Home , Bildiriler , Yeni KADIN: „Rosa Luxemburg Mücadelemizde Sonsuza Kadar Yaşayacak“

Yeni KADIN: „Rosa Luxemburg Mücadelemizde Sonsuza Kadar Yaşayacak“

Yeni KADIN | UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ! ROSA LUXEMBURG MÜCADELEMİZDE SONSUZA DEK YAŞAYACAK!

Rosa Luxemburg; inandığı idealler doğrultusunda yorulmak bilmeden, hiçbir baskıya aldırmadan tüm enerjisini mücadeleye adayan, başeğmez asi bir kadındı. Sınıf savaşımında Marksist bir teorisyen, iyi bir araştırmacı, iyi bir kalem ustası, iyi bir konuşmacı, ajitatör, felsefeci, sosyalist ve tüm bu kavramların kadın kimliğinde billurlaşmasının adıdır… Erkeklerin tekelindeki teorik çalışmada ve üretimde önüne çıkan tüm engellere meydan okumuş, ısrarla, inatla ve disiplinle çalışarak, erkek şovenizmine karşı da dik duruşun adı olmuştur.

Rosa bir sosyalist kadın olarak, biz ardıllarına örnek, öncü ve önder olmamızın önemini siyasi- politik ve ideolojik duruşuyla göstermiş, işçi sınıfının ve özelde de kadının özgürlük mücadelesinin önde gelen simgelerinden biri olmuştur.

15 Ocak 2019; Rosa Luxemburg ve yoldaşı Karl Liebknecht’in Alman emperyalizmi tarafından hunharca katledilişlerinin 100. yıl dönümü. 100 yıl önce egemenlerin savaş ve sömürü politikalarına, kapitalizme karşı amansızca mücadele ettikleri için katledilmişlerdi. Aradan geçen bir asırlık zaman diliminde, başta Almanya olmak üzere, Avrupa coğrafyalarında çok şey yaşanmış, faşizm ve 2. Emperyalist Paylaşım savaşı Avrupa’yı kan gölüne çevirmiş, milyonlarca insan yaşamını yitirmiş, bir o kadarı sakat kalmıştı. Ama halk herşeye rağmen, Rosa, Karl ve Lenin’in öğretileri doğrultusunda mücadeleyi sürdürerek faşizmi yenmeyi başardı. Bu süreçte en büyük acıları yaşayan kadınlar, tıpkı Rosa gibi, düşmanın karşısına cesurca dikilerek özgürlükleri için barikatların en önünde savaştılar…

Nedir ki; özellikle 2000 lerin başlarından itibaren hemen bütün Avrupa’da ekonomide, siyasette, sisteme içkin kurumlar içinde güçlü bir sağa savruluş ve faşizan düşün tarzı yeniden gelişim göstermektedir. Almanya ve Fransa başta olmak üzere, hemen bütün Avrupa coğrafyalarında son seçimlerde ırkçı, radikal sağcı partiler, son on yılların en yüksek oylarını alarak ya iktidara gelmişler ya da parlamentoda sandalye sayısını arttırarak söz sahibi olma hakkını elde etmiştirler.

AB içinde ekonomi ve siyasette belirleyici olan Almanya, gericileşmenin başını çekerken, işçi sınıfına, emekçilere ve ezilenlere yönelik saldırılarında gözle görülür bir artış kaydetmekte. Yürürlüğe sokulan anti-demokratik yasalar ile, başta devrimci ve ilericiler olmak üzere, muhalif kesim bastırılıp, susturularak biat eden bir toplum yaratılmak istenmekte.

Sağ Popülist Politikalar, Göçmenler ve Kadın Bedeni Üzerinden Güçlendirilip, Yaygınlaştırılıyor;

Emperyalistlerin Ortadoğu’daki çıkar savaşları nedeniyle, bir kez daha milyonlarca insan yaşamını yitirdi, sakat ve evsiz kaldı… Milyonlarcası Avrupa coğrafyalarında kendilerine yeni bir yaşam alanı yaratmak adına göç yollarına düştü… Kitlesel göç dalgası, aşırı sağcı partiler tarafından, Avrupa’da giderek büyüyen toplumsal memnuniyetsizliklerin, istihdam sorunlarının nedeni olarak gösterildi ve bu durum üzerinden üretittikleri politikalarla güç topladılar.

Sağcı, faşizan düşün tarzındaki yükselişin güç topladığı diğer bir alan da kadın bedeni olmakta. Hayatlarımız üzerinde örülen cinsiyetçi abluka, ırkçı, faşizan politikalarla daha da genişletilmekte… Hitler faşizminin projesi olan “3 K” politikası, Avrupa ülkelerinde tekrar hortlatılmakta… “Çocuk yardımının artırılması, doğan çocuklara ek destek” vb. vaatlerle sağcı popülistlerin, sosyal güvenlik yasaları üzerinden kadınlara dönük ürettikleri politikalarla, Avrupa’da sağa savrulan kadın sayısı giderek yükselmekte. Kadınlar evin dört duvarı arasına kapatılarak emperyalizme, faşizme ve erkek egemenliğine teslim olmuş bir kadın kimliği yaratılmak istenmektedir.

Rosa Luxemburg Mücadelemize Meşale Olmaya Devam Ediyor;

Tüm bu yaptırımların karşısında alttan gelen dalga giderek kabarmakta… Bu tarihsel süreçte, biz kadınlara düşen görev daha da büyümekte. Dün olduğu gibi bugün de, Rosa Luxemburg’u okumak ve anlamak, ondan, onun yaşamından öğrenmek, güncel bir görev, yakıcı bir ihtiyaç olarak önümüzde durmakta… Katledilişlerinin 100. yılında onları bir kez daha saygıyla anıyoruz… Anıları mücademize meşale olmaya devam edecek…

·      Selam Olsun Proletaryanın Ölümsüz Önderleri Lenin, Luxemburg, Liebknecht’e!

·      VARDIK… VARIZ… VAR OLACAĞIZ!..

YENİ KADIN

Bildiri