Anasayfa , Avrupa , Hessen’de Polis Neonazilere Düzenli Bilgi Vermiş
Teilnehmer eines Aufmarsches der rechten Szene werden am 01.05.2017 in Halle/Saale nach dem Ende der Veranstaltung von Polizeibeamten begleitet. Foto: Jens Schlueter/dpa-Zentralbild/dpa +++(c) dpa - Bildfunk+++ | Verwendung weltweit

Hessen’de Polis Neonazilere Düzenli Bilgi Vermiş

Haber Merkezi | 16.01.2019 |Almanya’nın Hessen eyaletinde polis ve Neo-naziler ilişkisinin bilinenden daha derin olduğu ortaya çıktı. Halle’de “Aryans” adlı Neo-nazi örgütü üyesi oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan iki Nazi’nin 10 Aralık’ta görülen davasında, bunlara Ost Hessen’de bir polisten düzenli bilgi aktarıldığı ortaya çıktı. Poliste sosyal medya üzerinde düzenli bilgi istedikleri ve onunda bu bilgileri kendilerine servis ettiği ortaya çıktı.

Davası görülen iki Nazi’nin 1 Mayıs 2017’de yürüyüşteki kitleye taş ve elektrik kablosuyla saldırdıkları ve bir çok kişiyi yaraladıkları, bundan dolayı da göz altına alındıkları basına yansımıştı. Polisin bunların evlerinde yapıtları aramada bir çok faşist örgütlerle ilişkileri oldukları ve kendilerinin de “Aryans” örgütüne ait oldukları ortaya çıkmıştı. Ev aramasında silah ve faşist örgütlerin propaganda materyalleri de bulunmuştu.

Daha önce Frankfurt’da 5 polis memuru hakkında radikal Neo-nazilerle ilişkileri olduğu ve onlara polis bilgisayarlarındaki kişilere özel bilgileri servis ettikleri ortaya çıkmıştı. Aynı polisler “NSU 2.0” adlı yeni bir faşist örgüt kurdukları ve bu örgütün Münih’te görülen NSU davasının avukatlarından Seda Basay-Yıldız’a tehdit mektupları gönderdiklerine ilişkin bilgiler Aralık 2018’de basına yansımıştı (konuya ilişkin www.atik-online.net sayfasında geniş bir dosya haber yayınlanmıştı).

Polisler avukat Seda Basay-Yıldız’a gönderdikleri tehdit mektubunda; “kızını keseceklerini”, “burada canlı canlı çıkma ihtimalin varken defol git domuz” ifadeleri yer almıştı. Avukatın adresi ve kişisel bilgileri kamuya açık olmaması ve sadece polis ve devlet dairelerinde elde edile bilineceğinden yola çıkılarak, bu bilgilerin polislerin çalıştıkları karakolun bilgisayarında aldıkları ve o bilgisayarlardan gönderdikleri ortaya çıkmıştı.

Almanya’da 4 Kasım 2011’de  açığa çıkan ve 6 yıla yakın Münih’de süren NSU davasında “Anayasayı Koruma Örgütü” ve “Federal Kriminal Dairesi”nin bu örgütü korudukları ve destekledikleri ortaya çıkmıştı. Bu örgüt militanları yıllarca banka soygunu yaptıkları, Köln-Mülheim’de Türkiyelilerin yoğun iş yerlerinin olduğu Kulp caddesini bombaladıkları ve burada bir çok insanın yaralanmasına nenden oldukları ve belirli aralıklarla dokuz göçmeni ve bir polisi öldürdükleri, tüm bunlar göz yumulduğu davada çeşitli kanıtlarla ispatlanmıştı. Ayırca davaya ilişkin çeşitli partilerden temsilcilerin oluşturdukları araştırma komisyonu raporunda da bu ilişkilerin varlığı ispatlanmıştı. Aynı ilişkilerin devam ettiği ve 14 eyalette hayata geçirilen yeni polis yasalarıyla bunların üstünün rahat örtülebilineceğinin de yasal zemini oluşturulmuş oldu.

Tüm bunlar gösteriyor ki önümüzdeki dönem, ırkçı ve faşist hareketlerin güçlendirileceği ve bunlar üzerinde başta göçmenler olmak üzere, işçi ve emekçilere yönelik saldırıların yoğunlaşacaktır. Buna karşı tüm anti faşistlerle ortak mücadelenin geliştirilmesi ve toplumsal muhalefetin güçlendirilmesi için daha yoğun çaba harcanmalıdır.