Home , Köşe Yazıları , Tamil Kaplanları ve bir ihanetin anatomisi

Tamil Kaplanları ve bir ihanetin anatomisi

kutaymericTamil Kaplanları yenildi. Tamil halkının 1983 yılından bu yana yirmi altı yıldır süren silahlı kurtuluş mücadelesi bitti. Kuşkusuz birçok askeri-sosyo-politik neden bu yenilgiyi hazırladı, ancak örgüt içinde yaşanan bölünme ve ihanetin Tamil Kaplanları’nın yenilgisinde tayin edici bir önemi var.

LTTE (Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları) saflarında Albay Karuna olarak tanınan Vinayagamurthy Muralitharan, 2004 yılında LTTE’ye eleştirilerde bulunarak ayrıldı. Daha sonra da hükümet saflarına geçti. Bu ihanet Tamil Kaplanları için sonun başlangıcı oldu.

1995-2002 yılları arası 3. Eelam Savaşı olarak bilinen süreç, LTTE’nin en büyük askeri başarılarını kazandığı dönem oldu. Doğu bölgesinin tamamının LTTE tarafından kontrol altına alınmasıyla sonuçlandı. Bu süreç, Norveç’in arabuluculuğunda uluslararası gözleme tâbi bir ateşkes anlaşmasıyla sona erdi. Karuna tam böyle bir dönemde (3 Mart 2004) ayrıldı. Aynı tarihlerde (6 Nisan 2004) sertlik yanlısı politikalarıyla bilinen Mahinda Rajapaksa başbakan olarak seçildi. Bir yıl sonra da cumhurbaşkanı oldu.
Batticaloa’da doğmuş, aşağı kastlardan bir köylünün oğlu olan Karuna, doğu bölgesini (Batticaloa-Amparai) öne çıkaran bir çizgi izliyordu. Kuzey’de (Wanni) üslenen LTTE liderliğine karşı bölgeci bir söylemi kullanıyordu. Örgüt liderliği tarafından atanan yöneticilerin Kuzeyli olduklarından yakınıyor, Doğu’yu kendisinin ve doğulu kadroların yönetmesi gerektiğini söylüyordu.

Jaffna Tamiller’i kendilerini Batticcaloa Tamilleri’nden üstün olarak kabul eder. Karuna’nın söyleminde bu durum yoğun olarak kullanılır. „…kuzeydeki Wanni liderliği kibirli bir şekilde düşünüyor. İyi eğitimliler, herşeyi yapabileceklerini, diğer topluluklara baskı yapabileceklerini düşünüyorlar. Bu kabul edilemez. Kaynakları ve idari görevleri paylaşmalılar. Böylece çözüm geldiğinde ne yapacaklar, halkımız bu sefer onların baskısı altında kalmaya devam edecek. Başından beri Jaffnalılar ile Batticcaloalılar arasında ciddi sorunlar var. Bir kişi burdan Jaffna’ya gittiğinde suyu bile Hindistan cevizi kabuğunda veriyorlar.“ Karuna’nın bütün söylemi Tamil uluslaşma sürecindeki sıkıntılar üzerine kuruludur.

Karuna, askeri olarak da düzenli ordu-konvansiyonel savaşı fazlaca önemseyen ve gerilla taktiklerini küçümseyen bir çizgiye sahipti. Görüşlerini „konvansiyonel savaşta ısrar ediyoruz, kara savaşı, baskın, saldırı, sivilleri öldürmekten, bombaları kurmak gibi oyunlardan hoşlanmıyorum“ diye açıklıyordu. Karuna, LTTE’nin bağımsız Tamil Eelam fikrinden vazgeçtiğini federalizmi savunduğunu, Tamil milliyetçiliğini bırakmadıklarını kendilerinin de hükümetle federalizm üzerinden görüşmeler yaptıklarını söyler. Bir devletin dış desteği olmadan bağımsız bir ülkenin kurulamayacağını savunur. Ayrılık ihanete dönüşmeden önce Karuna, LTTE- Batticaloa-Amparai olarak isimlerini değiştirmeden devam edeceklerini söylüyor.

LTTE kurucusu ve lideri Velupillai Prabhakaran’ın sağ kolu olan Karuna, uzun yıllar Tamil nüfusun en fazla bulunduğu Doğu bölgesinin komutanlığı yapmıştı. Karuna, LTTE hakkındaki bütün bilgisini Sri Lanka devletinin hizmetine sundu. LTTE’den ayrıldığı günlerde kendisiyle yapılan bir röportajda, LTTE için artık „Bir gerilla örgütü olabilirler, ama düzenli ordu olmayı sürdüremezler. Gücün yüzde 75’ini biz verdik. Savaşçıları, teknolojiyi, taktikleri biz verdik.“ diyordu. LTTE insan kaynaklarının önemli bir bölümünü yitirmişti. Muralitharan, hükümet saflarına geçerken 4 bini deneyimli 6 bin savaşçıyı da yanında götürdü. LTTE’nin ise Karuna hakkında yolsuzluk ve suiistimal iddiaları vardı.

Karuna’nın ayrılmasının etkileri üç cephede görüldü: halk önünde imaj, müzakere ve uzlaşma süreci, askeri güç. Karuna’nın ihaneti ile birlikte LTTE büyük bir askeri güç kaybetmekle kalmadı, uğruna savaştığı halkın önemli bir bölümünün kontrolünü de yitirdi. Halk nezdinde bölünmüşlük ve iç çatışma görüntüsü yaratılmış oldu. Sri Lanka egemen güçleri bu bölünmenin ardından her türlü uzlaşma girişimini rafa kaldıran ve topyekün imhaya yönelen bir çizgi izledi. 2004 yılına kadar sürekli yükselen örgüt, 2006 yılından bugüne kadar süren 4. Eelam Savaşı denilen bir imha savaşıyla karşı karşıya kaldı. LTTE artık bir yandan kendi iç savaşıyla bir yandan Sri Lanka devletiyle savaşıyordu. Karuna milislerinin aktif desteğiyle 2007 yılında Doğu bölgesi tamamen hükümet kuvvetlerinin eline geçti.

LTTE’ye ihanet ettikten sonra, Tamil’ler içinde süren savaş Karuna ve arkadaşlarının Tamil Makkal Viduthalai Puligal-Tamil Halk Kurtuluş Kaplanları (TMVP) isimli bir parti kurmasıyla sonuçlandı. Karuna, 2004 yılından itibaren Sri Lanka devletinin hizmetinde para-militer bir güç olarak LTTE’ye karşı savaştı.

2008 yılında yerel seçimlerinde iktidardaki Sri Lanka Özgürlük Partisi’nden milletvekili seçilen Karuna, 2009’un Mart ayında Sri Lanka Cumhurbaşkanı Mahinda Rajapaksa hükümetinin Ulusal Entegrasyon ve Uzlaşma Bakanı oldu.

Muralitharan, bu yılın Ocak ayında yaptığı bir açıklamada şöyle diyordu, „Bazıları bunu kabul etmeyebilir, ancak gerçek bu. LTTE’den ayrıldığım zaman LTTE’nin sadık savaşçılarından yüzde 60’unu koparmayı başardığımı medyaya anlattım. Bu, hükümetin Kaplanları yenilgiye uğratmasını sağladı ve bugün Kaplanların tamamen çöküşün kıyısına gelmesinden memnunum.“ Karuna, yüz binlerce Tamil, Sri Lanka ordusu tarafından toplama kamplarında doldurulurken, 19 Mayıs’ta uçağa atlayarak Tamil Kaplanları’nın (bir zamanlar kendisinin de) lideri Velupillai Prabhakaran ve ailesinin ölmüş bedenlerini teşhis etmeye gitti.

Kutay Meriç
31 Mayıs 2009