Türkiye |25.02.2017| Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 622. haftasında Murat Yıldız’ın akıbetini sordu. Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, „Yeni Türkiye yeni Türkiye‘ deyip geldiler, karıştırıp duruyorlar” dedi. “Failler belli kayıplar nerede?” pankartının açıldığı eylemde, karanfiller taşındı.
TBMM Başkanvekili ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Pervin Buldan’ın
da katıldığı eylemde, 23 Şubat 1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbeti soruldu. Eylemde 2 Nisan 1948 günü faili meçhul sonucu yaşamını yitiren Sebahattin Ali’nin doğum günü kutlandı. Eylemde konuşan 12 Eylül kayıplarından Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, 622 haftadır kayıplarını aradıklarını hatırlatarak, faillerin belli olduğunu söyledi. Kırbayır, “6 yıldır akıbeti belli olmayan bir dosyanın yürütücüleri hakkında yaptırımınız ne?” diye sordu. ‚ÇOCUĞUMU İSTEYECEK BİRİNİ BULAMIYORUM‘ Kayıp Hayrettin Eren’in ablası İkbal Eren ise, “Devlet hepimize borçlu. Berfo Ana’ya da Kiraz Ana’ya da sesleniyoruz. Cemil’i bulacağız ve Berfo Anne’nin kucağına göndereceğiz, İsmail’i bulup Kiraz Ana’ya göndereceğiz. Bu bizim size sözümüz” dedi. Kayıp Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise, “Herkes bir kişiyi koruyor. Peki, bizim istediklerimizi kim verecek. Hesap veren yok” dedi. Anne Yıldız, 22 yıldır burada çocuğunu isteyecek birini bulamadığını dile getirerek, “Bir de ‚halkın taleplerini yerine getiriyoruz‘ diyorlar. Bizim ki talep değil mi? ‚İdamı getireceğiz‘ derler ancak. Bizi hiç mi duymuyorlar. Bu kadar umursamamanızın nedeni nedir? ‚Yeni Türkiye yeni Türkiye‘ deyip geldiler. Benim kızımın çeyiz sandığı gibi karıştırıp duruyorlar” dedi. Avukat Gülseren Yoleri de, Murat Yıldız dosyasında tam bir gizlilik hali olduğunu vurguladı. Yıldız’ın kaybedilmesinden bu yana dosyasının da kaybedildiğini dile getiren Yoleri, sorumlular ortaya çıkarılana kadar faillerin bulunması için mücadele edeceklerini söyledi. ‚2007‘DE MURAT YILDIZ DAVASI ORTADAN KALDIRILDI‘ Bu haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Mine Nazari yaptı. Yıldız’ın kaybolduğu süreci anlatan Nazari, şunları aktardı: „Kendi isteği ile teslim olan ve hapis cezası bile gerektirmeyen ‚meskun mahalde havaya ateş etme‘ suç isnadı karşısında Murat’ın kaçtığı ya da intihar ettiği iddiası inandırıcı olmasa da 5 yıl süren yargılamada Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi, onun feribottan atladığına dair sanık polislerin beyanını esas aldı. Mahkeme polislere, ‚görevi ihmal’den günümüz parasıyla bir lira 18 kuruş para cezası verdi. Aynı mahkeme 2002 yılında polislerin aldığı para cezasını beş yıl erteledi. 2007 yılında ise devanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verdi. Hukuksuzluk bununla kalmadı. Murat Yıldız’ın dosyası Gebze Asliyesi’nde kaybedildi. Adliye kayıtlarını inceleyen İHD avukatı Gülseren Yoleri’ye ne dosyanın imha edildiğine dair bir bilgi ulaşabildi ne de dosyanın kendisine. Avukat Yoleri, 2015 yılının Ocak ayında Cebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na Murat Yıldız’ın akıbetinin açığa çıkartılması için tekrardan suç duyurusunda bulundu. Murat Yıldız’ın kaybettirilmesinde Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’nde görevli komiser Ramazan Kaya ve polis memurları Şahismail Öztürk ile Tahir Şerbetçi sorumludur. Murat Yıldız’ın kaybettirilmesinde dönemin Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu, İzmir Valisi Kutlu Aktaş, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel sorumludur.“ denildi.