Anasayfa , Avrupa , Mahkeme salonunda Jin Jiyan Azadi sloganları atıldı

Mahkeme salonunda Jin Jiyan Azadi sloganları atıldı

DARMSTADT|22.06.2018|Saray Güven’in katil zanlısı H.Tandoğan’ın yargılandığı Darmstadt Yerel Mahkeme salonunda kadınlar Jin Jiyan Azadı sloganlarını haykırdı.

Saray Güven’in katil zanlısının yargılandığı 21 Haziran tarihindeki davanın beşinci duruşmasında Cinayet Masası’ndan başkomiserin olay mahallindeki delillere, katil zanlısına dair gözlemlerine, katil zanlısının eşine dair gelişmelere de değindiği değerlendirmeleri dinlendi.

Saray Güven’in kaçırılıp katledildiği günden iki gün sonra katil zanlısının eşiyle wattsapp üzeri yaptığı görüşme ve yazışmalara da dikkat çeken başkomiser, eşinin nerede olduğuna dair sorduğu sorulara, katil zanlısının bulunduğu alandan resimler göndererek nerede olduğunu belirttiğini, yakalanmasına da bu iletişimin yardımcı olduğunu söyledi. Arabada bulunan erkek eşyalarına dair sorulara, t-shirtlerde ve arabanın arka orta koltuğunda lekeler tespit edildiğini, araba ve ayak izleri araştırması yapıldığını, ayak izlerinin çok belirgin olmamasına rağmen, teker izlerinin net olduğunu ve arabanın da deliller içinde de belirtilen plakadaki araba olduğunun kesinliğine vurgu yaptı.

Adli tıptan profesör tanık da, katil zanlısının psikolojik durumuna, aldığı ilaçların etki düzeyine, t-shirtlerdeki leke izlerine dair elde ettiklerini ve ne düşündüklerini ifade etti. Katil zanlısının yapılan kontrollerde psikolojik tedavi amaçlı ilaç kullandığına da dikkat çeken uzman tanık, bu tür ilaçları kullananlardaki etkilerinin farklılık gösterebileceğini de ekledi. Psiko-terapist olarak bilirkişi heyetinde yer alan terapistin de fikir belirttiği bölümde, 11,5mg- 25mg dozajında alınan bu ilaçların şizofreni teşhisi konulması için yeterli neden olamayacağını, şizofreni hastalarına da bu tür bir ilacın verilemeyeceğini belirtti. Birbiriyle tezat ve olumsuz yan etkilerinin olduğu iki ilacı aynı anda hiç bir doktorun ve psikoloğun yazmayacağını, dolayısıyla Saray Güven’in bayıltılmasında kullanılan ilacın doktor tarafından yazılmış olacağını düşünmediğini belirtti. Bilirkişi heyeti içinde olan ve üçüncü duruşmada ‘eksik delillerin, otopsi raporu sonuçlarının 21 Haziran’a kadar sonuçlandırılıp mahkeme heyetine sunulmalı’ kararı doğrultusunda raporunun sunumunu gerçekleştiren doktorun ifadesi de alındı .

“Kadın kırımlarına, tecavüze, şiddete, aile içi tecavüze HAYIR”

Kollardaki morluklar, boğazdaki tırnak izleri ve tespit edilen spermalara dair elde ettikleri bulguları aktaran adlı tip uzmanı kadın hekim, elinde Saray’ın darp edilmiş resimlerini de mahkemeye sundu. Resimler üzerinde aktarımlarını sürdürdüğü sırada salonda bulunan ve üzerinde “Kadın kırımlarına, tecavüze, şiddete, aile içi tecavüze HAYIR! ‘yazılı, daha önceden hazırlanmış önlükleri giyen kadınlar sloganlarla katil zanlısını protesto ettiler.

‘Adalet istiyoruz!, Katilleri tanıyoruz! , Buradayız, haykırıyoruz, hepimiz Saray’iz!, Kadın, Yaşam, Özgürlük!” sloganlarının haykırıldığı duruşma salonundaki bu eylem anında, katil zanlısı kelepçelenerek apar topar salon dışına çıkartıldı.

Kadınların hep bir ağızdan attıkları ‘Jin, Jiyan, Azadî!’ sloganlarıyla sonuçlandırdıkları eylemin ardından mahkeme heyeti de duruşmaya ara vermek zorunda kaldı. Bu mola sırasında dışarıya çıkan kadın kitlesiyle birlikte, AMARA Kadın Meclisi ve Yeni Kadın/Almanya ‘nin ortaklaşa hazırladıkları basın açıklaması okundu.

“Tüm kadınların dili, yüreği, bedeni olarak bu davanın bir taraf olarak takipçisi olacağız”

Frankfurter Rundschau, Hessische Rundfunk ve yerel basından Echo Darmstadt’in da hazır bulunduğu, SKB ve Courage’nin de destek sunduğu basın açıklaması’nda; kadın kurumları olarak davanın takipçisi olunacağının altı çizilerek, bu katliama adlî bir vaka gibi yaklaşıldığına, oysa kadın kırımlarının politik olduğuna dikkat çekildi. “Bizler Kadın meclisleri, kurum, kuruluş ve örgütleri olarak bu dava boyunca Saray’ın ve katledilen tüm kadınların dili, yüreği, bedeni olarak bu davanın bir taraf olarak takipçisi olacağımızı vurguluyoruz.” denilen açıklamanın ardından, sloganlar atıldı.

Almanca da hazırlanıp okunan basın açıklaması metni basına dağıtıldı ve davayla ilgili görüşlerin basınla paylaşılmasının ardından da tekrar duruşma salonuna girildi. Mahkeme başkanı eksik raporların ve otopsi sonuçlarının 1 Temmuz’a kadar kendilerine iletilmesi gerektiğini belirterek, 22 Haziran Cuma günkü duruşmayı iptal ederek, gelecek duruşma tarihinin 28 Haziran olduğunu belirterek 12.30 gibi duruşmayı sonlandırdı.