Unutmayacağız! Ne Halepçe’yi, ne Dersim’i, ne Maraş’ı, ne Roboski’yi…

Halepçe’de, bundan 27 yıl önce katledilen Kürt halkını anarak unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını söyleyen,Katliamın yıldönümü dolayısıyla açıklama yapan (DBP),

Kürtlerin Ağrı, Dersim, Halepçe’de ve daha bir çok değişik coğrafyada değişmeyen bir yöntem olarak katliamlara maruz kaldığını belirtti.

Kürtlerin bu katliamlar karşısında örgütlü güçle mücadele etmeyi öğrendiğini, asimilasyon politikalarına direndiğini kaydeden DBP, Saddam rejimi tarafından gerçekleştirilen, 27. yılını geride bırakan Halepçe katliamının hesabının hala sorulmadığını, aksine binlerce insanın kimyasal hardal ve sarin gazlarıyla katledilirken tüm hegemon devletlerin seyirci kaldığını kaydetti.

“Halepçe’yi anlamakla başlamak yerinde olur”

İHD İstanbul Şubesi, Halepçe’de ’88’de Saddam rejiminin gerçekleştirdiği katliamda 6 bin Kürt’ün katledildiğini hatırlattı.

Kürtlerin bugün de DAİŞ adlı vahşi bir organizasyonun saldırısı altında olduğunu kaydeden İHD, “Türkiye’deki halklar başta olmak üzere, bölge halkları ve uluslararası toplum, bölgede bir daha benzer facialar yaşanmaması için adım atmak zorundadır. Ve bu adım atılacaksa, Halepçe’yi anlamakla başlamak yerinde olur” dedi.

Halepçe katliamını kınayan İHD, insanlığa karşı suçların sona ermesi ve suçluların cezalandırılması için, bir daha Halepçe’nin yaşanmaması için başta Türkiye toplumları olmak üzere, bölge toplumlarını ve uluslararası toplumu, yeni Halepçelerle karşı karşıya bulunan Kürt halkıyla dayanışmaya çağırdı.

Alevi Kültür Dernekleri de Halepçe katliamını kınadı.

Yazılı açıklama yapan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, 27 yıl geçmesine rağmen hala Halepçe’nin yaralarının sarılmadığını söyledi.

Kürtler gibi Alevilerinde tarihinin katliamlarla dolu olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu topraklar üzerinde var olduğumuz günden bugüne hep ötekileştirilmiş hep iç düşman olarak katledilmesi meşru insanlar olarak görülmüşüz. Osmanlı zamanında katliamlar yaşamışız. Bitmemiş Cumhuriyet döneminde Dersim’i, Maraş’ı, Çorum’u, Sivas’ı, Gazi’yi yaşamışız. Gezi İsyanında Ali’mizi, Berkin’imizi ve onlarca canımızı yitirmişiz. Lakin tüm katliamlara rağmen boyun eğmemiş, doğrunun, güzelin yanında olmuşuz. Biz Kürtleri anlarız, biz Ermenileri anlarız, biz Süryanileri anlarız. Zira acılar, ölümler, zulümler ezilenleri birbirine yaklaştırır. Bu nedenle de unutmayız acılarımızı ve zulme uğrayan diğer mazlumları.

Unutmayacağız! Ne Halepçe’yi, ne Dersim’i, ne Maraş’ı, ne Roboski’yi… Sorumlularından hesap sorulana kadar unutmayacağız. Tarihin katliamlar tarihi olarak anılmadığı güne kadar unutmayacağız acılarımızı. Zira ne zaman unutursak egemenler bize aynı acıları yeniden yaşatıyorlar. Bu nedenle yaralarımız kapanmadan asla hiçbir katliamı unutmayacağız, hatırlayacağız, hatırlatacağız…”