Home , Bildiriler , Yeni KADIN: ‚Tecridi Kadınlar Parçalayacak!‘

Yeni KADIN: ‚Tecridi Kadınlar Parçalayacak!‘

Yeni KADIN |18.01.2019| DTK Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Türkiye’nin  Afrin’e gerçekleştirdiği operasyonun ardından yaptığı açıklamalar ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) çalışmaları nedeniyle 31 Ocak 2018’de tutuklandı.

Açılan davanın üçüncü duruşması için 07.11.2018 günü, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nden Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne elleri kelepçelenerek, ring aracıyla götürülmek istendi. Leyla Güven kelepçe uygulamasını kabul etmediği için adliyeye götürülmedi ve duruşmaya cezaevinden Sesli – Görüntülü İletişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.

Leyla Güven SEGBİS aracılığı ile yaptığı açıklamada; “Bugün Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sadece bir kişiye değil, bütün bir halka uygulanıyor. Tecrit bir insanlık suçudur. Ben de bu halkın bir parçası olarak, Sayın Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlıyorum. Bundan sonra mahkemeye hiç bir savunma yapmayacağım. Yargı, hukuksuz kararlarına son verene kadar ve tecrit kaldırılana kadar eylemime devam edeceğim. Gerekirse eylemimi ölüm orucuna da dönüştüreceğim” diyerek açlık grevine başlayacağını bildirdi.

Leyla Güven’in Talepleri Taleplerimizdir!

Tarihler boyudur ezilenlerin toplumsal ayaklanmalarının birçoğunda kadınlar öncülük etmiştir. Bugün de; Türkiye ve T. Kürdistanı’nda yaşanan hukuksuzluklara, hapishanelerde ve toplum üzerindeki tecrite, izolasyona, adaletsizliğe, Kürt halkına yönelik inkâr ve imha politikalarına, halkın iradesinin hiçe sayılmasına karşı başlatılan bu direnişin de kıvılcımını yakan, yine bir kadın oldu. Leyla Güven’in talepleri, kadınlar olarak hepimizin talepleridir! Çünkü; hapishaneler başta olmak üzere yaşamın bütün alanlarında tecritin, izolasyonun kaldırılmasına, hukuk ve adaletin tesis edilmesine en çok biz kadınların ihtiyacı var. T.C. faşizmine, erkek egemen sisteme, yarattığı şiddete, adaletsizliğe karşı mücadele etmeye en çok biz zorunluyuz, en çok biz bu talepleri dile getirmek, sesimizi yükseltmek zorundayız. Leyla Güven T.C. faşizmine, erkek egemen sisteme ve “erk” yargıya karşı isyanın ve direnişin meşru sesidir.

“Faşizm Paramparça Edilmeden Mola Verme Hakkına Sahip Değiliz!”

Leyla Güven’in talebi bireysel değil, toplumsal bir taleptir. Demokrasi ve özgürlük için mücadele eden milyonlarca Kürt Ulusu’nun, devrimcilerin, işçi sınıfı ve emekçilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, kısacası ezilenlerin talebidir.

Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkmadıkça, Van hapishanesinde ölüm orucunda bulunan Kadir Karabak ve Esat Naci Yıldırım’ın talepleri kabul edilmedikçe, hapishanelerde insanlık dışı, onur kırıcı yaptırımlara, tecrit ve izolasyona son verilmedikçe, başta Leyla Güven olmak üzere direnişi ve mücadeleyi seçen onurlu insanların direnişlerini ve taleplerini sahiplenmeyi sürdüreceğiz!

Unutulmamalıdır ki; hapishanelerdeki tüm direnişler, dışarıdakilerin tutsakları sahiplenmesiyle kazanılmıştır. Tecrit ve izolasyon saldırısına, onur kırıcı insanlık dışı yaptırımlara karşı, içerde ve dışarda, direniş güçleri olarak hepimiz tek vücut olmak zorundayız. Clara Zetkin’in belirttiği gibi; “Faşizm paramparça edilmeden mola verme hakkına sahip değiliz!”

Yeni Kadın olarak Leyla Güven’in ve tüm politik tutsakların direnişleri önünde saygıyla eğiliyor, başta kadınlar olmak üzere, tüm anti faşist, anti kapitalist duyarlı insanları bütün Avrupa’da bu direnişin sesi olmaya, içerde ve dışarda hücreleri parçalamaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Politik Tutsaklar Onurumuzdur!

YENİ KADIN

Bildiri