HESSEN|02.02.2025| Almanya genelinde, yükselen ırkçılık ve faşizme karşı on binlerce kişinin katıldığı kitlesel protestolar düzenlendi. 23 Şubat 2025’te yapılacak erken genel seçimler öncesinde, siyasi partilerin iktidar yarışındaki çıkar çatışmaları, göçmenleri hedef gösteren ayrımcı söylemlerle toplumu derin bir ayrışmaya sürüklüyor. Bu süreçte, özellikle muhafazakar CDU partisi, ırkçı ve faşist politikalarla halkı daha da kutuplaştırmaya çalışıyor.
Son olarak, CDU’nun meclise sunduğu 5 maddelik kanun teklifi, tamamen toplumu ayrıştıran ve göçmenleri hedef alan düzenlemeler içeriyor. Göçmenleri sınır dışı etmeyi, göçmen karşıtı nefret söylemleriyle desteklemeyi hedefleyen bu teklif, toplumun demokratik kesimlerinden ve bazı siyasi partilerden büyük tepki aldı. Bu teklifin, faşist AfD’yi meşrulaştırmak ve birlikte çalışmak için zemin hazırlamak amacı taşıdığı açıkça ortaya çıktı. AfD liderliği, “Gerçeği varken sahtesine yönelmeyin” diyerek CDU’nun programını kendi programlarının kopyası olarak nitelendirdi ve kitleleri kendilerine oy vermeye çağırdı.
AfD’nin, göçmenleri “iyi” ve “kötü” olarak ayırarak, kendi kitlesi içinde bir taban yaratma çabası ise, faşist ideolojilerin ne denli tehlikeli ve bölücü olduğunu gözler önüne seriyor. Tüm bu gelişmeler karşısında, toplumun örgütlü ve örgütsüz ilerici kesimleri, faşist saldırılara karşı birleşerek sokakları kuşattı. Wiesbaden’de 4.000, Darmstadt’ta 10.000, Koblenz’de 7.000 ve Neu-Isenburg’daki AfD aday tanıtım toplantısında 10.000 kişi, “Faşizme geçit yok!” sloganlarıyla sokağa çıkarak tepkilerini dile getirdi.
Önümüzdeki günlerde, faşizme ve kapitalizme karşı daha güçlü eylemler bekleniyor. Bu gerici saldırılara karşı birleşik bir toplumsal mücadelenin zorunlu olduğu bilinciyle, tüm devrimci ve demokratik kesimlerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Faşizme, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı, birleşik ve örgütlü bir halk direnişi yükseltilmelidir.