Anasayfa , Haberler , Türk-İş üyesi işçilerden tepki: "Suskun Türk-İş istemiyoruz!"

Türk-İş üyesi işçilerden tepki: "Suskun Türk-İş istemiyoruz!"

TÜRKİYE | 06 – 02 – 2011 |  Türk-İş yönetiminin ‘torba yasa’ya karşı ihanetçi bir tutum sergileyerek suskun kalması, Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu tarafından 4 Şubat günü gerçekleştirilen yürüyüş ve basın açıklamasıyla protesto edildi.

Türk-İş Şubeler Platformu imzasıyla “Suskun Türk-İş istemiyoruz”, “Haklarımızı torbalatmayacağız!” pankartlarının açıldığı eyleme Belediye-İş, Yol-İş, Tez-Koop-İş ve Harb-İş pankartlarıyla katıldı. Pankartlarda Türk-İş Yönetimini hedef alan şiarlar öne çıktı.

Atatürk Kültür Merkezi önünde saat 18.30’da bir araya gelen işçiler, buradan Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilciliği önüne yürüdü. Kitle oldukça coşkulu ve Türk-İş yönetimine öfkeliydi. Özellikle Türk Harb-İş Anadolu Yakası İstanbul Şubesi pankartı arkasında yürüyen kitle attıkları sloganlar ve coşkularıyla dikkat çekti. Yolun trafiğe kapatıldığı yürüyüş boyunca “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Suskun Türk-İş istemiyoruz!”, “Kumlu sonun Mübarek olsun!”, “İşbirlikçi Kumlu İstifa!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “İşçiye kalkan eller kırılsın!” sloganları atıldı.

Bölge Temsilciliği yumurta yağmuruna tutuldu

Kitle Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilciliği önüne yaklaşırken sloganları daha gür haykırmaya başladı. Öfkeli işçiler temsilcilik önünde “AKP uşağı Kumlu istifa!”, “Türk-İş istifa!”, “Hükümet istifa!”, “Yaşasın Kızılay direnişimiz!” sloganları atarak Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilciliği binasını yumurta yağmuruna tuttular.

Basın açıklamasını Belediye-İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm gerçekleştirdi. Hasan Gülüm, torba yasaya karşı işçi ve emekçilerin mücadele etmeye çalıştıklarını belirterek, üyesi bulundukları Türk-İş yönetiminin torba yasa karşısında akıl almaz bir sessizlik ve tepkisizlik içerisinde olduğunu vurguladı. Gülüm, Ankara’da 3 Şubat günü Torba yasaya karşı gerçekleştirilen eyleme polisin biber gazı ve coplarla saldırmasına da değinerek buna rağmen Türk-İş yönetiminin sessiz kalmasını kabul edilir bulmadıklarını ifade etti. Türk-İş içinde bulunan, mücadele eden ileri sendikaların bir plan içerisinde tasfiye edilmek istendiğine vurgu yaptı.

Gülüm basın açıklamasını “Bizler Türk-İş’e bağlı İstanbul şubeleri olarak Türk-İş yönetiminin bu ölü sessizliğinden bir an önce uyanmasını ve mücadele etmesini istiyoruz” sözleriyle sonlandırdı.

—–

Basın açıklamasının metni ise şöyle:

Meclis gündeminde bulunan Torba Yasasına karşı işçi ve emekçiler ülkenin her yerinde ellerinden geldiğince mücadele etmeye çalışıyorlar. Geniş halk kesimlerinden emekçilerin geleceğini güvencesizleştiren sendikasızlaştıran ve düşük ücretle çalıştırmayı planlayan düzenlemelerin kabul edilemez olduğunu herkes biliyor.Bu saldırı dalgası karşısında gerekli olan mücadele ve tepki gösterilmezse gelecekte yapılacak saldırılar karşısında mücadele edilemez ve hak kayıpları önlenemez. Üyesi bulunduğumuz Sendika Genel Merkezlerimiz ve Konfederasyonumuz Torba Yasa karşısında akıl almaz bir sessizlik ve tepkisizlik içine gömülmüşlerdir. Saldırı paketine karşı mücadele etmemek sınıfımıza ihanettir.

Meclis’te görüşülen Torba Yasası’na karşı dün sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin göstermiş olduğu tepki içinde Konfederasyonumuzun olmaması bu yasal düzenlemeye onay verdiği anlamını taşımaktadır. Üstelik polisin biber gazı, jop ve tazyikli suyla binlerce işçiye ve emekçiye yönelik göstermiş olduğu tutum ortadayken buna dair sessizliğin sürmesi kabul edilir bir durum değildir. Bugün sendikaların görevi antidemokratik olaylara karşı tutum almaktır. Sendikalar emekçilerin muhalefet örgütleridir. AKP hükümeti tahammülsüzlüğünü birkez daha göstermiş ve Yasanın geri çekilmesini isteyen sınıf kardeşlerimize acımasızca saldırmıştır. Konfederasyonumuz bu saldırıya da sessiz kalmıştır. Ankara’da sendikalar dışında muhalefet partilerinin milletvekilleri, demokratik kitle örgütleri, partiler işçi ve emekçileri desteklemek için yürümüş ve şiddete maruz kalmışlardır. Sendikalarımız ve Konfederasyon yöneticilerimiz ise sessiz kalmaya devam etmektedir. Bu tutum bu duyarsızlık asla kabul edilemez.

Değeri basın, işçi arkadaşlar,

AKP Hükümeti bugün tüm saldırılarını yaparken sendikal alandaki işbirlikçileri eliyle yapmaktadırlar. Bugüne kadar Türk-İş eli ile yürüttüğü bu dirsek temasına artık ihtiyaç duymamaktadır. Çünkü Türk-İş içinde  bulunan, mücadele eden ileri sendikaları bir plan içersinde tasfiye etmeyi hedeflemektedir. Bunu da bugünkü Türk-İş yöneticileri eliyle Türk-İş’i harekete geçirmeyerek, sessiz kalarak güvensizlik yayarak tasfiye etmektedirler. Bunu dün Orman-İş, Hava-İş, Tek  Gıda-İş’te  yaptılar. Dünle başlayan bugün de devam eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki işçiler zorla yandaş sendikaya geçirilerek Belediye-İş tasfiye edilmek istenmektedir. Bunun aynı zamanda Torba Yasasının görüşüldüğü zamana denk düşmesi tesadüfü değildir. Bu yasayla bu tasfiye yasallaştırılmaktadır. Yasa karşısında sendikalarımızın sessiz kalmaları bu nedenle kabul edilemez. Çünkü gün mücadele etme ve ortak hareket etme günüdür.

Bizler Türk-İş’e bağlı İstanbul’da bulunan şubeler olarak torba yasasının mecliste görüşüldüğü bu dönemde konfederasyonumuzun sessiz kalmasını kabul etmeyeceğimizi buna karşı yürütülen mücadelede yerini almasını ve üyelerini harekete geçirmesini istiyoruz. Bu sessizlik gelecekte kıdem tazminatlarımızın da gitmesini sağlar. Konfederasyonumuzun bu tutumu işçilerimizin tepkisi giderek artmaktadır.

Değerli basın, işçi arkadaşlar, Önümüzdeki günlerde kıdem tazminatları, sendikalar kanunu da Meclis gündemine gelecektir. Sendikalarımızın kâğıt üzerinde ve salonlarda aldıkları kararlar ve söyledikleri sözlerin hiçbir önem ve değeri bulunmamaktadır. Söz bitti gün mücadele eyleme geçme günüdür! Çağrımız Türk-İş içerisinde bulunan işçiden yana olan sendikalaradır. Türk-İş yönetiminin bugün etkisiz olması, mevcut saldırılar karşısında sessiz kalmalarını ortadan kaldırmak ve etkili hale getirmek sizlerin de görevidir. Aksine Türk-İş Konfederasyonu saldırılar karşısında harekete geçtiğinde etkisi ve gücü tüm emekçiler tarafından bilinmektedir. Bizler bu gücü doğru kullanmayan anlayışa karşıyız. Aksine Türk-İş Konfederasyonu işçilerden, emekçilerden yana bir yönetimle yönetildiğinde işçiler ve emekçiler açısından avantaj yaratacağını biliyoruz. Bugün etkisiz olan Konfederasyonumuzu harekete geçirmek bizim de görevimizdir. Bulunduğumuz her yerde bu mücadeleyi yükseltelim. Bizler Türk-İş’e bağlı İstanbul Şubeleri olarak Türk-İş yönetiminin bu ölü sessizliğinden bir an önce uyanmasını ve mücadele etmesini istiyoruz.

TÜRK-İŞ İSTANBUL ŞUBELER PLATFORMU