Ventas Hapishanesi, seçkin bir otel Yiyecek ve serviste mükemmel… Ama ne uyku var, ne yatak Daha iyidir cehennemde olmak… Kuyrukta beklersin tuvalet için bile Çimento yersin ekmek yerine… Mercimek verirler yemekte O da tek tas tır bir günde… Döşekler için süslü fayanslar Bize kalan her sabah ağrıyan sırtlar…
İspanya İç Savaşı’nın bitiminden hemen sonra iktidara gelen Franco faşizmi, 57 kişiyi „İspanya sosyal ve hukuk düzenine karşı silahlı isyan ve yüksek rütbeli siyasi polis memuru Isaac Gabaldón’a suikast düzenlemek“le suçladı ve ölümle cezalandırdı. 05 Ağustos 1939’da 57 kişiyi kurşuna dizerek katletti. Oysa subayın öldürüldüğü 27 Temmuz’da, suçlananlardan 54’ü hapishanede idi. Cezalandırılanların 13‘ü, “Las Trece Rosas” (On üç Gül) olarak adlandırılan, 18 ila 29 yaş arasındaki Birleşik Sosyalist Gençlik (JSU) üyesi olup faşizme karşı savaşan kadınlardı.
JSU üyesi olan “Las Trece Rosas” (Onüç Gül), hapishanedeki tutukluluk süreleri boyunca defalarca işkence altına alındı, taciz ve tecavüz de dahil her türlü işkenceden geçirildiler. Uzun sorgulama sürecinin sonunda 13 kadın, şartların oldukça kötü olduğu Ventas Hapishanesine götürüldüler. Buradaki her türden insanlık dışı aşağılama, baskı ve işkenceye rağmen kadınlar direnişi sürdürdüler. Onüç Gül, 5 Ağustos 1939’da Doğu Mezarlığı’nın duvarında (Almudena) kurşuna dizildi.
Kanla sulanmış bir coğrafyanın 13 Gül’ü…
Carmen Barrero Aguado (24), Martina Barroso García (22), Blanca Brissac Vázquez (29), Pilar Bueno Ibáñez (27), Julia Conesa Conesa (19), Adelina García Casillas (19), Elena Gil Olaya (20), Virtudes González García (18), Ana López Gallego (21), Joaquina López Laffite (23), Dionisia Manzanero Salas (20), Victoria Muñoz García (19) ve Luisa Rodríguez de la Fuente (18)
Kanla sulanmış bir coğrafyanın 13 Gül’ü idi onlar… Faşizme karşı barışı, özgürlüğü, eşitliği savunan maruz kaldıkları tüm insanlık dışı işkencelere, katliamlara karşı kahkahalarıyla, dayanışmalarıyla, birliktelikleriyle, sosyalizme olan inançlarıyla dimdik ayakta duruşun sembolü 13 komünist kadın…
13 gülden biri olan Virtudes’in babasına yazdığı mektupta: “Beni suçlu olduğum için değil sadece ölmeye değer bir fikre sahip olduğum için öldürecekler…” diyordu.
Faşizme Karşı, 13 Gül’ün İzinde Örgütlü Kadın Mücadelesini Büyütüyoruz
Bugün başta Avrupa olmak üzere, dünyanın birçok coğrafyasında faşizm tekrar güçlenirken, Yeni Kadın olarak, On üç Gül‘ün ve daha nicelerinin bizlere bıraktıkları direniş miraslarından öğrendiklerimizle örgütlü kadın mücadelemizi ve enternasyonal mücadeleyi güçlendirme görevimize daha sıkı sarılırken onların sloganlarını yineliyoruz!
-
Faşizme Geçit Yok!
-
Faşizme Karşı Omuz Omuza!
-
JİN JİYAN AZADİ!