Avrupa’nın “Sığınamayanları„ Romanlar Sınırdışılara Karşı Direniyor!

Almanya’nın Balkan ülkelerini “güvenli ülküler„ olarak değerlendirmesinden sonra bu ülkelerden gelen mültecileri sınırdışı etmeye başladı. Balkan ülkelerinden gelen hem geldikleri ülkelerde hem de sığındıkları Batı Avrupa ülkelerinde en alt tabakayı, en yoksulları oluşturan Romanların durumu çok daha vahim bir durumda. Geldikleri Balkan ülkelerinin bazılarında vatandaş bile sayılmayan, kimisinde yaşadıkları bölgeler duvarlarla çevrilen, insanı yaşam standartlarının olmadığı (su, ev, elektrik vb.) alanlarda yaşamak zorunda bırakılan Romanlar, bu yetmezmiş gibi sıkça ırkçı saldırılarla da karşı karşıya kalıyorlar.

Hitler tarafındandan da soykırımdan geçirilen Romanlar, bugün  Batı Avrupa ülkelerinde “istenmeyenler„ listesine alınmış durumdalar.

Hamburg’ta bir grup Roman aile ve „Romano Jekipe Ano Hamburg – Hamburg Roma  Birliği” tarafından Hamburg’un en ünlü kilisesi Michel Kilisesi 17 Eylül’de işgal edildi. “Herkes Kalsın” (Bleiberecht für alle) sloganının yazılı olduğu bir pankart klisenin kulesinden sallandırıldı. Şu an kilisede “misafir” konumunda kalan Romanların direnişi devam ediyor. İşgal sonrası oluşan dayanışma komitesi de kısıtlı imkanlarıyla hem direnişçilerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, bir yandan da kamuoyu oluşturma çabası içindeler.

Bizler ATİF-Hamburg olarak direnişteki Romanları ziyaret ederek dayanışma selamlarımızı  ilettikten sonra, sorunlarını kitlemize taşımak için derneğimizde Roman temsilcilerinin de yer aldığı bir toplantı düzenledik.

Avrupa’nın karşı karşıya olduğa mülteci sorunu ve buna yaşkalaşımdaki faydacı, gayri insani, ikiyüzlü tutumu ve mültecilerin karşı karşıya kaldığı sorunlar üzerine kısa bir açılış konuşması yapıldıktan sonra, sözü Roman temsilcilere vererek yaşadıkları sorunları bizlerle paylaşmalarını istedik.

Kendilerinin tek bir istemleri olduğunu onunda “herkese kalma hakkı” olduğunu  söyleyen temsilci, daha sonra yaşadıkları sorunları anlattı. Kendileriyle dayanışma gösteren çeşitli grupların olduğunu bunlara teşekkür ettiklerini ama ne yazıkki dayanışmanın çok zayıf olduğunu, hem kamuoyu oluşturmada hem de günlük ihtiyaçların karşılanmasında yeterli olmadığını belirtti.

Şu an Almanya’nın her tarafında polisin Roman avına çıktığını, topladıkları Romanları çeşitli şehirlerde uçaklarla geldikleri ülkelere geri gönderdiklerini belirten temsilci, bunun bu insanları ölüme göndermek anlamına geldiğini belirtti. Özellikle çocukların çok zor durumla karşı karşıya kalacağını belirten temsilci ne yazıkki bunu durduracak güçlerinin olmadığını üzülerek dile getirdi.

Hamburg’ta Roman ve Sinti gençlerin sorunları üzerine gençlik merkezlerinde çalışma yürüten başka bir Roman konuşmacı da Avrupa’nın mülteci sorunu ve halkları nasıl ayrıştırdığı, hem Hitler döneminde, hemde bugün Romanlara nasıl bir politikayla baktıkları üzerine uzun bir konuşma yaptı.

Daha sonra soru cevap bölümüyle devam eden toplantı dayanışma çağrılarıyla sonlandırıldı.