Home , Diğer Köşe Yazıları , Lenin'in basıncısı Bolşevik bir Kürdün hikâyesi

Lenin'in basıncısı Bolşevik bir Kürdün hikâyesi

RAHMİ YAĞMUR | 25 – 06 – 2011 | Digora Xirap Erivan yakınlarında olmasına rağmen Kürdistan’daki köylere benziyordu. Taş ve toprak damlı köyün filinta gençlerinden Tital öbür mahalledeki kızı çok sevdi, onu geleneklere göre ailesinden istediler ama babası onların evlenmesine izin vermedi. Tek çare sevdiği kızı kaçırmaktı. Amcasının oğlu Agit yumuşak huyluydu Tital’in ısrarını ret etmedi ve Xatun kaçırmak için onunla gitmeyi kabul etti.

Akşam kız bohçasını hazırlamış bahçe de onları bekliyordu. Tital Xatun’u görünce elinde küçük av tüfeğini Agit’e verdi. Ancak Kızın abisi sesleri duymuş ve babasıyla av tüfeklerini alıp dışarı fırlamışlardı. Agit ile Tital ne olduğunu anlamadan onlara ateş ettiler. Agit’de Bahçe duvarına doğu giderken havaya bir el ateş etti. Daha bir adım bile atmadan Xatun düştü. Onlar Xatun ayağının takıldığı için düştüğünü düşündüler ve işin bir çatışmaya dönmesine izin vermeden oradan uzaklaştılar.

Xatun babasının açtığı ateş sonucu yanlışlıkla vurulmuş ve ölmüştü. Sabah bütün köyü Rus ve Kazak askerleri sardı. Çarın askerleri onları tutuklayıp götürdü. Suç Agit ile Tital’e yüklendi. Agit Sibirya’daki İrkutsk hapishanesine sürgün edildi. Agit burada bir süre yattıktan sonra çıktı ve sürgün hayatı yaşamaya başladı.

Anna, Rusya’nın güneş görmeyen Sibirya’nın kar çöllerinde büyümüş güzel bir kadındı. Anna bölge meclisinde temsilci olan zengin Buryat Matthew Lytkina ile evlendi. O bir balık gibi içen ukala biriydi. Çocukları olmuyordu ve çok mutsuzdular. Anna Lukyanovna bu duruma daha fazla dayanamamış ve ondan ayrılmıştı. Ama eşi onunla bir türlü resmiyette boşanmak istemiyordu.

AGİT İLE ANNA

Agit ile Anna’nın yolları kesişti ve birbirlerini tanıdılar. Anna Lukyanov, esmer ve yapılı Agit Polatbekov’u çok sevdi ve onunla evlendi. Onların fedor, Mari, Ana ve Vasili adında dört çocukları oldu. Onlardan biri, büyüdüğünde Sibirya’yı sarsacak olan çocuk Fedor Matveyev Litkin’di . Fedor, 30 Eylül 1897 Sibirya’nın İrkutsk kentinin Tulun köyünde doğdu.

Ancak Anna’ın eski eşi boşanmayı kabul etmediği için nüfus kaydına onun ismiyle kayda geçtiler.

Agit’in sürgün cezası bittiğinde eşini ve çocuklarını alarak Digora Xirap köyüne geri gitti. Agit’in ailesi onları iyi karşıladı ve bağırlarına bastı. Çocuklar, burada Kürtçeyi öğrendi ve gelenekleriyle tanıştı. Yıllar geçtikçe Anna Kafkasya’nın kırsal bölgelerine uyum sağlayamadı ve geri dönmek istedi. Vasili ve Mary burada babalarıyla kalırken Fedor ve kız kardeşi annesiyle gitti. Onlar sorunu anlayıp anlayışlı şekilde ayrılmışlardı. Vasili, babasının yanında büyüdü Kürtler ona Vasiliye Belgo diye çağırıyorlardı. Fedor Lytkin, genç yaşlarda okuma yazma öğrendi ve bir süre sonra koleje girdi. Burayı başarıyla bitirdikten sonra İrkuts gymnasium’a gitti. Daha gençken Puşkin, Lermontov, Nekrasov, N. Chernyshevsky Belinsky, Gorki’yi okudu ve şiir yazmaya başladı.

Genç Fedor, babasından hiç kopmadı. Yaz tatillerinde, sık sık Kafkasya’ya babasının yanına gidiyordu. Orada Kürtlerin arasında kendini rahat hissediyordu, Ezidi inanç ve ahlaki niteliklerini, onların o zor koşullarda hayat tarzlarını izledi.

Bir yazısında şöyle diyordu: “İşte yine kendi köyümdeyim; yine mavi bir gökyüzü ve ağaç hışırtılarını dinliyorum. Garip biri olmalıyım; Sibirya’dayken Kafkasya’nın akan sularını, Kafkasya’dayken Sibirya’nın engin ormanlarını özlüyorum.” Sibirya’da yaşadığı sıralarda ise sık sık babasına mektup yazıp şiirlerini gönderiyordu.

Babasının köyünde ona Feriq diyorlardı bu yüzden Sibirya’da yazdığı şiirlerin adına Kürtçe ismi olan Feriq Polatbekov imzasını atıyordu. Fedor daha küçük yaştayken Kafkas halkları ile Sibiryalı emekçilerin zorlu yaşam koşulları ve Çarın baskılarına şahit olmuştu. Ona göre Çarlar, monarşinin cesetleriydi. Onlar büyük kentlerde hayatlarını refah içinde geçirirken Sibirya, Kafkasya başta olmak üzere imparatorluğun diğer kesimlerindeki halk açlık ve yoksulluk içinde yaşıyordu.

YAZAR VE ŞAİRDİ

Fedor’un dostu Panteley Parnyakov, Bolşeviklere katılarak burada Marksist bir grup kurdu. O da buraya katılmış ve Dekabırks koduyla tanınmıştı. Onlar her şeyden önce savaş karşıtıydılar ve bunun talancı karakterini teşhir ediyorlardı. O zaman “Bizim İşimiz” adlı dergiyi yayınladılar. Bu derginin şiarı o sıralar Marksistlerde genel kabul gören ‘’Dünya işçileri birleşin” sloganıydı.

Dergide Fedor’un çarlık rejimine karşı ayaklanmaya çağıran yazıları vardı. Dergi çok küçük bir tiraj ile çıkıyordu ama çok el altından yayılıyor ve büyük bir kesim tarafından okunuyordu. Onunla bildiri ve bültenleri yayınlayarak halkı bilgilendirmeye çalışıyorlardı. Gazete de şiirler Feriq imzasıyla çıkıyordu. Artık halkın çoğu bunların Fedor Lytkin’e ait olduğunu biliyordu.

1915’de okul bitmek üzereyken kentin askeri yönetimi okulun müdürüne haber göndermiş; şehirde “Bizim İşimiz” diye bir derginin yayınlandığını ve gereğinin yapılması talimatını göndermişti. İşbirlikçi okul müdürü hemen gereğini yapmış ve Fedor Lytkin’i okuldan atmıştı.

Fedor, eğitimini tamamlamak için Eniseevsk kentine gitti. Ancak tecrit edilmesini isteyen çarın ajanları ve okul yönetimi onunla ilgili mektubu ondan önce ulaştırmışlardı. Eniseevsk’teki arkadaşları arasında 1905 ve 1907 devrimlerine katılan Bolşeviklerde vardı.

Onlar burada devrimci çalışmaları yürütürken 1917 Mart ayında burjuva demokratik devriminin gerçekleştiğini ve II Nicholas’ın tahtan indirildiği haberi ulaştı. Fedor, buna çok sevindi. O devrimsel gelişmeyi dikkatle izliyor ve büyük bir coşkuyla katılıyordu. Rus devrimini tüm dünya dikkatle izliyordu ve artık çok az zamanın kaldığını biliyordu. Zaten o yıl yeni kurulan Rusya Komünist partisine katılmıştı. Fedor yoğun bir şekilde çalışıyor, okuyordu ve durmadan gazete ve dergilere yazıyordu. Onun şiir ve yazılarına Kafkas halkları ve Sibirya’nın yerli ve sürgün emekçilerinin hayatı damgasını vuruyordu.

LENİNLE GÖRÜŞEN TEK KÜRT BELKİ

Rus emekçi Bolşevik devrimcilerini özverili çalışmaları sonuç vermiş ve Ekim’de iktidar işçi Sovyetlere geçerek devrim gerçekleştirilmişti. Aynı yıl İrkutsk’da Sibirya’da Sovyetleri örgütlemek için merkez yürütme komitesi kuruldu ve başkanlığına Lenin ile çalışmış eski Bolşevik N.N Yakovlev seçilirken yardımcılığına ve basın sorumluğuna Fedor Lytkin getirildi.

14-16 Mart 1918 tarihinde Moskova da Sovyetleri dördüncüsü toplantısı yapıldı. Bu toplantısına Sibirya temsilcileri olarak O. Yakovlev, S. Lazo, B. Ryabikov ve F. Lytkin katıldılar. Onlar toplantı sırasında Lenin ile bir araya geldiler.

Devrim henüz oturmamıştı ki ABD ve Japon emperyalizminin oluşturduğu beyaz ordu Kornilov, Denikin Wrange, Kolçak karşı devrimcilerin komutasında Sibirya’da savaşa başladı. Beyaz müfrezeler, Sibirya’a on binlerce emekçi ve devrimciyi katletti. Kolçak, Sibirya’yı işgal ederek iktidarı ele geçirdi. 23 Ağustos Uruga demiryolu merkezinde Sibirya meclisinin son toplantısı yapıldı. Fedor’un başkan yardımcısı olarak yer aldığı Sibirya devrimci hükümetinin görevlerinin durdurulmasına ve gerilla savaşına geçilmesine karar verildi. Sibirya’yı savunma görevi F. Lytkin’in de içinde bulunduğu Sibirya koordinasyon kurulunun verildi.

Devrim saldırı ve geri çekilme Lytkin’in şiir ve yazılarıyla belgeleniyordu. Daha sonra Sovyetler buradaki sosyalist mücadelenin büyük kısmının onun şiir ve el yazmalarından oluşan kaynaklardan belgeledi ve ders kitaplarına geçirdi.

SONUNA KADAR BAĞLI KALDI

Yanındaki devrimcilerden V. Reabikov son günlerini şöyle anlatıyordu: ‘’Biraz ara verdik. Fedor bir ateş yaktı ve sonra kenarına oturdu. Uzamış sakallarıyla eski Lytkin’e çok benzemiyordu. Ama güçlü yapısı ve ateş gibi yanan gözleri onu ele veriyordu. Ateşin kenarında şapkasını çıkardı ve tekrar şiir okumaya başladı. Ateş yanıyor ve çevresindeki karı eritiyordu. Şiir herkesi büyük bir sessizliğe gömdü.”

Onlar burada biraz dinlendikten sonra Beşer ve yedişer kişilik gruplar halinde Olekminsk’e doğru yola çıktılar. Beyaz ordunun arkalarından geldiğinin farkında değillerdi. Beyaz Müfrezelerin bir kolu Lekov ve Lytkin’in grubunun peşinden gitti. Onların gece dinlendikleri kampa baskın yapıp hepsini katlettiler. Böylece Fedor (Kürtçesi Feriq) Matveevich Lytkin veya diğer adıyla Ferik Agitovich 1918 Ekiminde sosyalizmi savunurken hayatını kaybetti.