Home , ATİK , Onurlu Aydın Mücadelesinin Simgesi Hrant Dink`i Saygıyla Anıyoruz

Onurlu Aydın Mücadelesinin Simgesi Hrant Dink`i Saygıyla Anıyoruz

hrant_dinkATİK | 20 – 01 – 2009 |19 Ocak 2007 tarihinde, AGOS gazetesinin önünde, Türk Devletinin faşist uzantıları değerli ve onurlu aydınlarımızdan Hrant Dink’i hunharca katlettiler.  Ogün Samast ve Yasin Hayal gibi katiller ve onları koruyanlar, yönlendirenler, teşvik edenler bir bir açığa çıkmış olsada, faşizmin -artık geleneksel bir hal alan- katilleri koruma oyunu tam iki yıldır bin bir türlü dalavereyle yine sürdürülmektedir.

Katillerin adil yargılanması şöyle dursun, yargılamanın her evresinde halka gözdağı verme uygulama ve politikaları sinsice devam etmektedir.  Emniyeti, Jandarması, Valisi, MİT’i, Parti Başkanları, tetikçileri ve nihayet bayımsız olmayan yargısıyla bütün kesimler, faşist devletin emrinde halka karşı oluşturulan tam bir organize suç şebekesidirler. Yüzeydeki ve derindeki yüzüyle, bürokratik ve parlementarist biçimiyle, militarist ve sivil güçleriyle, sözde laik ve Türk-İslam sentezci bütünlüklü yüzü ve maskeleriyle TC devletinin bütün bünyesi kangrenlidir.  Patlayan ‚ergenekon‘ çıbanıyla dahi temizlenemeyecek kadar irin doludur. Türk Devleti ve onun kirli uzantıları, bu katliamda oldugu gibi, ve niteligi geregi, sivil faşistlere hem rol vermiş hem yol vermiştir. Yargılamanın seyrine bakılırsa senaryoda bir çoklarına yeni roller vermeye devam edilmektedir.

Ermeni halkının mütevazi sesi olan AGOS gazetesinin o dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni olan Hrant Dink, Ermeni ulusunun topluca tehcir katliamına ve soykırıma ugradığını ifade ediyordu. O, Türk Devletinin kendi tarihiyle yüzleşmesi gerektiğini cesurca söyleyen bir aydındı. O’nun bu söylemleri bütün güçleriyle faşizmi ve destekçilerini deşifre ettiği için hedefe konuldu ve hunharca katledildi.

TC tarihi soykirim, katliam, vahşet, işkence, baskı ve her türlü dalaverelerle doludur.  1915- 1922 arası  Ermeni-Süryani-Helen halklarına karşı işlenen soykırım, 1920’de Komünist  Mustafa Suphi ve arkadaşlarının sinsice katledilmesi, 1925- 1938 arası Agrı, Koçgiri, Dersim katliamları gibi Kürt halkına karşı defalarca işlenen insanlık suçları ortadadır.  Yine 1978’de Maraş’ta, 1980’de Çorum’da, 1993’de Sivas-Madımak’ta, 1995’te Gazi’de Alevi halkımıza yönelik katliamlar,  19 Aralık 2000’de
Cezevlerinde devrimci tutsakların hunharca katledilmesi gibi toplu suçların hiç birisinin hesabı verilmemiştir.

Bugünde katliamcı, inkar ve imhacı politikalar, Kürt halkına, bütün diğer azınlıklara, sosyalistlere, devrimcilere ve onurlu aydınlara karşı sistemli bir şekilde uygulanmaya devam ediyor. Susurluk-Şemdinli-Ergenekon gibi  yargılama aldatmacalarıda egemen klikler arası  göstermelik kavgalardır. Egemenler arasındaki bu dalaştan Türk Devleti’nin demokratikleşeceğini umanlar ham hayal beslemektedirler. Faşizmi altetmeden yargılamanın adil olabileceğini zannetmek beyhude bir beklentidir ve dünyanın hiç bir yerinde görülmemiştir. Dizginsiz sömürü, faşist katliam, azgın zulüm ve insanlık dışı işkencelerin hesabı çesitli milliyetlerden işçi sınıfının ve halkın ortak-birleşik mücadelesi ve zaferiyle ancak olasıdır.

Katledilisinin 2. yılında Hrant Dink’i saygiyla anıyoruz!
Hepimiz Tanığız! Hepimiz Yargılayanız, Hepimiz Ermeniyiz!
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Fasist Katillerden Hesap Sorulsun!