Anasayfa , Avrupa , Türkiye Cumhuriyeti’ne Destek Işid’e Destektir! Sultanahmet Katliamı Erdoğan Ve Merkel’in Kirli Hesaplarının Sonucudur!

Türkiye Cumhuriyeti’ne Destek Işid’e Destektir! Sultanahmet Katliamı Erdoğan Ve Merkel’in Kirli Hesaplarının Sonucudur!

12 Ocak 2016 günü IŞİD bombaları Sultan Ahmet’te patladı. Çocuk, kadın, genç, yaşlı demeksizin kendi dışındaki herkesi hedef alan barbarlık Sultan Ahmet’te yüzünü gösterdi. Ankara ve Suruç’ta demokratik haklarını aramak için alanlara çıkanları hedef alan IŞİD yüzlerce insanı katletmişti. Irak ve Suriye’de Şii, Kürt, Ermeni, Süryani, Ezidi, Alevi her kesimi düşman ilan ederek boğazlayan, kıyımdan geçiren bu barbarlar ordusu demokratik olan her şeye düşmanlık besleyerek büyüyor, varlığını sürdürüyor. Bu barbarlar ordusunun en büyük siyasi destekçisi, bölgesel hamisi ise hiç kuşkusuz Türkiye Cumhuriyetidir.

Ankara ve Suruç’ta Barış isteyen kesimlerin gözünü korkutmak için IŞİD’i yönlendirmiş, kendine muhalif olan kesimleri bu saldırılarla sindirmek istemiştir. Kobane’de bunları destekleyerek Kürtleri imhayı amaçlamıştır. Şimdi Turistlik bir bölge olan Sultan Ahmet meydanında kesinlikle tesadüf olmayan bir şekilde Alman turist kafilesi hedeflenmiştir. Bu saldırı da  Marianne Faber, Adolf Jurgen Glorius, Rüdiger Karl Faber, Steffen Höppner, Rudolf Krollman, Karin Erika Franke-Dütz, Gernot Eike Mildner, Gerhard Günther Höppner, Hiltrud Krollman ve Rudiger Becker isimli Alman vatandaşları katledilmiştir.

Alman devleti ile Türk devleti arasında ne tür bir kirli ilişki ve hesaplaşma olduğunu bilmemekle birlikte bu saldırının Ortadoğu üzerinden yürüyen bir planın parçası olduğu açıktır. Masum insanların katledilmesi ise bu hesabın parçasıdır.

Tayyip Erdoğan saldırı sonrası “terörün ortak sorun olduğunu, herkesin bundan gerekli dersler çıkarması gerektiğini” söyleyerek IŞİD’i bir kenara bırakmış ve Kürtlere saldırmaya devam etmiştir. Sultan Ahmet saldırısında “gerekli dersler çıkarılmalı” şeklinde ki çağrı dolaylı olarak suçu üstlenmektir. IŞİD’in her saldırısının üstü kazındığında altında Türk devletini bulmak mümkündür.

Alman devletinin bu saldırıda Türk devletinin rolünü bildiğinden şüphe duymamak gerekir. Almanya iç istihbaratı ‘Anayasayı Koruma Teşkilatı’ Başkanı Hans-Georg Maassen saldırının IŞİD tarafında yapıldığı kesin değil diyerek ucunu açık bırakmıştır. Ancak hala 10 Alman vatandaşının kanı üzerinden Türk devletiyle kirli işler çevrilmektedir. 1 Kasım seçimleri öncesi Angele Merkel göçmen akımını engellemek adına Türk devleti ile bir dizi açık ve gizli pazarlık yapmış ve Tayyip Erdoğan’a seçimler öncesi açık destek vermiştir. Erdoğan’ın IŞİD ile olan ilişkilerine ve demokrat-devrimci ve Kürtlere yönelik saldırılarına bu şekilde koltuk değneği olmuştur.

Şimdide 10 Alman vatandaşının kanı üzerinden kirli hesaplar ve pazarlıklara kapıları açacak bir ilişki yaratılmaya çalışılıyor. Şunu biliyoruz IŞİD’in yaptığı her katliam Tük devletinin imzasını taşımaktadır. Alman devleti de bunu bilerek Türk devletini desteklemekte, ona arka çıkmaktadır. Sultan Ahmet katliamının dolaylı sorumluluğu Alman hükümetine aittir.

Alman hükümeti “terörizmle” kararlı mücadele yürüteceğini ifade etmektedir. Kimle beraber? IŞİD’e destek veren Türk devletiyle. Peki Türk devletiyle birlikte kime karşı mücadele etmektedir? Tek bir sivil katliamına karışmamış demokrasi ve devrim mücadelesi yürüten devrimci ve demokratlarla. Alman devleti Türk devletiyle birlikte Kürt ulusal haklarını savunan örgütlülüklerle, demokratik Hakları savunan  ATİK ile, Türkiye’de devrimci mücadele yürüten örgütlerle mücadele etmektedir. 2015’de Alman devleti ATİK’e operasyon yaparak 10 devrimciyi tutuklamıştır. Demokrasiyi isteyenler, devrimi isteyenler, masum halka en ufak zararı olmayan ve asla olmayacak demokratlar-devrimciler Alman hükümetinin hedefindedir.

Alman hükümetinin Sultan Ahmet’te katledilen Alman vatandaşlarının katilleriyle derdi yoktur. Onu destekleyen Türk devletinin faşist baskılarına karşı direnen devrimcilerle derdi vardır. Alman hükümeti dürüst olmalıdır. “Terör” deyince aklına gerçek katiller değil, devrimciler gelmektedir. Mücadelesini katillere değil devrimcilere yöneltmektedir. Sultan Ahmet’te katil IŞİD ve TC’dir.  Alman hükümeti ise Türkiyeli devrimcileri hapishanelere atmakta, Türk devletine iade etmeye çalışmaktadır. Çünkü Türk hükümeti ile kirli işler çevirmekte, Türk devletinin dostu olan IŞİD’i bu tavrıyla korumakta düşmanı olan devrimci ve demokratları ise hedef yapmaktadır.

Sultan Ahmet katliamı duyarlı Alman kamuoyunu harekete geçirmelidir. Alman hükümetinin yalan ve hilelerine tepki koymalıdır. Türk devleti ile çalışmak IŞİD ile çalışmaktır. Sultan Ahmet saldırısının yardım ve yataklığında Alman hükümeti de vardır.

Alman hükümeti derhal Türkiyeli devrimcilerin, Kürt politikacıların siyasal faaliyetini kısıtlamaya son vermelidir. Kendi vatandaşını katleden Türk devletinin isteğiyle tutuklanan devrimciler derhal serbest bırakılmalı, devrimci, yurtsever örgütleri “terörist örgütler” listesinden çıkarılmalıdır. Halkı katleden emperyalizm, onun gerici uşağı Türk devleti ve IŞİD’dir. Devrimciler halkların dostudur.

ATIK-Sultanahmet saldiris

ATI K-Sultanahmet sald r s