ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
Haber Merkezi | 12.03.2020 | Ölüm orucunun 269. günündeki İbrahim Gökçek ile 266. günündeki Helin Bölek, İstanbul, Küçük Armutlu’da eylemlerini sürdürdükleri direniş evinden dün (11.03) sabaha karşı düzenlenen polis baskını ile çıkarılarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. Saat 03.30 sıralarında baskın yapan polis, Gökçek ve Bölek’i zorla evden çıkarıp götürdü. Direniş evine baskın yapıldığı sırada polislerin o anlarda yan tarafta bulunan Küçük Armutlu Cemevi’ne de girip kapı ve camları kırdığı öğrenildi.
„İşkence insanlık suçudur! İşkence suçunun zamanaşımı yoktur!“
Halkın Hukuk Bürosu konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Müvekkillerimizin rızasının yokluğu gözardı edilerek yapılacak bir müdahale sonucunda meydana gelebilecek her olumsuzluk karşısında, müdahaleyi gerçekleştiren doktorların ve buna zorlayan polislerin uluslararası anlamda sorumlulukları doğacaktır. Türkiye’nin de imzacısı olduğu ve iç hukuka uyarlamak amacıyla meclisten geçirdiği biyo-tıp sözleşmesinin 5. maddesi ve diğer birçok uluslararası sözleşmeye göre ilgili kişinin muvafakati bulunmaksızın tıbbi müdahalede bulunulması yasaklanmıştır.
Ölüm orucu direnişçilerine daha önceki kitlesel ölüm orucu eylemlerinde irade dışı müdahale işkencesi denenmiş ve bu müdahaleler, eylemcilerin hayatını kaybetmesine, sakatlanmasına veya vücudunda kalıcı hasarlar oluşmasına sebebiyet vermiştir. Müvekkillerimizin sağlığında bu denli olumsuzluklara yol açabilecek olan her türlü müdahale işkencedir. İşkence insanlık suçudur! İşkence suçunun zamanaşımı yoktur!”
„Ya zafer ya ölüm“
Grup Yorum’un Twitter hesabından paylaştığı görüntülerde İbrahim Gökçek, „Bizi zorla aldılar getirdiler buraya, acizlikle. Bizim diyebileceğimiz tek bir şey var tüm dünyaya, Antartika’dan Latin Amerika’ya. Grup Yorum’u kimse susturamaz, ya zafer ya ölüm.“ açıklamasını yaptı. Doktorlarla görüşen Gökçek, „Ben hiçbir şekilde hiçbir tedaviyi kabul etmiyorum, bana uygulamaya kalkacağınız her tedavi benim ölümüme sebep olur. Biz tedaviyi kabul etmiyoruz.“ diyerek hastanede zorla tutulduklarını ifade etti. Grup Yorum yaptığı açıklamada, İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in baskı altına alınmaya çalışılarak zorla müdahalenin koşullarının oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. „Tüm dinleyicilerimizi, sanatçı arkadaşlarımızı, milletvekillerini buraya çağırıyoruz. Zorla müdahale cinayettir. Arkadaşlarımızın yaşaması için dayanışma içinde olalım.“ denilerek hastanede tutulan ölüm orucu direnişçilerini sahiplenme çağrısı yapıldı.
Halkın Hukuk Bürosu bugün yaptığı açıklamada, „Helin ile İbrahim şu an Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesindeler. Aileleri ve refakatçileri yanında. Herkes hastane önünde ve çevresinde İbrahim ve Helin için bekliyor.“ diyerek idari ve adli olarak yapılan itirazları kamuoyuyla paylaştı. İbrahim ve Helin’i fiilen çıkarmak istediklerini ve polis tarafından engellendiklerini aktaran Halkın Hukuk Bürosu herkesin polislerce darp edilerek hastaneden çıkarıldığını ifade etti.
Grup Yorum üyeleri Bölek ve Gökçek’in zorla evden alınarak, hastaneye götürülmeleri birçok milletvekili ve sanatçı tarafından da tepkiyle karşılandı. HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Twitter’da yaptığı paylaşımda İçişleri Bakanlığı’na „Grup Yorum üyeleri hayatta kalmalı, siyasi baskı, haksızlıklar bitmeli! Zorla müdahalenin sağlık hakkı açısından sonucuna katlanabilecek misiniz..?“ sorusunu yöneltti. HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ise mecliste yaptığı konuşmada „Devletin Grup Yorum üyelerini yaşatma sorumluluğu vardır ama bunun yöntemi zorla müdahale değil, haklı taleplerini karşılamak olmalıdır.“ dedi.
Ölüm orucundaki direnişçilerin talepleri şöyle:
* Sürekli baskına uğrayan, terörize edilmeye çalışılan ve Grup Yorum’un çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezine polis baskınları son bulsun.
* Grup Yorum üyeleri Bakanlığın arananlar listelerinden çıkarılsın.
* Yaklaşık 3 yıldır neredeyse tüm konserleri yasaklanan Grup Yorum üzerindeki konser yasakları kaldırılsın.
* Yorum üyeleri haklarında açılan davalar düşürülsün.
* Tutuklu Grup Yorum üyeleri serbest bırakılsın.
