Home , Köşe Yazıları

Köşe Yazıları

Haft-i Tir’de ne oldu? – Ragıp Zarakolu

28 Haziran 1981 günü İslami Cumhuriyet Partisi merkezinde bir bomba patladı ve 73 parti yönetici toplu kıyıma uğradı. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, Türkiye’de bir de facto içsavaş sürerken ve Demirel başkanlığında bir  çeşit yeni Milli Cephe hükümeti kurulurken, Afganistan’da bir hükümet darbesi ile bir “ilerlemeci” hükümet kuruluyor, 31 Mart 1979 tarihinde (ilginç bir tarih çakışması)  düzenlenen bir “referandum” ...

Read More »

Varlığım, yandaş varlığına… – Mustafa Sönmez

O dönemi yaşayanlar anımsayacaktır;  12 Eylül 1980 darbesinin öncelikli icraatlarından biri, darbenin arkasındaki büyük sermaye gruplarının lideri Vehbi Koç’un en büyük derdi olan Asil Çelik şirketinin enkazının kamuya yıkılmasıydı. Şirket, büyük iddialarla kurulmuş, ancak devalüasyon kurbanı olmaktan kurtulamamıştı. Borçlandığı dolarlar ve Japon yenleri , 24 Ocak’ta başlayan yıl boyu devam eden toplamı da yüzde 144’ü bulan devalüasyonlarla katlandıkça katlanmış ve şirketi taşımak, Koç açısından ...

Read More »

‘Aziz Martin’ ve SPD – Murat Çakır

Alman sosyaldemokrasisi „şifacısını“ bulmuş umutsuz hasta gibi seviniyor ve „nihayet halktan birisinin“ F. Almanya’da daha sosyal (!) politikalar gerçekleştireceği müjdesini veriyor. Burjuva medyası ise Avrupa Parlamentosu eski başkanı Martin Schulz’un SPD’nin Şansölye adayı olarak ilan edilmesiyle birlikte „sol“ iktidar olasılıklarının arttığını bildiriyor. Sahiden de, SPD’li Frank-Walter Steinmeier’in F. Cumhurbaşkanı seçilmesi de göz önünde tutulduğunda, bir sosyaldemokrat değişim rüzgârının esmeye başladığı ...

Read More »

Dik Duruşun Meali – Yıldırım Türker

Dik durmanın ne demek olduğunu öğrenmek için hapishanelerde tutulan gazetecilere, parti başkanlarına, milletvekillerine, belediye başkanlarına bakmak gerekiyor. Uykusuz bir gece, reyting şampiyonu ‘Survivor’ yarışmasının bölüm sonuna rastladım. Anlaşılan birkaç erkek arasında erk sürtüşmeleri alıp yürümüştü. Birer birer çıkıp önce birbirlerine olan öfkelerini kusuyor sonra kendi hayatlarından, şahsiyetlerinden dem vuruyorlardı. Birbirlerinde  tahammül edemeyip küçümsedikleri; kaypaklık, onun bunun suyuna gitme, dedikoduyla insanların ...

Read More »

Anomali! [1] – H. Gürer

M.Ö filozoflarından Aristo’nun geliştirdiği klasik mantık, doğru ya da yanlış sonuçlar doğuran siyah-beyaz meselelere odaklanır. Oysa gerçek hayattaysa, kafa patlattığımız şeylerin çoğu grinin tonlarını taşır! Bu yüzden Aristo’nun M.Ö geliştirdiği klasik mantık ile günümüz gelişmelerine bakmaya kalkarsak yanılırız. Neden? Çünkü siyah ile beyaz renklerinin ara tonlarını gör(e)meyiz. Hiç bir şey siyah-beyaz kadar kesin ve net değildir. Hele siyasette, asla! Üzülerek ...

Read More »

PONTOS’UN SON PARTİZANI: ELENİ ÇAVUŞ

Son partizan, bir kadındı… Silahlar bırakılmış, mübadeleye uygun olarak sürgün başlamış, bütün Karadeniz’de kendini Rum olarak ifade edenler çoktan gitmişlerdi… Sadece bir partizan, sadece bir kadın terketmedi, 3 bin yıllık topraklarını… Sadece o kalmıştı koca Karadeniz’de “Ben Rumum, ne aslımı inkar edeceğim ne de gideceğim vatanımdan” diyen… 1924 yılının Aralık ayında son çatışma haberi geldi Nebyan’dan (Bafra)… Yüzlerce askerin kuşattığı ...

Read More »

IŞİD’in PYD’den Gizli Talebi: Kürt İslam Devleti – Fehim Taştekin

IŞİD’in Kürtlerden bir talebi vardı: Selâhaddîn Eyyûbî gibi İslam devleti ilan edin. Ret yanıtının intikamı Kobani’den alındı. Türkiye’nin desteklediği örgütlerle Kürtlerin 2012-2013’te çatışmasına sahne olan Serekaniye’de kaldığım binada sabahın beşinde anlaşılmaz ama ritmik bazı seslerle uyandım. Pencereden uzandım, yandaki boş alanda Asayiş üyeleri kadın erkek karışık bir çember oluşturmuş, spor yapıyordu. İçtima vaktiydi! Bir ordu disiplini! Türkiye’nin öfkesini çekecek şekilde ...

Read More »

Theo için adalet! – Selma Akkaya

Fransa’nın başkenti Paris’in banliyölerinde „Theo için adalet“ pankartı yükseliyor. 22 yaşındaki Theo, Afrika kökenli ve en önemlisi de Paris’in banliyö-varoşlarından biri olan 93 bölgesinde yaşıyor. Parisli bilir, 93 bölgesinde yaşamanın bedelinin büyük olduğunu! Geçtiğimiz hafta polis kontrolü için durdurulan Theo, 4 polis tarafından aşırı şiddete maruz kaldı ve devamında ağzına ve yüzüne biber spreyi sıkıldıktan sonra tecavüz edildi! Theo’nun diğer ...

Read More »

Fırat Havzasında Ermeni Kıyımları

Beş yıldan bu yana Suriye’de devam eden savaşta insanoğlu II.Dünya savaşından sonra ekonomik ve sosyal yıkımların en ağırlarına tanıklık etmektedir.Henüz gelinen aşamada görüşmeler ülkeninasli unsurlarının olmadığı,istenmediği ortamda yapılması çözümün ne kadar gerçekçi olacağı ayrıbir sorun olarak kendini gösteriyor.Arap,kürt ve mazlum halkların kaderi ve geleceği emperyalisthaydutların alacağı kararlara bağlanmış savaşın sona ermesini beklemektedir.Bugüne kadar sava -şın bilançosu çok ağır olmuş daha ...

Read More »

Kötülükler Tablosu mu? „Pante Rei“![1] – Temel Demirer

“Gelecek ne zaman vaat olmaktan çıkıp/bir tehdit unsuru hâline geldi?” [2] Yaşadıklarımız; “Tarihi üreten kötü yanıdır,” diyen Karl Marx’ı teyid edip dururken; iyi olmadığımız çok açıktır. Ancak iyi olacağımız da öyle… Hayır; bu ekonomist, indirgemeci, vulger bir beklenti değil; diyalektik materyalist bir öngörüdür. İsmet Berkan’ın, -kendinden menkûl- “Etrafım ümidini kaybetmiş, kötümserliğin dibine vurmakta olan insanlarla dolu. Şöyle bir adım geriye ...

Read More »