İNNSRUCK |01 – 12 – 2013| Avusturyanın Tirol eyaletinin Jenbach kasabasında Tirol Demokratik Güç Birliği Platformu Gezi ve sonrası ile ilgili Panel Pir Sultan Abdal Kültür Merkezinde gerçekleşti. TDGP(Tirol Demokratik Güç Birliği Platformunun) bileşenlerinin organize ettiği etkinliğe Türkiye’de Gezi Dayanışma sözcülerinden Mimar Mücella Yapıcı Vize engeline takılarak Panele katılamadı. Yine Mustafa Sarısülük ise Askerlikten kaynaklı Yurtdışına çıkması engelendi. Gürkan Korkmaz ise Eskişehir de Ali İsmail Korkmazın yapılan Heykelin dikme programına katıldı.
Türkiye’de LGBT ler dönem sözcüsü Boysan Yakar katıldı. Boysan’la birlikte TDGBP (Tirol Demokratik Güç Birliği Platformunun) temsilcisi Mehmet Tohumcu katıldı. Moderatörlüğünü Mustafa Çiçeğin yaptığı Panel yaklaşık üç saat sürdü.
İlk sunumu yapan Mehmet Tohumcu; Dünyada gelişen Sosyal hareketlerden ve Gezi Halk ayaklanmasına gelen sürece değindi. Neo-Liberal Politikalarla Halklar yanıltıldıklarını belirten Tohumcu, son 2008 Kapitalist krizle yeni bir dönem başladı. Kapitalist krizin, krizi işçilerin, emekçilerin ve ezilenlerin omuzlarına yükledi dedi. Bunula birlikte İşsizlik, Yoksullaşma, Hak gaspları, ücretlerin dondurulması gibi sonuçlar Milyonlarca Halkların karşı koyuşunu tetikledi. Kapitalist merkezlerde başlayan ve Sömürge –Yarı sömürge ülkelere yayılan Halk Hareketleri Kuzey Afrika da ve Türkiye de de yankısını buldu. Özelde ABD-Meksika-Nigaragua-Arjantin ve Latin Amerika ülkelerindeki ezilenlerin karşı hareket geliştirmeleri ve bunun Avrupa da Yunanistandan, İtalya, Portekiz, İspanyaya yayılarak Milyonlarca insanın Demokrasi ve Hak, Özgürlükler için sokakları zaptettiklerini söyledi. Genel Grevler örgütlendi, direnişler, işgaller gerçekleştirildiğini belirti.
Doğal olarak Yarı-Sömürge ve Sömürgelerdeki sömürü ve baskı daha katmerli. Demokratik hakların, özgürlüklerin kısıtlandığı, on yıllarca Emperyalistlerin işbirlikci tutumları ve Diktatörce yönetimleri Halkların Demokrasi-Özgürlükler talebini de geliştirdi. Halklar insiyatif alarak Devlet aygıtlarını parcaladığını, Devlet otoritesine karşı isyan ateşini tutuştuklarını vurguladı.
Geziye gelinen süreçte uzun yıllardır uygulanan ekonomik politikaların bir sonucudur. Demokratik haklara yönelik baskı ve şiddet, Cevre sorunu, HESler, Üniversitelerin Uzun yıllardır kışlaya dönüştürülmesi, Yaşam alanlarına müdahale, Sivas zaman aşımı, Roboski vb…vb.. Uzun süreçtir dipten gelen dalganın sesizliğini bozarak yüzeye vurmasıyla; Halkların üzerindeki ölü toprağını atması, kendilerinin insiyatifini ortaya cıkarmaları, Demokrasi ve daha iyi bir yaşam talepleri sokaklara yansıdı.
Halklar Devletin gerçeğini, şiddetini, Polis uygulamalarını, Basının nasıl işlediğini ve bu mekanizmanın Halklara vereceği hiçbir geleceğini olmadığını somutta kendileri yaşadı. Bir yandan Devlet aygıtına yönelmeleri, bir yandan sokak çatışmaların girmeleri ve Türkiye de 12 Milyon insanın bu eylemlere katılımı ve desteği Halk hareketinin dinamiğini göstermedir dedi.
Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği sözcüsü Boysan Yakar Türkiyede yaşanan Vize sıkıntısı ile ilgili bir açıklama yaptı.
Daha sonra Boysan Yakar Türkiye’de LGBT Hareketi Siyasi Katılım ve Gezi Direnişi konulu sunum yaptı. Türkiye de LGBT’ lerin yaşadıkları baskı ve şiddeti anlattı. Özelikle Devletin LGBT lere yaklaşım ve politikalarının ırkcı, ayrımcı ve baskıcı olduğunu belirti. LGBT bireylere yaşam hakkı tanımadıklarını ve ölümlere varan uygulamalar başta olmak üzere her türlü İnsanlık dışı uygulamalarla karşılaştıklarını ve yaşadıkları belirti. Zaten toplumda yaygın olan anlayış kendini ifade edememe, toplumun değer yargılarının bunu önüne engeler teşkil ettiğini vurguladı. LGBT lerin 1968 lerde başlayan mücedelesiyle günümüze kadar önemli bir aşamaya geldiğini belirti. Türkiye gibi ülkelerde bu mücadelenin zorluklarına değinen Boysan tüm bunlara rağmen Türkiye de kendi mücadeleleri sonucu belli bir yol aldıklarını, örgütlendiklerini vurguladı.
Ülker sokaktaki baskı ve direnişte örnekler verdi. Uygulanan Polis şiddetinin sistematik olduğunu vurguladı.
Tüm bu şiddete ve baskılara rağmen Türkiyenin diğer birkaç ilinde daha LGBT ler dernekleşme yönlü adım attılar. Gökkuşağı Ankara da dernekleşti. Yine Mersin ve Diyarbakır, Bursa, İzmir, Antalya, Eskişehir gibi illerde yeni yeni açılımlarla LGBTler kendini ifade etmeye yönelik örgütlenmeler oluştu. 2003 Yılında ilk kez Onur yürüyüşü yapıldığını anlattı. 1 Mayislara kendi kortejleriyle katılındığını söyledi. İlk Trans Milletvekilli adayı ÖDP den Demet Demir oldu. BDB de Sebahat Tuncel ve diğer Milletvekillerinin bu konudaki çabaları önemli yerde durmakta. CHP de de bazı Milletvekilleri bu konuda çalışmalar yaptılar ve yanımızda oldular.
Hukuksal mücadele ve Anayasal talepler CHP ve BDB üzerinde Meclise taşınma çabası vardı. Fakat AKP-MHP Milletvekillerinin toplam oylarıyla hep engelendi. Bu Partilerin ve gerici tüm Partilerin Eşcinseller bir hastalıktır ve Tedavi edilmesi gerekir türünde anlayışlarla hareket etmekteler. LGBT haklarına ilişkin soru ve araştırma önergeleri verildi.
LGBT’lerin Hakların Demokratik Partisinde aktif görev aldıklarını belirti.
Haziran direnişinde aktif olarak yer aldıklarını ve eylem başlamadan önce LGBT lerin Gezi direnişinde olduklarını belirti. Daha sonra Gezi Halk hareketine yönelik önemli bilgi sundu.
Verilen aradan sonra Katılan kitleye söz hakları verildi. Kurumlar adına konuşmalar yapıldı. Katılımcılara önemli sorular yöneltildi. Daha sonra her iki Panelist sgelen sorulara cevap vererek sunumlarını toparladılar. Yapılan toparlamayla birlikte program sona erdi.