Home , Köşe Yazıları , Bunlar da unutulur! – Selma Akkaya

Bunlar da unutulur! – Selma Akkaya

Platon, „Devlet memurları hiçbir hediye almadan hizmet etmelidirler. Buna uymayanlar yargı kararlarıyla cezalandırıldığında cenaze merasimi yapılmadan gömülmelidirler“ derken, herhalde, yolsuzluğun yüzyıllar sonrası geleceği boyutu görmüştü.

Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iki popüler aday, François Fillon ve Marine Le Pen sahte parlamenter danışmanlık hizmeti karşılığında devletten para çalmakla suçlanıyor. Fillon’un eşi ve çocukları üzerinden 900 bin Euro akladığı belirtilirken, Marine Le Pen’in ise aynı suçu Avrupa Parlamentosu bünyesinde iki isim üzerinden sağladığı belirtilerek, danışman rolünde gösterilen isimler gözaltına alındı. Seçim yarışı kızışırken, adayların ipleri ise pazara seriliyor. Daha önce Sosyalist Parti’den birçok önemli isim aynı gerekçelerle istifa etmek durumunda kalmış, Sarkozy döneminde ise bu Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kadar uzanmıştı. Burjuva siyaset alanı da aslında yarışa dahil olan bütün partilerin bu anlamda birbirlerinden pek de aşağı kalır yanı yok. Geçmiş dosyalar kısa sürede rafa kalktığı için şuan tepkilerin adresi daha çok François Fillon üzerinde yoğunlaşıyor.

Fransa’da 1980’li yıllardan bu yana iktidara gelen hükümet döneminde, bakanlıklar ve danışman görevi yapanlar arasında kağıt üzerinde var olup ama sadece devletten para kaçırma yöntemi olarak sistematik işleyen bir yolsuzluk yaşanıyor. Bu tarihten sonra ceza hukukuna yolsuzlukla mücadelesi sadece ceza hukukuna ve denetim kuruluşlarının varlığına dayanan cezai ve önleyici yaklaşımlarla sınırlı kalmayan yeni kurumsal mekanizmalar inşa edilmeye başlanmış. Ardından 1993 yılında yasalarda yolsuzluklarla ilgili maddeler daha da sertleştirilmiş, kanunda geniş yer bulmuştur.

Fransa’da yolsuzlukla ilgili önlemler zinciri sadece yasalarla sınırlı kalmamış ve her alana ilişkin yeni kurumsal mekanizmalar oluşturulmuş bulunuyor. Siyasi Hayatın Mali Saydamlığı Komisyonu ve devlet memurlarının özel sektöre geçişleri, Asliye Mahkemelerinin ekonomik ve mali dairelerinde çok disiplinli metotlar uygulayan uzmanlar, Yolsuzluğun Önlenmesi Merkez Birimi vb. yerelden merkeze uzanan siyasi organlar, yönetim mekanizmaları için denetleyici görevler üstleniyor.

Yolsuzluğu önleme için yasalar, kurullar, danışmanlar ve komisyonlar yüzleri bulurken ve her yıl onlarca rapor ilgili savcılıklara sevk edilirken, Fransa’da üst düzey parti yöneticileri bu rahatlığı nereden buluyorlar? Hemen hemen her yıl onlarca siyasi isme dair çok sayıda dosya yargı önüne gidiyor. Ev ve işyeri baskınları, parti binalarına uzanan polis denetimini takip eden birkaç yıla varan soruşturma dosyaları ilgili hakimliklere gittiğinde geriye dişe dokunur bir yargılamayla sonuçlanan bir dosya kalmıyor ya da cezalar neredeyse sembolik düzeye iniyor.

Minareyi çalanlar ve kılıfını bulanlar aynı çanaktan beslenince sonuç, bir dönem medya ve kamuoyu gündeminde kalan tartışmalardan ibaret bir yere çıkmıyor. Seçime kadar Fillon ve Le Pen’in konuşulacağı kesin. Seçim sonrası oluşacak yeni siyasi dengeyle bütün bunlarda bir önceki süreçlerde olduğu gibi unutulup gidecek!