Anasayfa , Bildiriler , İTİF Davos bildirisi

İTİF Davos bildirisi

Emperyalist Davos Zirvesine Geçit Yok! Kapitalizmin Davoslar’da ki Çürüyen Cesedini Devrim ve Sosyalizmle Gömeceğiz!

itifİTİF | 30 – 01 – 2009 | Dünya Ekonomik Formu (WEF) zirvesi 28 Ocak’tan başlayarak – 1 Şubat 2009 tarihleri arasında İsviçre’nin Davos kasabasında yapılmaya başlandı. “Son 40 yılın en önemli ekonomik zirvesi” olarak nitelendirilen Foruma 96 ülkeden, 2 bin 500 katılımcının yer aldığı Davos Zirvesi’nde, rekor düzey olarak kabul edilen 41 devlet ve hükümet başkanı katılmış durumda. Dünya ekonomisinin en büyük ikinci ekonomik krizinin yaşandığı ve bu dönemde, dünyanın sözde “önde gelen ekonomist, iş adamı, medya temsilcisi ve sivil toplum kuruluşu yetkilisi, krizden çıkış ve kriz sonrası dünya konusunda ortak akıl arayışı” gerçekleştirecekmişler! 

Emperyalist haydutlar bu zirvede dünyadaki ekonomik durgunluğa çare arayacaklarmış! Böylece, açlık ve sefelatle mücadele” tellallığı da yaparak, kendilerini ezilen dünya halklarına şirin göstermeye çalışacaklar. Bugün Dünya’da yaşanan açlığın, sefaletin ve ekonomik durgunluğun, krizlerin tek sebebi emperyalist sistem ve onun sömürgeci ilişkileridir. Emperyalist tekeller bu zirvede kendi ekonomik strateji ve taktiklerini tartışacak, dünya halklarına ekonomik saldırı paketlerini oluşturacaklar. Bu anlamda; zengin fakir ayrışımının evrensel düzlemde derinleşmesi için yeni yıkım politikaları ile yola devam diyeceklerdir. 

Çünkü, tarihsel gelişmeler ve son yılların neo-liberal politikaları göstermiştir ki; sömürgecilerin elindeki en büyük kitle imha silahları açlık, sefalet, fakirliktir! 

Kendi hegomanyalarını pekiştirmek-genisletebilmek için silahlanmaya milyarlarca Dolar ayıran bu haydutlar, yiyecek ve sağlıklı içecek su gibi besin maddelerinden mahrum milyonlarca insanın ölümüne sebep olmaktadırlar. Emperyalistler yıllardır uyguladıkları ekonomik ve siyasi politikalarıyla yarı- sömürge ülkelerinin ekonomilerini felç etmektedirler. Bu ülkelerin bir çoğu oksijen çadırında Dolar şırıngaları sayesinde adeta bitkisel bir hayat yaşamaktadırlar. Bu ülkeleri siyasi olarakta her geçen gün daha bağımlı kılarak, sanki kendi eyaletleri gibi yönetmektedirler. 

Emperyalist haydutların bir fiil yaratıcısı oldukları baskı, sömürü, felaket, savaş ve katliamları ortadan kaldırmaları mümkün degildir. Emperyalist sistemin içinde bulundugu derin yapısal ve konjuktürel krizler hiç bir zaman yok olmazlar. Krizler emperyalist sistemin kendi doğası olan aşırı üretim ve azami kar dürtülerinin sonuçlarından başka şeyler değildir. Emperyalizme karşı tek alternatif baskı ve sömürüye karşı anti-emperyalist cephede yerimizi alarak mücadeleyi yükseltmektir. Anti-emperyalist mücadele her geçen gün daha da gelişerek büyümektedir. Bu durum emperyalistlere korku salarken, ezilen dünya halklarına büyük bir moral ve mücadeleyi büyütmek için şevk vermektedir. İşte bu anlayışla emperyalistlerin Davos zirvesine karşı alanlara çıkmalı, meydanlarda hep birlikte kurtuluş sloganlarımızı haykırmalıyız. Gücümüzü savaş karşıtı, küreselleşme karşıtı, sosyal yıkım ve talan karşıtı, ırkçılık ve faşizm karşıtı kitle harakatleri sokakların devrimci ruhunda buluşturarak emperyalist zirveyi teşhir etmeliyiz.

 Kahrolsun emperyalist SAVAŞ!
Kahrolsun Emperyalizm, Kapitalizm ve Her Türden Gericilik!
Yaşasın Halkların Bağımsızlık ve Demokrasi Mücadelesi!
Yaşasın Enternasyonalist Dayanışma!
Yaşasın Anti- Emperyalist Ulusal ve Sosyal Kurtuluş Mücadeleleri!