LİZBON | 21 – 11 – 2010 | “Tarihinin en önemli toplantılarından biri” olarak tanımlanan NATO’nun Lizbon Zirvesinde “Yeni Savunma Konsepti” görüşüldü ve ittifaka üye 28 devlet tarafından onaylandı.
NATO’nun önümüzeki 10-15 yılına yön yerececeği söylenen “Yeni Strateji Konsepti”nin temel unsuru hiç kuşkusuz “Füze Savunma Projesi”dir. Bu proje konusunda asıl tartışma konusu ise doğal olarak Türkiye’ydi. Çünkü Türkiye oluşturulacak savunma sisteminin cephe ülkesi olarak düşünülmekteydi. Fakat Türk devleti ise kendisine verilen bu rol konusunda pazarlıkçı bir tutum aldı.
Pazarlık iki konuda yürüdü. Birincisi, savunma kopseptinde hedef ülke olarak İran’ın adının geçmemesi, Diğerindeyse radar ve ateşleme sistemi biçiminde iki ana unsurdan oluşan füze kalkanının bütün olarak Türkiye’de kurulması konusundaydı. Çünkü ABD tarafından hazırlanan projede radarların Türkiye topraklarında, füze bataryalarının ise NATO’ya üye Balkan ülkelerinde kurulması planlanıyordu.
Sonuçta ilk günün sonunda imzalanan yeni stratejik konsept Türkiye’nin bu taleplerinin kabul edilmesiyle sonuçlandı. Böylelikle NATO’nun füze kalkanıyla ilgili belgede İran’ın adı anılmazken, kalkan tüm unsurlarıyla Türkiye topraklarında kurulmuş olacak.
“Strateji Belgesi”nde İran’ın adının anılıp anılmamasının bir anlamı yok. Çünkü zaten füze kalkanı esas olarak İran’ı ve Suriye’yi hedefliyor.
Bu anlasmayla bir kez daha “komşu ülkelerle sıfır sorun” ve “Müslüman kardeşlerimiz” söylemleriyle demogoji yapan AKP hükümetinin maskesi de inmiştir. AKP hükümeti bölge halklarına karşı büyük suç ortaklığının altına imza atmıştır. (Kızıl Bayrak)