Anasayfa , Avrupa , İŞİD’de NATO ve AB Orjinli Silahlar…

İŞİD’de NATO ve AB Orjinli Silahlar…

Haber Merkezi |05.03.2018| Almanya hükümeti ve AB’nin finanse ettiği CAR (Çatışma ve Silahlanma Araştırmaları) adlı örgütün İŞİD’in hüküm sürdüğü Irak ve Suriye’deki bazı alanlarda 2014-2017 yılları arasını kapsayan araştırmasının sonuçları yayınlandı. Deutsche Welle (DW)’nin Türkçe sayfasında yer alan habere göre, kısa bir süre öncesine kadar Irak ve Suriye’de 100bin metrekarelik alanı kontrol eden İŞİD’in bu savaşta silahları ve cephaneyi nasıl elde ettiğini 3 yıl boyunca savaş alanlarında araştıran CAR ilginç sonuçlara ulaştı. Yüzbinlerce insanın ölümüne, milyonlarcasının yaşadıkları alanları terk etmesine neden olan bu savaşta Irak ve Suriye’deki bir çok şehir harebeye döndü. Peki böylesine geniş bir alanı kontrolü altına almayı başaran İŞİD, bu kadar çok modern ve ağır silahı nasıl elde edibiliyordu?
CAR 2014 ve 2017 yıllarını kapsayan süreç içerisinde Kobani ile Irak’ın başkenti Bağdat arasındaki alanda İŞİD’le mücadelede koalisyon güçlerinin eline geçen 2 bin silah ve 40 bin cephaneyi inceledi. CAR ekibi üretici verileri, silah ve cephanelerin seri numaraları üzerinden sevkiyat rotasını belirlemeye çalıştı. Elde ettikleri bilgileri raporlaştıran örgüt, raporunu Aralık ayında kamuoyuna açıkladı.
CAR’ın açıkladığı bilgiler İŞİD’in bu kadar çok büyümesinde ABD ve bazı AB devletleri de dahil olmak üzere bir çok devletin silah, cephane ve para yardımının büyük payı olduğunu ortaya koyuyor. CAR’ın Suriye ve Irak’taki araştırmalarından sorumlu olan Damien Spleeters’in DW’ye verdiği roportajda sevkiyatı hızına şaşırdığı görülüyor. Spleeters, mesela Bulgar üretimi tanksavar roketlerinin 2015’te Bulgaristan’dan ABD’ye satılmasının üzerinden 2 ay geçmeden nasıl olupta İŞİD’in eline geçtiğini anlayamadıklarını belirtiyor. 2015’in Aralık ayında ABD’ye satılan bu silahlar daha üzerinden 2 ay geçmeden İŞİD’in terk ettiği alanda ABD güçlerince ele geçiriliyor.
İŞİD’in elindiki silahları ve cephaneyi çatıştığı güçlerden mi ele geçirdiği, ya da rakip güçlerden satınmı aldığı veya bir başka ülke tarafından mı verildiği ya da satıldığı bilinmiyor. Bunun tam olarak tespit edilmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor. En somut verilerin Bulgaristan üretimi tanksavar roketlerin Amerikan Kiesler Police Supply adlı firmaya satıldığı ve bu satışta Amerikan ordusunun son kullanıcı olduğunun beyan edildiği bir sözleşmede mevcut. Yani bu silahların Amerikan ordusunun başka bir ülke ordusuna veya güce verimiyeceği belirtilmişti. İŞİD’İn geri çekildiği alanda bu silahların ele geçirilmiş olması, Amerikan ordusunun bu taahüdüne uymadığını gösteriyor.

Milyar Dolarlık Silah Ticareti Ağı
Yine Suriye savaşından önce Bulgaristan ve Doğu Avrupa ile herhangi bir silah ticareti olmayan Sudi Arabistan’ın bu süreçte Bulgaristan ve Doğu Avrupa ile silah ticaretini yoğunlaştırdığı görülüyor. Bu silahların ise Suriye ve Irak’ta çatışan cihatçı gruplara gittiği biliniyor. DW’nin haberinde “ Balkan Araştırmacı Muhabirler Ağı” ile “Örgütlü Suçlar ve Yolsuzluk Raporlama Projesi”nin 2016 yılında yaptığı araştırmaların da benzer sonuçlar ortaya koyduğu da paylaşılıyor. Araştırmalarda güney ve doğu Avrupa’dan sekiz ülke ile Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye arasında artan silah ticaretine dikkat çekiliyordu. Bir milyar 200 milyon euro değerinde kalaşnikof, makineli tüfek, roketatar ve hava savunma sistemlerinin çatışma bölgelerine nakledildiği raporlara yansıdığı belirtiliyor.
Eski ABD başkan yardımcısı Joe Biden’in, 2 Ekim 2014 tarihinde Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmaya da atıfta bulunulan haberde, Biden’in bu konuşmasında Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Suriye’deki rolünü irdelerken , ancak ABD’nin rolüne hiç değinmediğine de yer veriliyor. Biden konferansta kendisine yöneltilen bir soruyu, “Müttefiklerimiz
bölgedeki en büyük sorunumuz oldu. Türkler, Suudiler, Emirlikler ne yaptı? Esad’ı devirmeye o kadar kararlılardı ki, Sünni-Şii vekalet savaşını tetiklediler. Esad’a karşı savaşmaya hazır olan herkese yüz milyonlarca dolar ve binlerce ton silah dağıttılar. Ama donatılanlar, dünyanın diğer bölgelerinden gelen El Nusra, El Kaide gibi aşırılık yanlısı cihatçılardı” diye yanıtlamıştı.

Bu ve benzer raporlarda yer alan bilgilere bakıldığında İŞİD’in büyük silah satıcı ülkeler ve bölge ülkelerince hem silah, hem cephane, hem de finansal olarak desteklendiği görülüyor.