Anasayfa , Haberler , Nadir Demirçivi Ovacıkta Sonsuzluğa Uğurlandı!

Nadir Demirçivi Ovacıkta Sonsuzluğa Uğurlandı!

Türkiye|27.07.2017|Kaypakkaya geleneğinin devrim emekçilerinden Nadir Demirçivi 25 Temmuz günü Almanyada yaşamını yitirdi.

Almanya’dan memleketi Dersime uğurlanan Nadir Demirçivi bugün Ovacıkta düzenlenen cenaze töreni ile sonsuzluğa uğurlandı.

Dersim’in Pulur (Ovacık) ilçesine bağlı Yeşilyazı köyünde doğmuştu Nadir Demirçivi. Ermeni halkına uygulanan soykırımın isyanını barındırıyordu ve gençliğe adım atar atmaz bu isyanını Proletarya Partisi’nde örgütlemişti. Öğretmen olan Demirçivi, mücadele yaşamı boyunca Niğde, Metris gibi hapishanelerde tutsaklık yaşamıştı. Ömrünün geri kalanını Almanya’da geçiren Demircivi, yazdığı şiirlerle de yoldaşları arasında tanınır.

Kaypakkaya geleneğinin belli tarihsel süreçlerinde mücadele eden, değerler yaratan ve en ağır koşullarda tutsaklıklar yaşayan Nadir Demirçivinin cenaze töreni Ovacık belediye başkanı M.Fatih Maçoğlu, DHF-HDP ittifak milletvekili Erdal Ataş ve yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleşti.

Yapılan konuşmalar ve okunan ezgilerin ardından Nadir Demirçivi toprağa verildi.

Nadir Demirçivi’nin ardından…

Ertekin Oruçoğlu:

“Boğuk titrek bir ses telefonun diğer ucunda kör gecenin en dipsiz karanlığında Nadir Hocayı kayıp ettik diyordu… Sessiz, garip mağrur gülüşleri gözlerimin önünde donarak kaldı…

Yıl 1978, Niğde cezaevinde ziyaretteydik. Ziyaret sonrası Muzo, Nadir hocaya “Bunu da yanına al Ankara’ya beraber götür” dedi. Nadir hocayla Niğde cezaevinin karşısında ev yemekleri yapan derme çatma bir lokantada birer kuru fasülye yedikten sonra bir kamyonun üzerine binerek Adana’ya gittik…

Beni otogara bırakıp gözden kayıp oldu. Birkaç saat sonra kalabalık bir grupla çıkageldi. Ayak üstü birkaç lafın belini kırdıktan sonra silme dolu bir otobüse binerek ayak üstünde Ankara’ya geldik.

Güneş sıcağını yaymaya başladığında Natoyolu’nda bir kahveye girdik. Yine bir kalabalık grupla demli çay içilen bir sohbeti dinledim. Muzo, Aslan ve Süleyman Yeşil’i anlatıyordu.

Nadir hoca yıllar sonra Almanya’da karşılaşmıştık. Kahvedeki sohbeti anımsattı. Ve dedi ki “Biliyor musun masada oturanlardan birisi de Süleyman Cihan’dı.

Ve biliyor musunuz bugün bu mağrur, varlığını hissettirmez şair Nadir Hoca bugün yine sessizce Süleyman Cihan’ın yanına gitti.

Şiirleri gülücükleri bizimle kaldı.”

Recep Maraşlı:

“Çok değerli dostum, hapishane arkadaşım, yoldaşım, güzel insan Nadir Demirçivi’yi kaybettik. İnanamıyorum, hiç beklemiyordum… Büyük üzüntü içindeyim. Hayata hep gülen, espri katan, aynı zamanda inanç ve değerleri için hep mücadele içinde olan sağlam bir dosttu.

Arkadaşlığından, dostluğundan hep mutluluk duyduğum Nadir insanlardan biriydi. Onsuz çok boşluk olacak…

En son beni Ovacık’ta kurulması tasarlanan yaşlılar yurduna davet etmişti. Rahmetli Erhan Gencer hocanın projesiydi. “Elimizde bastonlarla önce birbirimizle ideolojik kavgalar eder sonra oturup satranç oynarız, birbirimizin başına su dökeriz” diye espri yapmıştık.

Özlediği gibi özgür bir ülkeye dönmesini isterdim.

Ailesine, arkadaşlarına, dostlarına, yoldaşlarına, halkımıza başsağlığı diliyorum.”

Kazım Gündoğan

“Acı Haber: Nadir Hoca (Demirçivi) sessiz, sade ve hüzünlü bakardı. Aramızdan ayrılmış… çok üzüldüm… Metris Hapishanesi’nden böyle kalmıştı hafızamda… Yıllar sonra Frankfurt’ta gördüğümde daha da hüzünlü ve yalnızdı. Anıları ve dostluğu kaldı bizlere…”  (Özgür gelecek)