ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
STUTTGART- 27-10-2014 – 26 Ekim Pazar günü Stuttgart’ta Demokratik Güç Birliği Platformu, OTKM ve AKİ ( Anti-faşist Alman örgütlerinin) ortak örgütlediği “Ortadoğu’daki gelişmeler” paneli başarıyla gerçekleştirildi. 150 civarında katılım olan panele konuşmacı olarak Türkiye’den Doc. Yazar ve Akademisyen Haluk Gerger , Alman Sol Parti milletvekili Tobias Pflüger davet edilmişti. Moderatörlüğünü Av. Elif Kanat’ın yaptığı panel Almanca ve Türkçe olarak iki dilde sunuldu.
Moderatör kitleyi selamladıktan sonra, panelin örgütleniş amacını açıkladı ve özel olarak Kobane ve Rojava direnişlerinde, genel olarak ta özgürlük ve insanlığın kurtuluşu mücadelesinde şehit düşenler anısına saygı duruşuna davet etti. Akabinde panele konuşmacı olarak katılanları tanıttı ve ilk söz hakkı Haluk Gerger’e verildi.
Haluk hoca, önce kitleyi selamladıktan sonra, “Türkiye’nin IŞİD ile yolunun kesiştiği sürece kadar olan bölümü önce anlatacağım. Türkiye nasıl ve hangi noktadan başladı, hangi aşamadan geçti, IŞİD ile yolu nasıl ve hangi noktada buluştu?” diyerek anlatacaklarının sıralamasını belirtti.
“İmha ve inkâr Türkiye’nin eski politikasıdır. O dönemde Kürdün varlığını inkâr etme, uymayanlara zor kullanılmakta, şiddet uygulanmaktaydı. Yani yöntem şiddet, strateji ise inkâr etmek idi… Fiziki şiddetin yanı sıra görünmeyen şiddet olarak asimilasyon da yaygın yaptırımların başında gelmekteydi. Şiddete dayalı inkâr politikası Kürtler tarafından irili – ufaklı itirazlarla karşılandı. Bu durumun en anlaşılır hali 12 Eylül’de yaşandı. Devletin elindeki bütün olanaklarıyla kullandığı bu şiddet Türkiye solu üzerinde bir süre de olsa etkili oldu. Kürt meselesinde ise tam aksi bir sonuç verdi. Devletin uyguladığı şiddet bir bumarak gibi devlete geri döndü. Çünkü Kürt Hareketi bu şiddet üzerinden yükseldi.” Diyerek 12 Eylül sürecini ve Kürt Hareketi’nin ortaya çıkışını anlattı. “Özal ile başlayan bu süreçte, Kürt sorununu çözme adına yola çıkan liberaller, Özal sonrasında da Erdoğan ile yollarına devam ettiler.” Dedi ve eski Türkiye’nin çöküşünü, Öcalan’ın ABD tarafından yakalanarak Türkiye’ye iade edilişini,bu işlevin hangi politikalar doğrultusubda gerçekleştirildiğini, ama Öcalan’ın tutuklanmasının nasıl bir ikinci bumarak olarak geriye döndüğünü anlattı. Yeni Türkiye sürecinde Kürt sorununu neden ve hangi yöntemlerle “çözmeye” çalıştığı, ortaya çıkan Rojova ve Kobane’nin Türkiye için ne demek olduğunu ve bu doğrultudaki planlarını anlatarak konuşmasını sona erdirdi.
Moderator ikinci söz hakkını Alman Sol Parti milletvekili Tobias Pflüger’e verdi. Rojava ve Kobane saldırılarında Almanya’nın rolü ve emperyalistlerin hedeflerine vurgu yaptıktan sonra, emperyalistlerin silah ticaretine, Ortadoğu’daki planlarına değindi. “Almanya ve Türkiye iki NATO üyesi ülkeler olarak uzun yıllara dayanan bir dostlukları vardır. Örneğin, Türk askerlerinin bir kısmının eğitimi Almanya’da yapılmaktadr.” Dedi, bu savaşın durdurulması için taleplerini sıraladı ve ortak mücadelenin önemine vurgu yaparak sözlerini sonlandırdı.
Akabinde örgüt veya kurum adına katılanlara, düşüncelerini belirtmeleri için ayrılan kısa sürede, sırasıyla Partizan, OTKM, ATİK ve Yeni Kadın, Kürt Toplumu Temsilcisi, ADHF, Alın Teri, MLKP adına temsilciler düşüncelerini belirttikten sonra Soru – cevap bölümüyle etkinlik bitirildi.
