Home , Bildiriler , Günlük 12 Saatlik İş Yasasına Karşı Direniş ve Sınıf Mücadelesi!

Günlük 12 Saatlik İş Yasasına Karşı Direniş ve Sınıf Mücadelesi!

Viyana |02.06.2018| Sanayiciler birliği, ekonomi odaları (Sermaye odası) ve fi- nansal gücü etkin olan tekel çevreleri siyah – mavi icracı hükümetlerinden 12 Saat – günlük çalışma yasasıyla ağır bir esneklik ve çalışma saati uygulamasını adeta sipariş ettirmişlerdir. İş saati esnekliği yasa paketini yürürlüğe sokarak talepleri hükümet tarafından esasta gerçekleşmiş oldu.

* 12 Saat uygulaması ve haftalık 60 saat çalışma uygulaması artık olağan bir durum haline gelecektir.

* İşçi temsilciliklerinin ve Sendikaların kararlara ilişkin yetki hakları ise devre dışı bırakılarak engellenmiştir

*Sendikaların son yıllarda ciddi ödünler verdiği olağan iş saati dışına çıkan uygulamalarda- ki hakların ise tamamen üzeri çizilmiştir.

* Bugünden yarına 12 saat çalışma uygulaması patron- lar tarafından daha fazla kar marjını hedefiyle tek taraflı ola- rak işçiye emir vaki olarak veri- lebilir duruma gelecektir

* İddia edilen “gönüllülük ilke- sinin“ aksine günlük çalışma koşullarının baskısı altında işçiler boyun eğmeye zorlan- makta ve fazla mesai red ede- bilmek için elle tutulur gerekçe- ler ise dahi işverenin takdirine bırakılmış olacaktır

* “Kişinin kendisinin karar ver- me hakkı“ yeni iş yasası paketi- yle tamamen istisnai bir durum haline gelecektir

* Yeni yasal düzenleme ile iş yeri sözleşmelerinin veya da bireysel iş sözleşmeleri eğer İşçi temsilciliğinin (Betriebsrat) olmaması durumunda devre dışı kalacaktır. 13 işçiyi aşan iş yerlerinde yeni iş saati yasası 365 gün boyunca sürekli uygu- lanabilir olacaktır.

* Fazla mesainin zaman konto- suna eklenmesi ve fazla mesai- nin ödenmesi durumu ise gitti- kçe herhangi bir gerekçe ifade edilmeden ortadan kaldırılacak şekilde ilerleyecektir.

* Esnek çalışma (Gleitzeit) uygulaması içerisinde çalışan yaklaşık 1 milyon kişi bu du- rumla birlikte 11. ve 12.saat için olan mesai haklarını ve diğer haklarını ÖVP-FPÖ`nün esnek çalışma saldırısının bir sonucu olarak kaybedecektir

* İstirahat (Ruhezeiten) zamanlarının kısaltılması ise özellikle part time çalışanlar (Teilzeitbeschäftigte) için ciddi olumsuz ve ağır sonuçlara yol açacaktır.

İş hakkına ve onun güvenlik alanlarına dönük cepheden gerçekleşen bu ağır saldırıyla patronlar, büyük şirketler ve onların siyasal alandaki tem- silcileri emeğin kendisini bir kez daha en yüksek şekilde esnekleştirmeyi ve sermaye ise fazla mesai ödemelerinden kurtulmayı hedeflemektedir.

Bunun sonuçları ise var olan işçi ücretlerinden daha fazla çalarak sermayenin kar düzeyinin artışı, var olan iş saatlerinden daha fazla sömürü zemini yaratmak ve çalışanların sağlıklarının çalınmasıyla birlikte aynı zamanda iş alanlarının da yıkılması anlamına gelmektedir.

Kadınlar ve çocuk bakımlarını tek başına üstlenenlerin ise zorunlu şekilde yaptıkları part time çalışma (Zwangs-Teilzeit) koşullarının dışına itecek olan bir gelişme ile karşı karşıya kalacağız. İhtiyaç durumun- da iş verenin 12 Saat çalışma koşulu öne sürmesi durumuyla tek başına bakım üstelenenler (Alleinerziehende) yol süresi- yle birlikte 13 – 14 saat iş içe- risinde olmalarından kaynaklı olarak çocuk bakımını üstle- nme koşullarının neredeyse imkansız hale gelmesi sebe- biyle olağan iş koşullarının da dişina itilmiş olacaklardır.

Günlük yaşamda bu durum şu anlama gelmektedir; ciddi bir ücret hakkı gaspı ve gün- lük yaşamın planlanamaması hali. Sabah çok erken kalk- mak ve işe gitmek, çok geç saatlerde eve geri gelmek; gittikçe iş ve onun dışındaki yaşamın uyuşmazlığını bir- likte getirecektir. Aile, dost ve arkadaşlıklarla ilişkilere mini- mal bir zaman diliminin yanı sıra kişisel ilgi ve yaşama ise çok daha az bir zaman dilimi kalmış olacaktır. Yine iş kazaları ihtima- linin çok daha fazla yükselmesi ciddi sağlık sorunlarının artması anlamına gelecektir.

Ancak bu eksende unutmayalım ki; Geçmiş SPO-ÖVP hükümet anlaşması 2014 yılında „12-saat günlük çalışmaya geri dönüş“ uygulamasını yasal olarak gündemleştirmişti. Ancak etkili protestolar ve toplumsal gün- demin etkili kullanılabilinmiş olmasından kaynaklı olarak geçici olarak dönemin hükü- meti bundan vaz geçmek du- rumunda kalmıştı. Ancak bu proje SPÖ`nun patronu ve eski başbakan Kern tarafından „Plan A“ programı olarak yeniden iktidar programı ve gündemi haline getirilmişti. Ve bu sendi- kalar tarafından onaylanmadığı takdirde, sendikalara tehdit- ler savrularak, yasal olarak gerçekleştirileceği noktasında açık söylemler kullanılmıştı.

Sağcı ve saldırganlıkta sınır tanımayan bu hükümet ile bir- likte sermaye ve onun siyasal temsilcileri, sanayiciler birliğinin açık hükümeti olarak daha da çekilmez iş koşulları uygu- lamakta, ücret ve ekonomik haklarımızı gasp ederek, hırsızlık yapmaktadır. Yeni yasa paketi- nin temmuz ayının başında par- lamento da hızlıca ve baskıcı bir şekilde yasa olarak geçirilmeye çalışılacağı noktasında kesin gelişmeler ise mevcut.

-> Yukarıdan sürdürülen sınıf mücadelesine karşı sıkılı yumruklarımızla karşı koyalım! Milyoner- lerin saldırılarına karşı milyonların direnişini örgütleyelim!

-> Aktiv direnişi ve mü- cadele imkanlarını gündemleştirelim! Bu saldırıyı geri püskürtelim!

-> İş saatlerinin kısaltılması ve gelir dağılımının tersten uygulanması için körelmiş ve çürümüş uzlaşmalara karşı kararlı bir mücadele!

-> İşçiler olarak gücümüzün farkına varalım, sınıf mücadelesinde kararlı olan güçlerin Sendika, İşçi Odaları ve iş yerlerinde güçlenmesini sağlayalım!

Komünİntern (Komünist Sendika İnisiyatifi – Enternasyonal)