Home , Haberler , Süleyman Cihan dosyasını kapattırmayacağız
Süleyman Cihan
Süleyman Cihan

Süleyman Cihan dosyasını kapattırmayacağız

Cumartesi Anneleri 541. haftalarında Galatasaray Meydanı’nda 34 yıldır devam eden hukuksuzluğu bir kez daha hatırlamak ve TKP/ML TİKKO şehit düşen 2. Genel Sekreteri Süleyman Cihan’ın akıbetini sormak için bir araya geldiler.

Süleyman Cihan

Süleyman Cihan

“Bizim mücadelemiz daha fazla annenin ağlamaması için”

Eylemde ilk olarak yine gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigül’ün kardeşi Muzaffer Yedigül söz aldı ve Silopi ile Suruç katliamlarını hatırlatarak “ Biz artık kimsenin ölmesini istemiyoruz” dedi. Yedigül ailesi olarak artık mücadelelerinin sadece Nurettin Yedigül ile sınırlı kalmadığını belirten Muzaffer Yedigül, “Bizim mücadelemiz daha fazla annenin ağlamaması için” diyerek barış için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini ifade etti.

“Adalet mekanizması çalışmıyor”

Cemil Kırkbayır’ın abisi Mikail Kırkbayır ise 35 yıldır adalet ve demokrasi arayışlarını sürdürdüklerini belirterek “35 yıldan beri bir arpa boyu yol gidemediğimiz bugünki savaş çığırtkanlarından anlaşılıyor. Suruç’ta yitirdiğimiz 32 candan anlaşılıyor” dedi. “Adalet mekanizması çalışmıyor” diyen Kırkbayır, buna rağmen yine barış diyerek hukuku savunduklarını ifade etti.

“Bütün kayıplarımızın akıbetini öğrenene kadar hakikati haykıracağız, adaleti arayacağız”

Kırkbayır’ın ardından Süleyman Cihan’ın abisi Ahmet Cihan söz aldı. Cihan, Süleyman Cihan dosyasının ikinci kez cezasızlıkla sonlandırıldığına değinerek Cihan’ın gözaltında kaybedilme sürecini aktararak katillerini teşhir etti. İTÜ’den alınan tıbbi mütalaa ile dava dosyasının açıldığını ancak bunun da alelacele kapatıldığını ifade eden Cihan, “Bunun sebebi ifadeye çağırılacaklar arasında Mehmet Ağar ve ekibinin olmasıdır” dedi.

“Bütün soruşturmalarda  Süleyman’ın davasında izlenen rota izleniyor ve devlet muhalifleri yok etmek için elinden geleni yapıyor” diyen Cihan, 12 Eylül’de katledilenlerin hesabı verilseydi ve failler cezalandırılsaydı 90’lardaki gözaltında kaybetmelerin, Roboski, Suruç ve Silopi benzeri katliamların yaşanmayacağına dikkat çekti. Cihan, “Biz bu dosyaların kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Bütün kayıplarımızın akıbetini öğrenene kadar hakikati haykıracağız, adaleti arayacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Eyleme rahatsızlığı nedeniyle katılamayan Adli Tıp uzmanı Prof. Şebnem Koru Fincancı, ses kaydı ile eylemde yer aldı. Fincancı, Süleyman Cihan’ın gözaltındayken intihar ettiği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ifade ederek elindeki birçok raporda yer alan işkence belgelerine değindi.

“Bu terfi barış ve adalet umudumuza vurulmuş bir darbedir”

Basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adınaÜmit Pekay Güçlü yaptı. Güçlü, 13 kişinin öldürülmesi ve kaybedilmesi ile ilgili 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil’in geçtiğimiz yıl beraat etmesine ve 3 gün önce de Yüksek Askeri Şura kararı ile tuğgeneralliğe terfi etmesine değinerek başladığı konuşmasında “Bu terfi barış ve adalet umudumuza vurulmuş bir darbedir. Bu terfi, kaybedenlerin, katledenlerin devletin koruması altında olduğunun ifadesidir” dedi.

Katiller yargılanmadığı sürece dava kapanmayacak!

Ardından Süleyman Cihan’ın 29 Temmuz 1981’de akşama doğru Edirne’den İstanbul’a gelmek üzere bindiği yolcu otobüsünde ihbar sonucu gözaltına alındığını ve gözaltında ağır işkencelerle katledildiğini aktaran Güçlü, “Süleyman Cihan’ın öldürülmesi ile ilgili olarak Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin’in de imzası bulunan sahte bir belge düzenlendi. Belgede Süleyman Cihan’ın yer göstermeye götürüldüğü apartmanın 6. katından atlayarak intihar ettiği yazıldı” dedi.

Gerçeğin ise Cihan’ın işkenceler sonucu katledilen bedeninin bir apartmanın penceresinden atılması olduğunu belirten Güçlü, “Prof. Şebnem Koru Fincancı tarafından hazırlanan bilimsel mütalaada Süleyman Cihan’ın binanın altıncı katından atılmadan önce işkence edilerek öldürüldüğü sonucuna varıldı” diyerek bu rapor sonucunda ailenin 12 Eylül davasına müdahil olduğunu ifade etti.

Güçlü, Cihan’ın katillerinin yargılanmadığı sürece davanın kapanmayacağını belirterek açıklamayı sonlandırdı.