Home , Haberler , Kaosun, terörün mimarı Soylu ve çetesi Dersim’de: DİZ ÇÖKTÜREMEYECEKSİNİZ!

Kaosun, terörün mimarı Soylu ve çetesi Dersim’de: DİZ ÇÖKTÜREMEYECEKSİNİZ!

Türkiye|05.04.2017|Halkımız, kişi çok istemese de hatta bazen aksini söylemeye çalışsa da, birinin ağzından doğru bir şey duydu mu, “Bak, Allah söyletti” der. Geçtiğimiz hafta “Allah” hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hem de Soylu’yu insanlara takdim eden bir AKP’liyi söyletti. İlk olarak Amed-Kulp’a giden Soylu, faşist ordu ve polis yapılanmasının pratiklerinden övgü ile bahsetmek isterken, “Allah şahittir, bizim evlatlar aslanlar gibi kaçıyor, teröristler fareler gibi kovalıyor” dedi. Ardından Silvan’a giden Soylu’yu AKP İlçe Başkanı Nimet Aksoy, oradakilere “bölgedeki kargaşanın, kaosun, terörün mimarı” olarak takdim etti!

2015 Temmuz’undan bu yana aralıksız bir şekilde faşizmin açıktan ve giderek artan bir yoğunlukta sürdürülmesi “çöktürme planı” olarak tanımlanan savaş konseptinin devreye sokulması anlamını taşıyordu. Bir önceki dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “dere geçerken at değiştirilmez” sözündeki uyarıyı bile dinlemeden el çektirerek yerlerine düşük profilli Binali Yıldırım ile “azılı devlet adamı” Mehmet Ağar’ın yamağı Süleyman Soylu’nun getirilmesi boşuna değildi! Keza özellikle Soylu, İçişleri Bakanlığı görevini üstlenir üstlenmez soluğu Kürt coğrafyasında almış ve burada savaş konseptini en acımasız şekilde yerine getirmiştir. Kentleri yerle bir etmiş, Kürt halkını bodrumlarda yakmış, yüzbinlerce insanı yerinden-yurdundan etmiş ve yine binlerce kişiyi tutsak etmiştir. Yine ülke genelinde ilan edilen OHAL’in “başarılı” şekilde uygulanması için aktif görev alan Soylu’nun bir önemli görevi daha vardı: Gerilla üslenmelerini yok etmek! İşte bu amaçla özellikle 2016’nın Nisan-Mayıs aylarında başlatılan ve ardı arkası kesilmeyen operasyonlarla gerillaları imha ve bölgeyi tamamen TC ordusu denetimine geçirme çabasına girişen, bu sebeple azılı faşist abilerinden sürekli destek ve övgü alan Soylu ve ekibi, baharın gelişi ile yine gerilla üslenim alanlarında kan dökme hazırlıklarına başladılar.

 

Soylu’nun ilk adresi Dersim

1  Mart günü Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ve Genelkurmay 2. Başkanı olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler eşliğinde yapılan bu ziyarette sadece askeri operasyonların konuşulmadığı açıktı. Keza aynı zamanda Dersim Belediyesi’nin tüm kazanımlarına tüm yüzsüzlüğü ile el koyan kayyım Vali Osman Kaymak’ı sadece Mart ayı içerisinde onlarca “üst düzey yönetici” ziyaret etti. Dört dağ içindeki Dersim uzun zamandır böylesi bir “ziyaretçi akınına” uğramamıştı açıkçası!

Valilik emniyet müdürlerinin, jandarma komutanlarının, savcıların vd. katıldığı “seçim güvenliği” adı altında bir toplantı organize etti. Hemen ardından ise Valilik “makamının” bir diğer ziyaretçisi Tunceli Cemevi Başkanı oldu. Sonraki günlerde şehit düşen 14 HPG’liden Dersim’de defnedilecek olanların dini vecibelerinin yerine getirilmesine cemevi yönetimi tarafından engel getirilince, bu görüşmenin de niteliği açığa çıkmış oldu. Yine Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İstanbul AKP Milletvekili Azmi Ekinci, İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Sabahattin Öztürk Dersim’in “ziyaretçileri” idiler.

Sadece son 5 ayda aralarında Partizan okurlarının da olduğu yüzü aşkın kişinin tutuklandığı Dersim’de “Terörle mücadele kapsamında cansiparene görev yapacak olan 168 vatan evladı yeni güvenlik korucumuz yemin etti” propagandası ile bahar ve yaz süreçlerine son sürat hazırlıklar tamamlanmaya çalışılıyor. Keza hemen her gün helikopterlerin havalandığı, heronlarla hedefler belirlenerek bombalamaların yapıldığı Dersim dağlarında gerillalar da düşman karşısında namlularını doğrultarak karşılık vermeye devam ediyorlar.

Evet, süreç zorlu, süreç kanlıdır! Ancak direnenlerin, halk savaşçılarının; “kökünün kazınacağı” andı içen düşmanlarına karşı vereceği cevap da bellidir: “Diz çökmeyeceğiz!” Cîzir bodrumlarında katledilenlerin sesi olan Mehmet Tunç’tan alınan bu emir, Aliboğazı’nda namluları kızgın bir şekilde düşmana kan kusturan 8 halk savaşçısı tarafından yerine getirildi. Bu emiri yerine getirme görevi, geride kalanlara aittir ve en alnı ak şekilde gerçekleştirilecektir! TC faşizminin cilalayıp parlattığı Soylu ve çetesi, “ağabeyleri” gibi tarihe gömülecek, ama direnenler her daim bu toprakların üzerinde mücadeleyle yaşayacaklardır!

Kaynak:Özgür Gelecek