Anasayfa , APP , Demokrasi Güçleri’nin “Faşizmi Birlikte Yeneceğiz” Eyleminde Bern’de “Utanç Sandalyesi”

Demokrasi Güçleri’nin “Faşizmi Birlikte Yeneceğiz” Eyleminde Bern’de “Utanç Sandalyesi”

İSVİÇRE|11.04.2021|10 Nisan 2021 ADGB Bern bileşenleri pandemi kısıtları dolayısıyla 15 kişilik katılım sınırına rağmen eylemlerini gerçekleştirdiler. ADGB Dönem sözcüsü Tuncay Yılmaz, CDK-İsviçre Eşbaşkanı Ali Şimşek’in de katıldığı eylemde kampanya metni okundu ve üzerinde “Wir sind Frauen / Biz Kadınız, Aleviyiz, Kürdüz, gençliğiz, ekolojistleriz, işçileriz, Süryanileriz, Ermenileriz, vb.” yazan dövizler taşındı.

Helvetiaplatz’da gerçekleştirilen eylemde Türkiye ziyareti sırasında kendisine oturacak sandalye ayarlanmayan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in düştüğü durum üzerinden Erdoğan faşizmine, kadın ve LGBTİ+ düşmanlığına dikkat çekmek için bir “utanç sandalyesi” teşhir edildi.

Eylemde kampanya üzerine bir konuşma gerçekleştiren ADGB Dönem Sözcüsü Tuncay Yılmaz, kampanyanın amacını hem Türkiye’deki faşist gidişata hem de Avrupa’daki ırkçı, faşizan yükselişe karşı bütün demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesini sağlamak olduğunu belirtti. Yılmaz konuşmasında ayrıca “Utanç Sandalyesi” ne değinerek, AB’nin Türkiye’deki faşizme karşı da Avrupa’daki ırkçı yükselişe karşı da iki yüzlü davrandığını vurguladı. İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmış bir Cumhurbaşkanı’nı ziyaretle kadın katliamlarına, cinsiyetçiliğe de destek olunduğunu belirten Yılmaz, B Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in bir kadın olarak düşürüldüğü durumu kabul etmemekle birlikte kendisinin ve Kurumsal olarak AB’nin bu durumun sorumlusu olduğunu söyledi.

İngiltere, Fransa ve diğer emperyalist devletlerin de başlangıçta Hitler faşizmini desteklediğine dikkat çeken Yılmaz, bu desteğin ortadan kalkmasını Sovyetler Birlği’nin Avrupa halkalarına eşit, adil, özgür başka bir sistem alternatifi sunması ve faşizmin üzerine cesaretle yürümesi olduğunu belirtti. Yılmaz hem Türkiye’de, hem de Avrupa’da faşizmin, cinsiyetçiliğin, ırkçılığın geriletilmesinin ancak halkların, demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesiyle mümkün olduğunu söyledi.