
Avukat Yunus Ziyal 129-a ve b paragrafı ve davanın neden hukuksal değilde siyasi olarak ele alındığı hakkında bilgiler verdi.
ATİK-UPOTUDAK temsilcisi ise tutsak devrimcilerin biyografisi ve nerdeyse 30 yıllık bir geçmişi bulunan ve bütün Avrupa’da faaliyet gösteren Türkiyeli göçmen işçiler örgütü ATİK’in mücadelesi ve Almanya’nın davayı neden Türk devleti lehine desteklediği ve Türk Devleti ile çıkar ilişkilerini üzerine bir sunum yaptı. „Alman soruşturma makamlarının TKP/ML’nin “terör örgütü”, ATİK’in de onun “paravan örgütü” olduğu tezini üretmesini sağlayan bilgi notları, Türk Emniyet Müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse tarafından gönderilmiş. İkili, şu anda Türkiye’de Cemaat’e yönelik terör soruşturmasından dolayı tutuklu bulunuyor. Bilgi notlarını hazırlamakla görevlendirilmiş üç savcı ise halen firari.
Seminerde ayrıca 17 Haziran’da Münih’de yapılacak olan mahkeme ve mahkemenin önündeki eylem hakkında bilgi verildi ve Müslüm Elma’nın „bu dava mahkemelerde değil sokaklarda kazanılacak“ sözü yinelendi. Alman solundan toplantıya katılan arkadaşlar da şu anda politik göçmenlere uygulanan hukuksal ve siyasal baskının çok yakında aynı şiddetle Alman soluna da yöneleceğini bu açıdan birlikte çalışmanın önemli olduğunu vurguladılar.