Anasayfa , Avrupa , Mithat Sancar’la Seçim Paneli Gerçekleşti

Mithat Sancar’la Seçim Paneli Gerçekleşti

augsburg_secimAUGSBURG | 26 – 04 – 2015 | Augsburg Enternasyonal Kültür Merkezinde 19 Nisan Cumartesi Günü; Augsburg HDP Seçim Koordinasyon Komitesinin düzenlediği, Mithat Sancar’ın konuşmacı olarak katıldığı; Türkiye’ de Seçim Süreci, içinde bulunduğumuz dönemin önemi ve neden HDP konulu toplantı yapıldı.

İlginin yoğun olduğu toplantıda; HDP seçim komisyonu adına konuşma yapan Perihan Baçaru şunları ifade ettti; ‘’Önemli bir süreç ve dönemeçten geçiyoruz. Dünden bugüne birkaç cümle ile ifade edecek olursak; AKP”nin onüç yıllık iktidar süreci özetle başta işçi sınıfı olmak üzere tüm işçilerin, emekçilerin ezilen halkların ve kadınların yoksullaştırıldığı, ötekileştirildiği sendikasızlaştırılarak örgütsüzleştirildiği, taşeronlaştırma ile sömürünün dahada derinleşerek katmerleştiği, HES’lerle doğanın tahrip edildiği, Kentsel dönüşümle rantçılara gelir sağlandığı, kamu mallarının egemenlere peşkeş çekildiği , eğitimde 4 artı 4 le kindar, dindar kuşak projesinin hızlandırıldığı bir süreç oldu…

İktidara geldiğinden buyana gerici ve muhafazakar bir rejim ören, bunuda kadın bedeni üzerinden yapan AKP; kadının nerde çalışacağına, nasıl yaşayacağına ve kaç çocuk doğuracağına ve nasıl doğuracağına kadar karışarak, kadını toplumsal, siyasal yaşamın dışına itip ötekileştirerek, toplumsal yaşamı yukardan aşağıya dizayn etmeye çalışarak yapmaktadır . AKP’ nin iktidara gelişi ile kadına yönelik şiddet her alanda artmıştır.  Kadına yönelik şiddet devlet eli ile toplumsal ve kamusal alanda yukardan aşağı örülmekte, hergün birkaç kadın katledilmekte bir kadın kıyımı yaşanmaktadır.

Kürt sorunundaki barış sürecinde sürekli oyalama taktiği ile hareket eden ve zikzaklar çizen AKP nin süreçten anladığı, bölgede emperyalistlerin ve egemenlerin çıkarları doğrultusunda bir çözüm olduğunu gösterdi…

Büyük Türkiye hayalleri ile emperyal duygularla hareket eden, sunni refleksler üzerinden politik bir hat çizen, neo osmanlıcı argümanlarla toplumu şekillendirmeye çalışan AKP acımasızca bir baskı ve sömürü düzeni kurdu.                                                                                                                                              

Ortadoğuda İŞİD gibi gerici ve faşist güçleri destekleyerek bölgede bir güç olmaya çalışan AKP, Başkanlığı her sorunun çözümü olarak sunan Erdoğan, Hitler zihniyeti ile hareket ederek tek adam diktatörlüğüne oynamaktadır.

Türkiye’deki bu karanlık tabloya karşı; ancak ve ancak ezilen işçilerin, emekçilerin ezilen halkların ve kadınların örgütlü mücadelesi ile faşist AKP nin maskesini düşürebilir onun politikalarını altüst edebiliriz. Faşist AKP nin önünün kesilip iktidarının son bulması için, egemen güçlere karşı mücadelemizi eşitlik ve özgürlük temelinde emekçilerin ve bütün ezilen halkların ve kadınların lehine çevirmek için örgütlü olmak zorundayız. Farklılıklarımızla ayrıştırıcı olma yerine eşitlik ve özgürlük temelinde birleştirici olmalıyız. 12 Eylül’den kalma anti demokratik bir yasa olan  % 10 barajının aşılması çok önemli. Ancak sorun sadece barajın aşılması sorunu değildir. Sorun başka bir dünya mücadelesi verenlerin eşitlik, özgürlük, barış ve adalet için hep birlikte tarihi sorumluluklarını yerine getirmenin sorunudur. Bu tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmek için HDP diyoruz. Onun için HDP ile dayanışmayı gerekli görüyoruz. Ve her türden ırkçılığa, şövenizme ve gericiliğe ötekileştirilmeye, emeğin sömürüsüne ve cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkan ve halkların kardeşliği temelinde örgütlenen bizler gene bu temeller üzerinden örgütlenen HDP nin desteklenmesini gerekli görüyor ve bu tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmek için HDP diyoruz’’.

ATİK adına konuşma yapan temsilci ise şu noktalara vurgu yaptı. ‘’İçinde bulunduğumuz süreç çok önemli. Biz ATİK olarak seçimlere taktiksel yaklaşıyoruz. HDP ile İttifak düzeyinde faaliyet yürütüyoruz. AKP’ yi de, devleti de faşıst olarak nitelendiriyoruz. AKP den önce de faşizm vardı, AKP döneminde de var oldu ve emekçilere yönelik sömürü düzeni ve baskılar AKP ile de devam etti. Biz Türkiye’nin içinde bulunduğu bu karanlık dönemde HDP ile dayanışmayı doğru buluyoruz ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de bütün gücümüzü seferber ediyoruz…. Ayrıca biliyorsunuz Avrupa çapında bizim ATİK’çi arkadaşlara yönelik tutuklamalar oldu ve bu tutuklamalarda 13 arkadaşımız içieri alındı. Biz ATİK olarka Almanya’ da ırkçı, faşist NSU’nun katliamlarını protesto ettik ve NSU mahkemelerini yakından izleyip takipçisi olduk. PEGİDA’ ya karşı protesto eylemlerinin örgütleyicisi, örgütleleyemediğimiz yerlerde katılımcısı olduk. Ermenilere karşı yapılan katliamı soykırım olarak nitelendirdik. İŞİD çetelerinin Kobane halklarına karşı katliamlarını protesto ettik ve Kobane halkları ile dayanışma içinde bulunduk. Bizler her türlü sömürüye karşı sınıf mücadelesi içersinde yer aldık. Hiç bir güç bizim emperyalizme, faşizme, ırkçılığa ve sömürüye karşı mücadelemizi engelleyemez. Arkadaşlarımıza sahip çıkacağız. Mücadelemiz devam edecek.’’

Türliye’de ki son gelişmelere vurgu yapan, HDP Milletvekili adayı Mithat Sancar ’’Türkiye 2015 yılına kritik gelişmelerle girdi. Kürt Özgürlük Hareketi Kürt sorununun çözümü için Türkiye’nin demokratikleştirilmesi için savaşı bititrerek bir çözüm süreci başlattı. AKP ile neden masaya oturuyorsunuz diye eleştiriler geldi. Eğer bu barış olmasa idi Orta Doğu da İŞİD e karşı bu muzzam direniş başarılı olmazdı. Çünkü bu barış süreci ile Kürt Özgürlük Hareketi bütün güçlerini oraya yığamazdı ve böylesine bir direniş sağlanamazdı. 2014 karanlık bir tablo ile geçti…” diye özetledi.

Mithat Sancar devamında ‘’HDP bir bileşenler partisi. Bileşenlerle birlikte seçimlere parti olarak girilmesi kararı alındı. Neden? Parti olarak girilmesinde risk var tabii. Bazıları AKP ile anlaştılar, pazarlık yaptılar diyorlar. Ama biz HDP kurulmadan önce daha HDK çatısı altında iken seçimlere parti olarak girme kararı aldık. Kürtleri sadece kürt illerine sıkıştırmak, kürtlerin solla, devrimcilerle birleşmesini engellemektir. Bağımsız adaylarla giriyorsunuz, sadece kürt illerinden aday gösteriyorsunuz ve ayrıca demokratik kesimlerle ve Türkiye nin diğer illerinde yaşayanlarla buluşamıyorsunuz, bütünleşemiyorsunuz, ortaklaşamıyorsunuz. Türkiyenin bir alternatif harekete partiye ihtiyacı var. Güçlü kitlesel bir alternatif olsa idi AKP iktidarı bu kadar uzun sürmezdi, adaletsizliği karşılıksız kalmazdı. CHP ve MHP’nin alternatif olamayacağı, güvenli bir adres olamayacağı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir kez daha belli oldu. Selahattin Demirtaş çok iyi, önemli ve nitelikli biri ve cumhurbaşkanlığında doğru bir seçenekti. Halkların birlilkteliğine dayalı her türlü baskıyı ve sömürüyü reddeden HDP bir kervandır. Yürüdükçe güçleniyoruz. Egemen güçleri tedirgin ediyoruz. Seçimlerde % 10 barajı aşamaz savları üzerinden yorum yapıyorlar. Kamuoyu aşacağımızı gösteriyor. Barajı aşacağız en az altmış milletvekili ile parlamentoya gireceğiz. Alevilerle eşitlik, özgürlük, demokrasi temelinde birlikte olacağız. Alevilerin geniş kesimi laiklik kaygısı, baskı kaygısı ile CHP’ye sığınıyor. CHP bir çare değil. Aleviler için tarih boyunca özgür bir yaşam çıkmadığı gibi tehdit sürekli büyüyor. Bunu ebediyen kaldırmak için en büyük güvencemiz kendi gücümüzdür. Alternatif özne yaratmada iddialı olan HDP dir. Tüm ötekileştirilen toplum kesimleri ve inançlar için geçerlidir. Dağınık kaldığımız sürece bu sistemi yaratan kaynakları kurutamayız. Ancak birlikte hareket etmeliyiz. Farklılıklarımızı koruyarak birlikte olmalıyız. HDP birleşenler olarak, birlikte değişimin, dönüşümün adresi olma noktasında ümit yarattı. Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak. Örneğin çözüm süreci, iki buçuk yıldır AKP’yi zorlayarak giden bir süreç. İki alternatif var. Birincisi süreçten vazgeçin silahlı mücadeleye dönün, yeniden silah ve mücadele bedelleri çok ağır olur. İkinci seçenek toplumun güçlü desteği le parlamentoda güçlü temsille varolmak ve süreci zorlamak. Barışçıl çözümün devamı için barajı aşmalıyız. Barajı aşamazsak yönetim krizi olur ve kazanamazsak en kötü ihtimalle 2016 Hazıranında erken seçim olur…” dedi.