DEKÖP-A | 30 – 06 – 2010 | Tarih 2 Temmuz 1993, yer Sivas, “Pir Sultan Abdal Şenliklerine” katılmak için kentte bulunan, aydın, sanatçı, ozan ve yazarların kaldığı Madımak oteli tutuşturulur. Devletin güvenlik güçleri (polis, asker, MİT) vb gözetimi altında 35 masum insan diri diri yakılır. Suçları; İnsan olmak, aydın olmak, sanatçı olmak, Alevi etkinliğine katılmak.
“Güvenlik güçleri ile halkı karşı karşıya getirmeyin” diyen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Oteli saran vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır” diyen dönemin başbakanı Tansu Çiller, Madımak vahşetine çanak tutmuşlardır. Katilleri cesaretlendirmişlerdir. Bu anlayış devletin zihniyetini yansıtmıştır.
Tarihe “Madımak Katliamı” olarak geçen bu vahşetin Devlet tarafından gerçekleştirildiği artık bir sır değildir. Madımak vahşetinin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen, hala “sis perdesi” bir türlü aralanmıyor, aralanmak istenmiyor. Çünkü bu sis perdesinin arkasında devletin kendisi var.
Göçmen emekçiler..
İşte Ortaçağ vahşetini Sivas’ta yaşatan zihniyet, katliamın elabaşlarından bir kısmını, ödüllendirerek parlamentoya milletvekili olarak gönderdi. Bir kesimini ise, AKP eliyle devletin beli başlı kilit noktalarına yerleştirerek korumaya aldı. İşte TC Devletinin “eşit yurttaşlık” politikası bu. Fazla söze gerek var mı?
Devletin yok etme, böl, parçala yönet anlayışı hala tüm hızı ile sürüyor. Sürdürülüyor. Madımak’ın dumanı bu gün Kürdistan’da, yükseliyor. Kürt halkı üzerindeki devletin terörü tırmandırılıyor. Köyler, dağlar bombalanıyor, çocuklar tutuklanarak cezaevine konuyor, seçimle gelmiş belediye başkanları yargılanıyor. Nasıl ki Alevi inancı inkar ediliyor ise Kürtler de, baskı, imha, inkara ve katliamlara maruz kalıyorlar. “Kürt Açılımı” adı altında Kürt halkına tasfiye dayatılıyor. “Alevi çalıştayı” adı altında ise zorla Aleviler devletin asimilasyonuna uğratılmak isteniyor. Devletin alevisi yaratılmak isteniyor. Unutmayalım ki, Türk, Kürt, Arap, Abaza, Çerkez milliyetlerinden, Alevi, Sünni, Yezidi ve farklı inançlardan olan tüm emekçi ve ezilenler gücümüzü birleştirdiğimizde, örgütlendiğimizde, devletin dayatmacı politikalarını boşa çıkarabiliriz.
Göçmen emekçiler..
Bundan 17 yıl önce Sivas’ta gerçekleştirilen gerici, şeriatçı, faşist katliamın amacı, Alevi, Sünni çatışması yaratmak, halkları birbirine kırdırtmaktı. Gelişen sınıfsal ve Kürt Ulusal Hareketinin önünü kesmekti. Fakat, devletin bu provakayonu tutmadı. Katliamı lanetlemek için yüz binler sokağa çıktı. Alevi inancında olanların örgütlenme bilinci gelişti ve Aleviler hızlı bir şekilde örgütlendi. Aleviler bu gün “eşit yurttaşlık” talebini haklı olarak yükseltiyorlar ve Madımak Otelinin Müze olmasını istiyorlar. Devlet ise, Alevilerin bu talebini görmezden gelerek, ne kadar demokrat olduğunu gösteriyor.
Bizler Avrupa’da faaliyet yürüten, “Avrupa Demokratik Kitle Örgütleri Platformu” (DEKÖP-A) olarak, 17. Yılında Sivas Madımak vahşetini kınıyoruz. Devletin gerçekleştirdiği bu katliamı unutmadık ve unutturmayacağız…
DEKÖP-A olarak, Madımak Oteli’nin utanç müzesine dönüştürülmesi talebini destekliyor, katliamı gerçekleştirenlerin ve “karanlıkta” kalmış faillerin bir an önce açıklanmasını ve insan hakları kuruluşlarının içinde yer aldığı bir mahkeme tarafından yargılanmalarının adil olacağını düşünüyoruz. Adil yargılanma olmadığı sürece, Madımak insanlığın vicdanında kanayan bir yara olarak kalacaktır.
17. Yılında Sivas Madımak Vahşetini Unutmadık, Unutturmayacağız.!
Madımak’ın Hesabı Sorulacaktır.!
|
Yaşasın Halkların Kardeşliği.!
Demokratik Kitle Örgütleri Platformu-Avrupa (DEKÖP-A)
Yaşanacak Dünya Gazetesi yasanacakdunya@yahoo.com,
Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK) info@adhk.de,
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) aveg-kon@hotmail.com,
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) konsey@atik-online.net,
Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) yekkom@gmx.net
DEKOPA_Sivas_Katliami – PDF