Home , Köşe Yazıları

Köşe Yazıları

Çirkin Kral’ın Ardından – Özden Çiçek

Türkiye edebiyatının  önemli yazarlarından İnci Aral`ın, Yılmaz Güney`in yaşamını konu alan  kurgu romanı Sevgili (Kırmızıkedi Yayınevi), okurlarla buluştu. Kitap yayımlanır yayımlanmaz çeşitli tartışma ve spekülasyonlar beraberinde gelse de, yazının konusu kitabı tanıtmak olmayacak. Aksine Sevgili romanından sonra Yılmaz Güney`i filmlerinin dışında kendi yazıları ve çeşitli anlatımlarla detaylı tanımak fikrinden hareketle, bir değerlendirme yazısı oluşturabilmek. Yılmaz Güney`in iyi bir sinemacı olmasının ...

Read More »

Öğrenci Hareketinin Toplumsal Mücadeledeki Yeri ve Rolü – Temel Demirer

I) KAVRAMLAR I.1) “TOPLUMSAL MUHALEFET” DEYİNCE I.2) “OLMAZSA OLMAZ”LAR I.3) PRATİK VEYA ROL(ÜMÜZ), POZİSYON(UMUZ) I.4) ÖĞRENCİ GENÇLİK II) SOMUT GERÇEK(LER) II.1) GENÇLİĞİ(MİZİ)N BUGÜNÜ II.2) BİR ŞEYLER DAHA! III) BU TABLODA GENÇLİK! IV) “İYİ DE NASIL” MI? V) UMUTLA, ÜTOPYA İLE VI) O HÂLDE! “Non fructificat automno arbor, quae vere non floruit.”[2] Seneca’nın, “Ondan vazgeçmeye istekli ve hazır olanlar dışında kimse ...

Read More »

Homofobi ve toplumsal cinsiyet üzerine

Homofobi kelime anlamı olarak kısaca eşcinsellere, eşcinselliğe duyulan korku,nefret ve ayrımcılığı içerir. Hemen hemen her zaman her yerde eşcinsellere karşı geliştirilen homofobinin yansımalarını görürüz ya da duyarız. Bu durum bazen sözlü tacizken iken bazense fiziksel müdaheleye kadar gider/gitmiştir. Elbette homofobi doğuştan zihnimizdeki levhaya yazılmış bir davranış biçimi değildir. Homofobinin psikolojik, sosyolojik, ontolojik veya  ideolojik birçok sebebi vardır. Sistem bu davranış ...

Read More »

Bilginin iktidarı! (Bilgi iktidar, iktidar bilgi sarmalı!) – H. Gürer

“Bilime giden düz bir yol yoktur ve ancak/onun dik patikalarında yorucu/tırmanmaları göze alanlar /aydınlık doruklarına ulaşabilir…”  Karl Marks   “Tarihin itici gücü sınıf mücadelesidir” ancak çağımız ne ifade edildiği gibi “emek ve sermaye çatışması” temelinde ilerliyor, ne de proletarya ve burjuvazi bugün (21.yüzyılda) 19. ve 20.yüzyıllarda olduğu gibi keskin-açık-net ve dişe-diş bir çatışma halinde. Yani emeğin sermaye ile çatışması günlük ...

Read More »

İade i hizmet – Murat Çakır

AKP-Saray-Rejimi ve F. Alman emperyalizmi arasında sıcak tutulan gerilim görüngüsü, sadece liberallerde değil, aynı zamanda farklı sosyalist kesim arasında da kafa karışıklığına yol açıyor besbelli. Gerek sosyal medyada hayli bolca görülen “filanca Alman siyasetçi şöyle dedi” veya “falanca hükümet üyesi Erdoğan’a haddini bildirdi” türünden paylaşımlar, gerekse de özgür medyada yer alan kimi yorum ve haber bunu kanıtlıyor. Daha önce de ...

Read More »

Bir İktidar Aracı Olarak Korku [*] – Sibel Özbudun

“Hâlbuki korkulacak hiçbir şey/yoktu ortalıkta/Herşey naylondandı o kadar…”[1] Aslında, hep vardı… Tarihi, olasıdır ki insanlık tarihinden eskilere dayanır. Hatta kendini koruma/savunma refleksine temel olduğundan, en azından memeli hayvanlar (ama belki de omurgalılar, kıkırdaklılar… hava ve deniz hayvanları) için türü sürdürmeye yarayan yararlı bir içgüdü olduğu da söylenebilir. Kara ve deniz hayvanlarının çoğu ve de kanatlılar kendi türleri için tehdit oluşturan ...

Read More »

Raconatif Diplomasi – Fehim Taştekin

Raconatif diplomasiden kastım, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerine yansıyan Kasımpaşa tarzıdır. Racon, taşıdığın ağırlıktan fazlasını hissettirmektir; lâfzen ve hileyle. Özellikle iktidarın Ortadoğu’daki gelişmelere yön verecek kapasitede olduğuna dair iddialı çıkışlar yaptığı Arap Baharı sürecinde Türkiye’nin ortaklarını da şaşkına çeviren taktikleri oldu. Diplomasiye yön veren aktörler temenni ya da talep olarak masaya koydukları hususlarla ilgili “Değerlendirebiliriz”, “Tartışabiliriz”, “Gündemimize alabiliriz” ya da “Bakarız” gibi ...

Read More »

Şeriat soslu neo-faşist tırmanışı durdurmak! – Fikret Başkaya

Bir AKP militanı, „yeni bir devlet kuruyoruz, kurucusu da Tayyip Erdoğan“ dedi. „Olur mu öyle şey!“ türü tepkiler ortalığa saçıldı. Oysa, AKP militanı gerçekte yapılanı, yapılmakta olanı dile getirmişti. Zira, yeni bir devlet inşası, başka türlü söylersek, devleti dönüştürme süreci çoktan başlamıştı ve hızla yol almaya devam ediyor. Türkiye’deki rejim şu an itibariyle despotik özellikler de taşıyan dinci-faşist bir rejime ...

Read More »

Fransa’da Sığınmacılar ve Göçmenlerin Zor Zamanları – Bir Okurdan…

Fransa’da göçmenlik ve sığınmacılık kavramları tarihi olarak çok eskilere dayanmaktadır. 1851 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımında ilk defa, sonradan ülkeye gelmiş yabancılar/göçmenler ve Fransız vatandaşlığını almış kişiler sayılmıştır. Bu sayımın sonunda ülkede 379 bin 289 yabancının ülkede ikamet ettiği belirlenmiştir. 30 yıl sonra 1881 sayımında ise bu rakam 1 milyona ulaşmıştır. Kademeli ve sürekli bir artış gösteren yabancı/göçmen nüfusunun artmasında Fransız ...

Read More »

Darbeci Gülen Cemaati’nin uluslararası alanda artan gücü ve Almanya’nın Adil Öksüz atağı – Dr. Mustafa Peköz

Berlin hükümeti kısa bir süre sonra Adil Öksüz’ün Almanya’ya iltica ettiğini kamuoyuna açıklayacaktır. Böylelikle Ankara’nın, darbe girişiminin arkasında Gülen Cemaati’nin olduğu tezini kabul etmediğini, inanmadığını, darbenin bir numaralı firarı sanığı Adil Öksüz’ü koruyarak açıklamış olacak Devletin, Gülen Cemaati’yle mücadelenin giderek başarısız bir sürece doğru evrilmesinin bir başka önemli yanı Cemaat’in uluslararası alanda yeniden kazanmaya başladığı inisiyatiftir. Gülen Cemaati başta NATO ...

Read More »