ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ATİK | 30 – 06 – 2013 | “Barış” ya da “çözüm” süreci denilerek Kürt ulusal meselesini çözeceğini iddia eden TC devleti; sorunun çözümüne ilişkin politikalarında, bilindik Osmanlı oyunlarında ısrarını sürdürüyor.
TC. Devleti “Kürt Sorunu Çözüm”ünü ağzına sakız etmişken, sürece ilişkin vaatlerinin hiçbirisini yerine getirmediği gibi, diğer taraftan Türkiye Kürdistanı topraklarında yeni karakollar inşa etmeye, asker ve polis gücü yığmaya devam etmektedir. Geçtiğimiz Mayıs ayı içinde, Amed’in Xani ilçesine bağlı Topçular köyüne yapılmak istenen 2. Karakol yapımının çalışmasına halkın, “Karakol değil, huzur istiyoruz!” diyerek gösterdiği tepkiye rağmen, yeni karakol çalışmalarını sürdüren devlet politikasına bu sefer de tepki Lice’den geldi. 28 Haziran günü öğlen saatlerinde, Amed’in Lice ilçesi Hêzan (Kayacık) köyüne yeni karakol yapılmasını protesto eden köylülere, askerler tarafından açılan ateş sonucu 3’ü ağır, 10 kişi yaralandı. Yaralılar, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralananlardan Medeni Yıldırım kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
TC. faşizminin, halkın sorunlarının çözümünden ne anladığını, Taksim – Gezi Parkı Direnişi sürecinde bir kez daha gördük aslında. Yine aynı süreçte, yangından mal kaçıran tüccar çevikliği ile, Roboski Katliamının davasının sonuçlandırarak Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ne havale edilmesi ile de gördük.
Ancak TC. Faşizmi artık Bir şeyi dikkate almak zorundadır. Türkiye’de ezilen halk artık korku dağlarını yıkmış, sorunlarının çözümünün kendi ellerinde olduğunu görmüştür. Sorunların çözümü noktasında bölünmenin değil birleşmenin önemini anlamıştır. Nitekim Lice’de halka yönelik saldırının hemen akabinde sadece Türkiye Kürdistanı illerinde değil, İstanbul, İzmir vb. illerin çeşitli semtlerinde halk, çeşitli eylemliliklerle saldırıyı protesto etmiştir. İstanbul’da gerçekleştirilen eylemlerde, “Lice Halkı Yalnız Değildir‘, “Her Yer Lice, Her Yer Direniş”, “Diren Lice, Beşiktaş Seninle” sloganlarının yanı sıra, „Kürdistan özgürleşmeden Türkiye özgürleşmez“, “Heta ku Kurdistan azad ne be Tirkiye di azadi nabe“ dövizleri dikkat çekmekteydi.
Halkın bu tepkisinin büyümesinden korkan devlet yetkilileri hemen harekete geçmekte gecikmediler. AKP sözcüsü Hüseyin Çelik “baş belası” Twitr üzerinden çarpıtma beyanlarla yaptığı açıklamada; ”Diyarbakır’da yeni karakol inşaatının olmadığını, eski karakolların yenilenme çalışmalarının yapıldığını, halkın “PKK tarafından protesto eylemlerine zorlandığını”, hedefin çözüm süreci olduğunu” ifade ederken Kürt “kardeşlerine”de özel olarak seslenmeyi ihmal etmedi. „Kürt kardeş lütfen bilhassa sen dikkat et! Büyük Oyun’cular Gezi Parkı’nın Kürt Versiyonunu devreye sokmak istiyorlar“ dedi.
Evet TC. Faşizmi artık halkın gücünü ciddiye almak ve korkmak zorunda. Çünkü Türkiye halkı, Gezi Parkı Direnişi sürecinde, zincirlerinden başka kaybedecek birşeyi olmadığını anladı. Etnik köken, dil, din, ırk farklılıklarının kendileri için bir zenginlik olduğunu ve yaşanası güzel yarınların yaratılmasının sırrının birlikte yaratacakları güçte gizli olduğunu anlamaya başladı. Artık bölme ve uyutma politikaları kâr etmeyecektir.
ATİK olarak; Lice’de yaşanan saldırıda yaşamını yitiren Medeni Yıldırım’ın ailesi ve yakınları başta olmak üzere Kürt halkına başsağlığı diler, Kürt halkının haklı mücadelesinin yanında olduğumuzu bir kez daha beyan ederiz.
Medeni Yıldırım Ölümsüzdür!
Her Yer Lice, Her Yer Taksim, Her Yer Direniş!
Faşizme Karşı Omuz Omuza!
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
