Anasayfa , Haberler , Saray Güven’in Katiline Sadece 12 Yıl!

Saray Güven’in Katiline Sadece 12 Yıl!

DARMSTADT | 31.08.2018 | 29 Ağustos günü katil Hayreddin Tandoğan son kez hakim karşısına çıktı.

Saat 9.00’da başlaması gereken mahkeme, heyetten bir üyenin duruşma tarihini karıştırması ve gecikmesi dolayısıyla 45 dakika geç başlatıldı. Son savunma duruşması olan oturumda müdahil avukatları mahkemeye dilekçe sundular. Birinci dilekçe katil zanlısının Saray ‘a ilaç verdikten sonra video çekimi yaptığı ve bu videonun bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği talebiydi. Zehirleme ve tecavüz delillerinin tekrar incelenmesi talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

İkinci dilekçe de yine ailenin savunma avukatlarından verildi. Saray’ın planlı bir şekilde mi yoksa kıskançlıktan dolayı mı katledildiğinin netleştirilmesi gerektiğine dair sunduğu dilekçe katilin alacağı ceza noktasında da önemlilik taşıyordu. ”Planlı yapılan bir öldürmenin karşılığı ömür boyu olurken, kıskançlıktan dolayı öldürmenin cezası 15 yılla sınırlı olacaktır.” denilen dilekçenin görüşülmesi için beş dakikalık ara verildi. Videonun bilirkişi tarafından incelenmesi dilekçesini kabul etmeyen mahkeme, planlı mı yoksa sadece kıskançlıktan ötürü mü öldürmenin gerçekleştiğine dair yapılan son savunmalar sonucunda, katilin Saray Güven’i uzun süreli bir planlama sonucunda öldürmediğine karar vererek, cezayı 12 yılla sınırlı tuttu.

Savcılığın ilk iddiasında yer alan ve katilin de son duruşmalarda ısrarla belirttiği, ve davanın ana gövdesininin önemli bir bölümünü de oluşturan, “İlaçla etkisiz hale getirme” , “tecavüz etme” yok sayıldı. İlaçla etkisiz hale getirip, tecavüz ettiğini reddeden katil, bu duruşmada da, ”ben kesinlikle ilaç vermedim. Doktor kontrolünden sonra ilaçları arabada bırakmıştım, kendisi almışsa bilemem.” diyerek sorulara yalanlarıyla cevap verdi.

Dosya numaralandırmada zaman zaman problem yaşanan ve sıkça ara verilen duruşmada, önceki duruşmalarda whatsapp yazışmalarında davanın seyri için önemli görülen bazı bölümler ailenin müdahil avukatı tarafından mahkeme heyetine tekrar sunuldu. Bunlardan birisi de katil zanlısına verilmiş olması ihtimaliyle, Saray’ın boşanma avukatından aldığı bilgiler iddiasıydı. Katilin boşanma aşamasında olduğunu son anda öğrenmiş olamayacağı, boşanma avukatıyla yazışmaları da belirtilerek ortaya konulmasına rağmen, katil Tandoğan Saray’ın avukatından bilgi ve belge almadığını, iletişime geçmediğini ifade etti. Saray’a Derya Dersim rumuzlu kişinin sayfasından ulaştığı, messenger üzeri yazarak tanıştığının anlaşılması üzerine, Derya Dersim isimli sahışı tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, hatırlamadığını söyledi.

Saray’ın ablası da ikinci kez tanık durumunda ifade vererek, katil zanlısının daha önce de kadınlara yönelik sicilinin kabarık olduğunu, başka kadınlara da kendini farklı tanıtarak santajlar yaptığını, ama bu kadınların ailelerinden çekindikleri ve ama katil zanlısının kendilerine zarar verebileceğini düşündükleri için sustuklarını ifade etti. Hakimin birlikte bir yerlere gittiniz mi sorusuna; ”katil zanlısını içinde bulunduğu çevreden herhangi bir Kürt olduğunu düşünerek bir kez, yapılan bir kadın festivaline gittik.Bir de Rüsselsheim de yapılan etkinlikte kamerayla resim çekerken gördüm.” yanıtı verdi.

Bir saatlik öğle molasının ardından savcı ve aile ile katilin avukatları son savunmalarını yaptılar.

Kalb: ”Saray Güven, katil zanlısı Tandoğan’ın Korkunç Birisi Olduğunu Bilmiyordu!”

Savcı Niko Kalb yaptığı son savunmasında, ”Deliller de gösteriyor ki Saray Güven planlı öldürülmüş. Üç ay önce tanışıyorlar ve ilişkileri başlıyor . Saray Tandoğan’ın korkunç birisi olduğunu bilmiyor. Zanlı onun kendisini kandırdığı, aldattığı kanısına varmış. Başkalarıyla da bunu paylaşmış ve bu insanlarda da kötü bir şey yapabileceği kanısı oluşmuş.” dedi. Devamında ” Olay günü Saray kızına 13.00’te geri geleceğini söylemiş fakat katil zanlısı o gün onu öldürmeyi planlamış. Klozapin ilacını vermiş. Kızıyla telefonda konuşurken ses tonunun bozukluğu, park yerinde kusma olayı da bundandı. Zanlı Güven’i daha sonra ormanlık alana getirip, Saray’ın telefonunu da kapatıyor. Öldürdükten sonra ormanlık alana atıyor. Zanlı onun boşanma sürecinde olduğunu biliyordu. Orada zanlının ifade ettiği gibi bunu sonradan öğrenmiş olduğu doğru olamaz. Olay sonrası şok geçirmiş bir zanlıdan ziyade soğukkanlı bir suçlu hali vardır. Suç işleme anında şuuru yerinde ve sağlıklıdır da. Geçmişinde de dolandırıcılık, yalan söyleme suçları sabittir. Eşine suçu atmak, Saray Güven’e işkence etmek ve sonrasında öldürmesi sebebiyle 12 yılla cezalandırılmasını talep ediyorum.’‘ şeklinde savunmasını yapan savcının ”planlayarak öldürme” tespitine rağmen bu kadar az bir ceza talep etmesi ve daha önceki iddiasında yaptığı ”tecavüz etmişti” iddiasına hiç değinmemesi dikkat çeken yan oldu.
Savcı Kalb’in son savunması sonrası müdahil avukatları söz alarak konuşma yaptılar.
Müdahil avukatların dikkat çektiği noktalar şunlardı:

  • ”ZANLI PLANLAYARAK ÖLDÜRDÜ!”
  • Zanlı evliliğini devam ettirirken Saray Güven ile de ilişkileniyor.
  • Telefon konuşmalarını kendisini aklamak için saklıyor.
  • Bir çok olayda yalan söylediği ortaya çıkıyor.
  • Eşine suç atmaya çalışıyor ve baskı yaparak yalan söylemeye zorluyor.
  • Basından itibaren reddetse de zanlının bir çok kişiyle ilişkisi olduğu ortaya çıkıyor, kadınlarla ilişkileri sadece eğlenmek amaclı olup, bu kadınlara şantaj yaptığı da biliniyor.
  • Zanlı psikolojik ‘sorunlarını ‘ abartılı şekilde anlatarak, rol yapıyor.
  • Fransa’da yakalandığında da öldürdüğünü reddetmişti.
  • Kıskançlıktan dolayı cinayeti işlediğine dair yeterli delil yoktur.
  • Cinayeti kıskançlıktan ötürü değil, plânlayarak yaptığı için de ömür boyu ceza talep ediyoruz.

şeklinde savunmalarını yapan avukatların ardından katil Tandoğan’ın avukatları söz aldılar:

Bir kadın katilini oldukça özgüvenleri tam bir şekilde savunan avukatlar Davut Yıldız ve Barış Yağış yaptıkları savunmada kadın düşmanı zihniyeti katille el ele vererek bir kez daha gösterdiler. Bizim gibi ülkelerde dahi kadın katillerine tesis edilen avukatlar katili savunmayı reddedecek yürekliliğe ve vicdana sahip olabiliyorlarken, kimlikleri Kürt, inançları Alevi olduğunu söyleyen ve demokratik çevrelerlerdeki insanların da tanıdığı avukatların üç kuruş para uğruna katili savunmalarının tek bir nedeni olabilir. Para ve erk’ek dayanışması.

Avukatlardan Davut Yıldız, ”Samimi itiraf geç de olsa gelmiştir. Birincisi, zorla kaçırma olmamıştır. Ayrıca delillerin bir kısmı yeterli sonucu vermemektedir. İlişkileri karşılıklı bir şekilde gelişmiştir . Dolayısıyla tecavüz suçlaması kanıtsızdır.” savunusu yaparken, Barış Yağış ise, ”Zehirleme meselesine gelince; sanığın buna ihtiyacı olup olmadığı konusunda ciddi kaygılarımız vardır. Saray Güven arabada bıraktığını söyleyen müvekkilimin ilaçlarından kendisi alıp içmiş olabilir. Bu ilişkiyi ilk başta yakınları kabul etmediler.Saray Güven ilişkisini belli bir süre sakladı. Savcının söylemlerine önemli oranda katılıyoruz” eklemesi yaparak temellendirdikleri savunmalarının sonucunda 12 yıldan daha az ceza verilmesi talebinde bulundular .

Avukatlarının yaptıkları son savunmalarının ardından, mahkeme heyeti gerekçeli kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti başkanı hakim Wolker Wagner sunduğu gerekçeli kararında Tandoğan’ın kişilik bozukluğuna dikkat çekerek, elde edilen deliller, katilin Saray’la yaptığı görüşme ve son iki gün içinde whatssapp üzeri yapılan yazışmalarda ”cinayeti” planlayarak yapmadığını gösterdiğini belirtti. 19’u 20’e bağlayan gece yapılan yazışmalara bakıldığında sevgi ifade eden sözler sarfedildiğini, dolayısıyla önceden planlanmış bir öldürme olmadığını, kafada böyle düşünce olsa da son bir iki günde akıldan geçmiş olacağına dikkat çekerek, son ana kadar Saray’ın katile güvendiğini belirtti. Kıskançlık ya da kaybetme korkusunun olamayacağını, çünkü mağdurun onun sürekli vurguladığı gibi bir insan olmadığını ve kendisini sevdigini, güvendiğini de biliyordu. ‘ belirlemesi yapan mahkeme başkanı, bir gün önceden birlikte olmalarının ve öldürüldüğü güne denk gelen geceki yazışmalarında sevgi dolu sözlerin olmasının tecavüzün olmadığını da göstermektedir. Ciddi boyutta kişilik bozukluğu, dengesizliği ve psikolojik travmaları da olan katilin SARAY’ı zehirleyip ölmesini beklemesi durumu da mümkün görünmüyor, Saray’ın otopsi sonuçlarında midede bulgularına rastlanan ilaçların farklı ilaçların aynı anda kullanılaması sonucu yan etkilerinin olabileceği ama öldürme amaçlı ihtiyaç duyulabilecek bir yöntem olmadığı kanaatin oluştuğuna vurgu yapan mahkeme başkanı, temyiz yolu açık olmak üzere cezanın 12 yıl olmasında karar kıldıklarını söyleyip, son sözü katile verdi.

Katil Tandoğan başta çocukları olmak üzere ailesinden ve herkesten özür dileyerek, avukatlarının söylediklerine katıldığını, söyleyecek ek bir şeyinin olmadığını belirtti.
Katil Tandoğan’ın her konuşması salonda duruşmayı izleyen katılımcılar tarafından tepki ve protestoyla karşılanması sonucu dinleyiciler ve salon bölümüne polis takviyesi yapıldı, hakim Volker Wagner defalarca uyarıda bulundu.
Cezayı az bulan müdahil avukatları dava sonucunu bir üst mahkemeye taşıyacaklarını, bir insanı, bir kadını planlayarak öldürmenin karşılığının 12 yıl gibi az bir ceza olmaması gerektiğine dikkat çektiler.