VORARLBERG | 15 – 06 – 2010 | Avusturya Türkiyeli İşçiler ve Gençlik Federasyonu (ATİGF) tarafından Avusturya’nın 6 bölgesinde düzenlenicek olan ‘’2 Temmuz Sivas Katliamı’ndan Alevi Çalıştayı’na’’ başlıklı Panel dizisi, 13 Haziran tarihinde Vorarlberg şehrinde TOHUM Gençlik ve Kültür Merkezi tarafından örgütlendi. Yaklaşık 70 kişinin katılım sağladığı etkinlik saat 14:30’ da start almış ve oldukça ilgi ile takip edildi.
İki bölümden oluşan Panel’ de araştırmacı yazar Esat Korkmaz ve ATİGF Temsilcisi sunum yaptı. İlk bölümde söz alan ATİGF Temsilcisi konuşmasında ‘’Alevilerin siyasal çıkışı ve duruşu, Osmanlı’ dan TC’ ye kadar yaşanan katliamların iç yüzü’’ne değindi ve ‘’Alevi Çalıştayı’nın gerçek amacına’’ vurgu yapan konulara yer verdi. Bütün katliamlarda olduğu gibi Alevi Çalıştayı’nında geçmişten günümüze kadar süren Alevi’lere ‘’Havuç-Sopa’’ uzatma politikası olduğu, TC içerisinde de bu tarz taktiklere baş vurulduğu, bunun gibi baskı ve saldırı politikalarıyla alevilerde şeriat korkusu yaratılarak ‘’laiklik’’ lafazanlığıyla Kemalist rejime yedekliyerek devlet içerisinde eritilme, bu bağlamda halkı birbiriyle karşı karşıya getirme ve alevilerin devrimcilerin yanında yer almasına set çekme amaçlarını güttüğüne değinildi.
Daha sonra söz hakkı alan Esat Korkmaz, sunumunda ‘’Aleviliğin çıkışı, süreç içerisinde aldığı şekilleniş ve buna paralel olarak alevilerin biçimlenişi, egemenlerin uyguladıkları politikalarla özlerinden koparılmaya çalışıldığı, buna karşı alevi ve devrimcilerin günümüzde daha fazla ortak hareket etmeleri’’ gerekliliğine yer verdi.
Sunum kısmından oluşan ilk bölüm sonlandırılarak 15 dakikalık bir aradan sonra etkinliğin ikinci bölümüne geçildi. Soru sorma ve tartışmaların yer aldığı bu bölüm, gelen bir çok sorunun yanısıra görüş belirten katılımcılarla oldukça zengin geçti. Özellikle son süreçte estirilen ‘’Kılıçdaroğlu rüzgarıyla’’ nelerin hedeflendiği bu bölümün ağırlık konusunu oluşturdu. Bunun kitleler üzerinde oynanmak istenen bir komplo olduğu, yeniden ‘’Karaoğlan efsanesi’’ gerçekleştirilmek istendiği, AKP’nin misyonun sonlarına gelinerek alternatif yaratma amacı güdüldüğü, bu amaçla gelişen işçi-emekçi hareketlerinin CHP potasında eritilmek istendiği, bu potaya yine alevi ve kürt halkını yedekleme hedefi olduğu, CHP’nin niteliğinin Dersim ve Maraş olayları gibi bir çok örneklerle belli olduğu gibi bir çok açılım getirildi. Bu bağlamda kitlelere yönelik oynanmak istenen bu oyunlara karşı uyanık olunması gerektiği, bu konunun sürekli gündemde tutularak tartışmalar yürütmenin önemli olduğu, örgütlü mücadeleyi güçlendirerek tepkileri büyütüp daha fazla ortak hareket etmenin yöntemlerinin aranması gerekliliğine değinildi.
Vorarlberg Alevi Kültür Merkezi ve Mezopotamya Kültür Merkezi temsilcilerininde katılım sağladığı, yoğun ilginin olduğu ve ciddi tartışmaların yürütüldüğü Panel 4 saat kadar sürdü ve başarılı bir şekilde sonuçlandı.