Haber Merkezi|03.03.2018|Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, 3 Mart Dünya Seks İşçileri Günü vesilesiyle bir açıklama yayınlayarak “Unutma! Seks İşçiliği bir iş biçimidir” dedi.
Türk Ceza Kanunu ve ilgili yasal mevzuatların seks işçiliğini bir işçilik biçimi olarak tanımamaya devam ettiğinin ancak fuhuşun da suç olarak tanınmadığının belirtildiği açıklamada; bu yasal tanınma gerçekleşmediği için de güvencesiz koşullarda başta trans ve na-trans* kadınlar olmak üzere her yıl onlarca seks işçisinin sağlık ve barınma hakkı gibi birçok temel hakkının gasp edildiğine dikkat çekildi. Trans, na-trans kadınlar, erkekler ve her cinsiyet çeşitliliğinden seks işçilerinin yaşam haklarının dahi gaspedildiği belirtilen açıklamada özellikle trans seks işçilerinin polis ve çete saldırıları sonucu katledildiği ya da intihara sürüklendiği söylendi.
Türkiye’de 2015’ten bu yana 58 trans seks işçisi bireyin saldırıya maruz kaldığı ve nefret cinayetine kurban gittiği, 6 trans seks işçisi bireyin ise baskılara dayanamayıp intihar ettiği belirtilirken bunların yalnızca kayıt altına alınabilen kesim olduğuna da dikkat çekildi.
Açıklamada aynı zamanda seks işçiliğinin yalnızca kadın bedeni üzerinden tartışılamayacağı ve her cinsiyet çeşitliliğinden seks işçileri olduğuna dikkat çekmek için “Trans ve na-trans kadınlar, erkekler ve diğer cinsiyet çeşitliliklerimizle cinsel hizmet endüstrisinde emek veren kişilerin hakları gasp edilmeye devam etmektedir” ibaresi yer aldı.
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği’nin 2008 yılından bu yana seks işçilerinin kolektifleşmesi, sendikalaşması, kendi mesleki birliklerini kurmalarının önündeki engellerin kaldırılması için bilinç yükseltme çalışmalarını sürdürdüğü belirten açıklama şu şekilde devam ediyor:
“Herkes adil, eşit ve özgür bir ülkede yaşama hakkına sahip olmalıdır. Çetelere, mafya ilişkilerine, seks işçilerinin emeğinin sömürülmesine, hukuksuzluğa, kolluk kuvvetlerinin ayrımcı ve keyfi uygulamalarına, kötü muamele ve işkenceye, çalışırken yaşanılan şiddet ve nefret saldırılarına, medyanın bu saldırıları meşrulaştıran diline
karşı bir arada hareket etmemizin ve mücadelemizi sürdürmenin önemini bir kez daha vurguluyoruz. 3 Mart Dünya Seks İşçileri Günü vesilesiyle yasa yapıcılara,
-Seks İşçiliğini bir meslek kolu olarak ve geniş bir anlamda yorumlayarak yasal hale getirmeleri,
-Cinsel hizmet sektörü çalışanlarının emeklilik, sigorta primleri, ücretsiz sağlık hizmetleri ve devletin SGK’lı çalışanlara sunduğu sosyo-ekonomik haklardan faydalanabilecekleri gerekli düzenlemeleri yapmaları,
-Korunaklı ve sağlıklı çalışma koşulları oluşturmaları,
-İş Yeri ve İşçi Güvenliği’ni ilgilendiren kanunlarda kapsayıcı düzenlemeler yapmaları,
-Seks İşçiliği ve İnsan Ticareti arasındaki ayrımı kesin bir şekilde bilerek hareket etmeleri,
-Patron ve pezevenklerin seks işçileri üzerindeki sömürülerini engelleyici ve önleyici tedbir almaları,
-Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar, HIV ve Hepatit C ile mücadelede etkin siyasi stratejiler geliştirmeleri,
-Trans, na-trans ve diğer cinsiyet çeşitliliklerinden her cinsel hizmet çalışanının kolluk kuvvetlerinden eşit ve adil muamele görmelerini sağlayıcı eğitimleri şart koşmaları,
-İstihdam politikalarında yasal genelevleri ile ilgili trans çalışanları da kapsayacak şekilde ilerici düzenlemeler yapmaları,
-Mevcut çalışma sahalarının koşullarını iyileştirici tedbirler almaları çağrısında bulunuyoruz. Unutma! Seks İşçiliği bir iş biçimidir”