YENİ KADIN | Dayanışmanın, birlikte mücadelenin, güçlenmenin, omuz omuza vermenin heyecanını yaşadığımız günlerdendir 8 Mart… Çocuk istismarına, emperyalist savaşlara, kadına yönelik şiddete, kadın katliamlarına, ucuz işgücü ve cinsel obje görülmeye, eşitsizliğe, baskıya, sömürüye, demokratik ve sosyal haklarımızın gasp edilmesine karşı, kadınların kendi renk, söz ve talepleriyle sokakları doldurduğu günün adıdır 8 Mart…
107 yıldır her 8 Mart günü, sosyal, politik, kültürel haklarımız için sokaklardayız. Clara Zetkin’in, 8 Mart’ı ilan ettiği ve sokaklarda taleplerimizi haykırdığımız ilk 8 Mart’tan günümüze, şüphesiz çok şey öğrendik ve çok şey değiştirdik.
Artık örgütlü mücadelenin ve kadın dayanışmasının öneminin farkındayız… Ancak Ortadoğu’nun kan gölüne çevrildiği, kazanımlarımızın bir bir geri alınmaya çalışıldığı 2018’in 8 Mart’ında, bu dayanışmanın alanlarda görünür olması çok daha büyük önem ve anlam kazanmaktadır.
Bu 8 Mart’ta sokaklarda daha fazlayız… Çünkü;
- Emperyalistlerin desteğini arkasına alarak, kadın özgürlükçü Rojava devrimine saldıran TC faşizmi, 20 Ocak’tan beridir Efrin halkının üzerine yağdırdığı bombalarla tüm dünyanın gözleri önünde katliam gerçekleştirmekte…
- Kadınları ailenin dışında görmek istemeyen patriarkal sistemin her türlü söylemi, baskısı ve etkisi yaşamın her alanında artarak karşımıza çıkmakta..
- Çocuk istismarı, çocuklarımızın yaşamlarını karartmaya devam etmekte…
- Dünyanın bütün coğrafyalarında kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün giderek artmasının yanı sıra, kadın katliamları daha vahşileşmekte…
- Emeği görünmeyen kadınlar, en fazla çalışan olmalarına rağmen toplumun en yoksullarını oluşturmaya, ucuz iş gücü ve cinsel obje olarak görülmeye devam etmekte…
- LGBTİ+ lara yönelik insanlık dışı muamele, ayrımcılık, homobofi, transfobi, nefret cinayetleri tüm acımasızlığı ile sürmekte…
Tahakküm Altına Girmeyi, Yaşamın Her Alanında Reddediyoruz!
Rojova’da, Kobane’de Efrin’de olduğu gibi, farklılıklarını değil ortak yanlarını öne çıkartarak savaşan kadınların mücadelesini, ortak yanlarımızı birleştiren kadınlar olarak sahipleniyoruz!…
Patriarkal sistemin, kadınları her türlü ötekileştirme, kimliksizleştirme, kişiliksizleştirme politikalarına karşı, “BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ” diyerek mücadeleyi büyütüyoruz!…
Üretim alanlarında ücret eşitsizliği, mobbing ve her türden cinsiyet ayrımcı politikalara karşı sendikal mücadelemizi güçlendiriyoruz. Köln Ford fabrikasında mobbing uygulanarak işinden atılan Katrin`in mücadelesi mücadelemizdir!..
İnsanlık dışı muamele, ayrımcılık, homobofi, transfobi, nefret cinayetlerinin son bulacağı; LGBTİ+ ların var olma haklarını elde edebilmek adına bedenlerini ölüme yatırmak zorunda kalmayacakları bir dünya için; “Homobofi, Transfobi Irkçılıktan beslenir, Ölüm Getirir! LGBTİ+ mücadelesi mücadelemizdir!” diyerek DİREN COŞKUN’u sahipleniyoruz!…
Tahakküm altına girmeyi reddediyoruz… Şiddetinizle, taciz/ tecavüzlerinizle, mobbingleriniz, katliamlarınızla bizi susturamayacaksınız!… Mücadeleyi büyütüyor ve her alanda ÖZSAVUNMAMIZI SÜRDÜRÜYOR; SOKAKLARI TERK ETMİYORUZ!…
- Yaşasın Kadın Mücadelemiz ve Dayanışmamız!…
- Yaşasın 8 Mart!…
- Jin Jiyan Azadi!…