Home , Bildiriler , TEKEL işçilerinin direnişi, İşçi sınıfının umudunu büyütmeye devam ediyor

TEKEL işçilerinin direnişi, İşçi sınıfının umudunu büyütmeye devam ediyor

YENİ KADIN | 01 – 02 – 2010 | Ankara-Abdi İpekçi parkında özlük haklarını korumak, kitlesel işten çıkarmaları ve özelleştirmeyi engellemek için iki aya yakın zamandır eylem yapan Tekel işçilerine, halkın destekleri giderek artmakta.. Ankaralı halk, işçilere evlerinin kapılarını ve sofralarını açtılar. Gönüllü doktorlar, berberler meslekleri doğrultusunda işçilere hizmet sunmaktalar. Her gün yüzlerce halk, işçileri ziyaret ederek direnişi sahipleniyorlar. Sendikalar 3 Şubat’ta Türkiye’de genel grev ilan ettiler.

TEKEL İşçilerinin direnişi, İşçi Sınıfına ders olmaya devam ediyor. Direniş,  Türkiye’de on yıllardır Kürt halkına yönelik sürdürülen inkâr-imha ve devletin böl, parçala, yönet politikasına karşı da halkların kardeşliği doğrultusunda güzel bir yanıt olmuştur. Bir tarafta Lazlar horon teperken, hemen yanında Kürtler halaylarla tilili çekmektedir. Bir TEKEL işçisinin, “Biz önceleri sokaklarda eylem yapan gençler, öğrenciler için solcu, komünist diye bir önyargıya sahiptik. Ancak buradaki öğrencilerin harçlıklarından bize çay yapıp getirdiklerini,  sabaha kadar bu soğukta bizlerle kaldıklarını görünce düşüncelerimiz değişti. Ben TEKEL işçisi olmasaydım buraya destek için gelebilir miydim? Sanmıyorum. Ama gençler bu dondurucu ayazda, bizlerle ekmeklerini paylaştılar. Ben bölgemdeki ilçede aynı zamanda AKP yöneticisiydim. Ama şimdi kesinlikle AKP’ye oy vermem. Sağcı idim, solcu oldum. Her gün beş vakit namazımı kılardım, artik beş vakit komünistim.” Sözleri, TEKEL direnişinin yarattıklarını çok açık bir şekilde göstermektedir.

Ya direnişteki kadınlar… Toplumda kabullendirilmiş olan, bildik “kadın” tiplemesi ile kadınlara vurulan bütün zincirleri kırdılar. Çocuklarını bırakabilecek kimseleri olmayan kadınlar, “Çocuğum var” deyip, greve katılmamak yerine, bebesini, çocuğunu da yanına alıp, kar, yağmur, soğuk demeden direniş saflarında, en önlerde yılgınlığa meydan vermemek için, “Ölmek Var, Dönmek Yok!” diyerek, canını dişine takmış direnmektedirler. Kimisi ise “hiç ayrılamam” dediği çocuklarını yaklaşık iki aydır görmemektedir. Mutfakta, ocak başında veya elinde temizlik malzemeleriyle görmeye alışık olduğumuz kadınlar, Ankara’da yarattıkları direniş destanı ile tarih yazıyorlar.

Direniş, işçi sınıfının umudunu büyütürken, egemenlerin de korkularını büyütmekte. Direniş çadırlarının bir an önce kaldırılması için, devlet yetkilileri “sözde çözüm yolları” aramaya başlamış gibi görünmekte. Ama bu durum, sadece oyalama ve TEKEL İşçilerini oyuna getirmeye çalışma taktikleri.. Maliye Bakanı,  „alternatifli çalışma yaptık, seçenekler arasında bazı haklar ve mali durum iyileştirilmesi var” diyor.. Başbakan ise “4C’nin kaldırılmasının mümkün olmadığını ama bazı değişikliklerin yapılabileceğini” söylüyor. Oysa bu açıklamalardan daha bir hafta önce, İçişleri Bakanı; “TEKEL İşçilerine fazla iyi niyetli davrandık”, Ankara Belediyesi, “Çadırlar artık toplanmalıdır, esnaflar kokudan rahatsız olmaya başladılar.”, Başbakan,  “Yattığınız yerden para kazanma devri artık bitti” diyorlardı.

HEPİMİZ TEKEL İŞÇİSİYİZ, HER YER TEKEL!

Bugün Avrupa topraklarında da her gün daha fazla yükselerek yaşanan işsizlik, sosyal hak gaspları ve yoksulluk, Avrupa işçi sınıfının da yeni TEKEL direnişleri yaratacağı günlerin uzak olmadığının göstergesidir.

Bizler Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Yeni Kadın ve YDG olarak, TEKEL İşçilerinin şanlı direnişi selamlıyoruz ve TEKEL işçileri ile dayanışmayı büyütmek için, Avrupa ilerici kamuoyunu, duyarlı çevreleri ve bireyleri Türkiye ve Türkiye Kürdistan’ında direnen işçi sınıfı ve halkının sesi olmaya çağırıyoruz!

Gün; işçi sınıfının renk, dil, din, ırk farklılığı gözetmeksizin birleşerek, tek ses, tek yürek olma günüdür..

Gün; sokakları özgürleştirme günüdür…

Gün;  Hepimiz TEKEL işçisiyiz, Her yer TEKEL!“ diyerek, TEKEL İşçilerinin Avrupa’da sesini duyurabilmek için, işçi sınıfının birlik ve beraberliğini büyütme günüdür.

SELAM OLSUN TEKEL İŞÇİLERİNİN BÜYÜK DİRENİŞİNE, BİN SELAM!

YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ ENTERNASYONAL MÜCADELESİ!