle işsizlik oranının yüksek olduğu yoksul bölgelerde bu oranın yüzde 20’lere kadar ...
Read More »Dünya İnsanlığı Uyarıyor: Kapitalizm + Savaş/Sömürü + Açlık + Kuraklık = Ölüm(dür)!
“Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zaruri oldu mu, insan artık ne kadar büyükse, o kadar çok eğilir.“[1] (Victor Hugo) „Açlık; Gözlerde fersiz bir ışık karanlığı, / Sarı benizlerde dolaşan izler / Mecalsiz kalan dizler gibi / Dolaştı tüm dünyayı… Açlık; Yalnızlığın ve kimsesizliğin / Zulme mahkûm yollarında / Acı bir feryadın tükenen sesiydi… Açlık; Kâh karşımıza kara Afrika ...
Read More »Türkülerimizin Can'Su yu[*]
„Alkışı en sessiz karşılayan, alkışı hak etmiş demektir.“[1] İçimizi titreten, gür sesiyle O, „Sabahın sahibi var“ der ve eklerdi: „Dirliğim, düzenim, dermanım, canım/ Solum, sol tarafım, imanım, dinim/ Benim beyaz unum, ak güvercinim/ Bilirim, bilirim kardeş, gelen gündedir…“ O; Melih Cevdet Anday’ın, „Yeni Türkiye’nin yarattığı, geleceğe dönük bir sanatçıdır. Onun önemi buradadır,“ dediği Ruhi Su’ydu… Hani Hasan Hüseyin’in dizelerindeki: „bir ...
Read More »Tamil Kaplanları ve bir ihanetin anatomisi
Tamil Kaplanları yenildi. Tamil halkının 1983 yılından bu yana yirmi altı yıldır süren silahlı kurtuluş mücadelesi bitti. Kuşkusuz birçok askeri-sosyo-politik neden bu yenilgiyi hazırladı, ancak örgüt içinde yaşanan bölünme ve ihanetin Tamil Kaplanları’nın yenilgisinde tayin edici bir önemi var. LTTE (Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları) saflarında Albay Karuna olarak tanınan Vinayagamurthy Muralitharan, 2004 yılında LTTE’ye eleştirilerde bulunarak ayrıldı. Daha sonra da ...
Read More »Kuzey Kore nire?
Yanlış anımsamıyorsam, 1995 Kasım’ında Wiesbaden’de yapılan bir toplantı esnasında SPD’nin ünlü güvenlik politikaları stratejisti Egon Bahr ile tanışmıştım. O günler de Fransa’nın Pasifik Denizi’nde yaptığı nükleer deneme (2 Ekim 1995) tartışmaların odağına oturmuştu. Kahve molasında bir kaç Genç Sosyalist üyesiyle Fransa’nın Force de Frappe (Vuruş Gücü Politikası) ve nükleer denemelerinin gereksizliği üzerine tartışıyorduk ki, bizi dinleyen Bahr lafa karıştı: »Ben ...
Read More »İsyan Dersleri[*]
„Gözlerimiz birbirine göre Ellerimiz, dudaklarımız Ve aşk bize göredir… Ve biz dünyaya göreyiz.“[1] Yunanistan’da yaşananların bizlere verdiği isyan dersleri, XXI. yüzyıldaki başkaldırılar açısından -Paris Varoşları gibi- kilit önemdeki, çözümlenmesi gereken verilerdir…
Read More »Yeni savaş partisi: Yeşiller'in NATO'ya varan yolu
Yaklaşık on yıl önce Almanya, 1945 sonrasındaki ilk savaşına katılmıştı. Hiç kimse bu NATO savaşını olanaklı kılacak olan gücün, daha önceleri pasifist ve antimilitarist bir parti olan Yeşiller olabileceğini tasavvur edememişti. 24 Mart 1999’da ilk bombalar atıldı. NATO’nun Yugoslavya’ya karşı başlattığı savaş, bir zamanlar »Yeni Sol«un ve ekoloji hareketinin politik formasyonu olarak kurulan, barış hareketini parlamento sıralarında temsil edeceğini iddia ...
Read More »İbrahim Kaypakkaya ve Mızrak-Çuval Meselesi
1973’ün 18 Mayıs sabahı, Diyarbakır hapishanesinde gözaltında iken gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren İbrahim Kaypakkaya, 71 devrimci çıkışının Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan ile birlikte öne çıkan üç radikal devrimci önderinden biri. Ne var ki, 2009’un 18 Mayıs’ında Kaypakkaya’nın doğrudan yaşamını ve fikirlerini değil, yaşamının ve fikirlerinin tartışılmasının önündeki engellerden birini ele alacağız. Sol içi sansürü. İbrahim Kaypakkaya neden sansüre, ...
Read More »