ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
Duysun sesimizi duysun dost düşman
Meydanlarda birlik olmaya geldik
El ele, kol kola, omuz omuza
Özgürlüğün türküsünü demeye geldik…
Hak verilmez alınır diyenlerin
Bu uğurda dönülmeze gidenlerin
Bizden önce can vermiş olanların
Destanını tekrâr etmeye geldik…
El ele kol kola omuz omuza
Özgürlüğün türküsünü demeye geldik…
- Hülya Onur –
Hülya Yaman (Onur), Kadın Mücadelesinin Sönmeyen Meşalesidir;
Değerli bir kadın yoldaşımızı, örgütümüz Yeni Kadın’ın kuruluşunda ve dergimiz Yeni Kadın’ın, kadın mücadelesinin yayın organları arasında yer almasında öncülük eden Hülya arkadaşımızı yitirmiş olmanın derin acısı içindeyiz.
Hülya genç yaşlarında tanıştığı ATİF camiasında kısa sürede öne çıkan kadın yoldaşlarımızdan oldu. Uzun yıllar, Yeni Kadın’a önderlik ettiği gibi, ATİF ve ATİK yönetim kurullarında da defalarca yer aldı. Bir dönem Alevi Kadınlar Birliği’nin Hessen Kadınlar başkanlığını yaptı. Kadın örgütlerinin oluşturduğu birçok platformda yer aldı. Kısacası Hülya; kavga, mücadele neredeyse oradaydı.
Sosyalist, ilerici, devrimci kurumlar içinde dahi, kadın meselesinin henüz çokta anlaşılamadığı, sınıf mücadelesinde kadın örgütlenmesinin öneminin çok ta açığa çıkamadığı zorlu zamanlarda, henüz 1980’lerin sonlarında, genç yaşına rağmen cesaretle öne atılıp, kadınların sınıf bilinci yanı sıra kadın bilincini de almaları gerektiği noktasında ısrarla, inatla mücadele edip, sınıf mücadelesinin en zorlu alanının ATİK içinde temellerinin atılmasına öncülük edenlerden oldu. Süreç, Avrupa coğrafyalarında dahi sınıf bilinçli kadın örgütlerinin tek tük olduğu süreçti. “İşmiz zordu elbet, ama imkânsız değildi” diye özetliyordu Hülya o süreci.
Kadın örgütümüzün 33 yıllık tarihi kesitinde, kuruluşundan itibaren uzunca bir süre yönetim mekanizmasında yer aldı, kadın örgütlenmesine önderlik etti. O günlerden son nefesine kadar bu örgütün hem yapısının oluşturulmasında hem de kadın bilincinin geliştirilmesinde büyük katkılar sağladı. Birçok kadının ve genç arkadaşın eğitiminde, gelişmesinde önemli katkıları oldu. Yönetim mekanizmasında olmadığı dönemlerde de düşünceleriyle, yazdığı yazılarla sürekli kadın örgütlenmesinin güçlenmesi için çaba harcadı. Gerek ATİK yayın organı olan Mücadele Gazetesi, gerek Yeni Kadın dergisi için birçok makale ve yazı kaleme aldı. Ayrıca yazdığı onlarca şiirde sürekli kadınların durumunu ve mücadelesini, kavgasını anlattı.
Devrimci mücadele, hepimizin bildiği gibi genel olarak bir dizi zorlukları, fedakârlıkları göğüslemeyi gerektiren bir mücadele alanıdır. Ancak bu alanda bir kadın olarak, hele de anne olarak yer almak; çok daha zor ve çok daha fazla özveriyi, fedakârlığı gerektirmekte. Hülya, sevgili oğlu Cemre’sinin dünyaya gelmesinden sonra, çocuk nedeniyle mücadele alanlarından uzaklaşanlardan olmadı. Aksine Cemre’yi annesine veya yakınlarına bırakamadığı dönemlerde toplantılarda, sokak eylemlerinde onunla birlikte yer alanlardan oldu.
Yeni Kadın örgütümüzün ve dergimizin bugünlere gelmesinde çok büyük emekleri olan Hülya yoldaşımız, son nefesine kadar mücedeleye olan inancını hiç yitirmedi. Sınıf mücadelesinin çok önemli bir ayağı olan kadın örgütlenmemizin, aradan geçen bunca yıla, bunca deney ve tecrübeye, bunca emeğe rağmen hala olması gereken aşamada olamayışına olan üzüntüsünü, son süreçte kendisini hastanede ziyaret eden yoldaşlarına; “bizim kadın örgütümüz çok daha güçlü olmalıydı, sizden isteğim sakın kadın mücadelesini bırakmayın, bu mücadele daha ileriye taşınmalı.” diyerek dile getirmişti.
Onun kararlı duruşu, insanlığa, adalete ve mücadeleye ama ille de kadın özgürlük mücadelesine olan inancı bizlere ışık tutmaya devam edecek. Acımız büyük, fakat bıraktığı miras daha büyük. Onun düşlediği özgür ve eşit bir dünya için mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz.
Sevgili Hülya; sana sözümüz olsun ki; devr ettiğin bayrağı daha yükseklere taşıyacağız ve sen mücadelemizde hep yanıbaşımızda olacaksın.
Jin Jiyan Azadî!
Vardık Varız Var Olacağız!
YENİ KADIN
