FREIBURG | 24-03-2014 | 05 Mart 2014 tarihinde tedavi gördüğü Hastahanede yaşamını yitiren Erhan Gencer,22. Mart 2014 Cumartesi günü Freiburg Kentinde dostları , dava arkadaşları ve devrimci-demokrat kurumlardan ATiK ve ADHK kitlesinden oluşan 200 kişiyi aşkın kitlenin katıldığı bir anma etkinliği ile sonsuzluğa uğurlandı. Anma Törenine PARTiZAN ile MKP çelenk yolladılar. Ayrıca PARTiZAN, MKP ve PKK adına, anma töreninde Erhan Gencer in ölümünden duydukları üzüntüyü belirten konuşmalar yapıldı.
Erhan Gencer`in Eşi Helma`nında yer aldığı Alman dostlarından oluşan Koro Erhan Gencer`in sevdiği şarkıları almanca ve türkçe olarak seslendirdi. Dostları şiirler okudu. Erhan Gencer`in küçük kızı Ezgi`nin Kemanıyla babasına yaptığı uğurlama müziği duygulu ve hüzünlü anlar yaşattı. Saat 11.00 de başlayıp, 13.00 de biten anma etkinliğine, Avrupanın çeşitli ülkelerinden dava arkadaşları ve yoldaşları katıldı. Erhan ile olan anılar paylaşıldı. Anı defterine yazılar yazıldı. Birbirlerini pek sık göremeyen insanlar Erhan Gencer i anma merasimi vesilesiyle de biraraya gelerek eski günlerini yad ettiler.Erhan Gencer`in vasiyeti üzerine Küllerinin bir kısmı İstanbul Boğazından denize savrulacak.
Erhan Gencer` i anma töreni vesilesiyle PARTiZAN temsilcisinin in yaptığı kısa konuşma ve ayrıca yayınladıkları yazılı metni sizlerle paylaşıyoruz.
ÖLÜM ERKEN BULUR BİZİ!
Değerli Dostlar, Sevgili Yoldaşlar,
Erhan Gencer dostumuzu, yoldaşımızı sonsuzluğa uğurladığımız bugünde; başta Erhan Gencer yoldaşın eşi, kızı ve ailesine başsağlığı diliyor ve acılarını paylaşıyoruz.
Burada bulunan sizleri,fiziken burada bulunamayan ama yüreği ve duyguları bizimle birlikte olan, acımızı paylaşan tüm dostları, Partizan ruhuyla devrimci duygularımızla selamlıyoruz.
Bugün, özgürlük düşünü terketmeyen,devrim yolunda yürümüş,katkılar yapmış nitelikli bir bilim insanının anısına burada bulunuyoruz.!
Her ölüm kendi toprağında ağır ve acıdır. Düştüğü yerde yürek yakar, anlatılmaz bir sızı verir. Kimin hakkında konuştuğumuz, kimi yolculuğa uğurladığımız iyi bilinmelidir. Doğru bakacağız, gidenin hangi izi sürdüğüne, hangi yolu yürüdüğüne Hangi toprak parçası üzerinde hangi devrim yolunu seçerek kimi takip ettiğini bilerek konuşacağız. O zaman, “Acılar paylaşıldıkça ve nedenleri anlaşıldıkça azalır” diyebileceğiz.!
Şu an sonsuzluğa uğurladığımız dostumuz, yoldaşımız ERHAN GENCER sıra dışı bir devrimciliğin yegane sahibi TKP/ML tarihine, hiç de az olmayacak nitelikte hizmetler bıraktı. O, derin bilimsel izler bırakan Marxist-Leninist ve Maoist teorinin derinleşmesi ve kavranması için emek harcayan bir parti yöneticisi, değerli bir bilim insanı olarak aramızdan ayrılıyor.
O, bilimin ve tarihsel tercübelerin ışığında, zorlu devrim yolunda yıllarca sebatla yürüdü. Sakin, sessiz, bir yürüyüşü değil, fırtınaları ve patlamaları amaçlayan, devrimin olanaklı hale gelmesi ve başarılması için zorlu bir devrim yolunu tercih etti. Bu uğurda tıpkı diğer yoldaşları gibi fedakarlıklar gösterip, büyük bedeller ödedi, sayısız acılar çekti.
Kadınları yaşlanmadan çocukları büyümeden katledilenlerin bolca olduğu bir ülkede özgürlük düşünü büyütmeye çalıştı.
Bundan dır ki bedeninde derin yaralar yüreğinde silinmez sızılar yaşayarak yaşama tutunmaya çalıştı…! Hangi komünist? hangi devrimci? bedeninde derin yaralar yüreğinde silinmez izler yaşamadan zorlu devrim yolunda yürüyebilmiştir?
Düşmanları gaddar ve acımasız, cellatları barbar ve vahşi olanların ülkesinde devrimcilik yapmak, özgürlük uğruna ölümsüz bir yolculuğa çıkmak kolay mıdır? İleri bir sınıf bilincine, derin bir bilgi birikimine sahip olunmadan güçlü bir yürek ortaya koymadan yürümek mümkün müdür?
Erhan Gencer üyesi ve yöneticisi olduğu partisine sayısız düşünsel hizmetlerde bulundu. Her türden tasfiyecilik karşısında devrim biliminin ve diyalektik materyalist felsefenin ateşli-bilgili keskin bir savunucusu oldu.
Ondan öğrendi genç partizanlar tasfiyeciliğe karşı ideolojik mücadelenin yaşamsal önemde olduğunu, ondan öğrendi genç militanlar fırtınalar içinde partiyi savunup sahiplenerek korkusuzca yürümeyi.
Bütün yaşamı boyunca içinde yer aldığı, düşüncelerini büyük bir bilgelikle ve yüksek bir sorumlulukla büyük bedeller ödeyerek savunduğu devrim yürüyüşünde sonuna kadar aktif yer almadıysa bile, büyük bir olgunluk, sakinlik ve saygıyla izledi kendisinden sonra özgürlük uğruna yürüyenleri.
Biz Partizanlar devrim ve özgürlük yürüyüşünde emek ve özveriyle yer alan büyük bir sorumlulukla hizmet eden parti kadrolarımızı, üyelerimizi, militan savaşçılarımızı asla unutmayacağız…! Yüksek bir sorumluluk düşünce ve duygusuyla sahip çıkacağız yaratılan ve yaratılacak olan her türden devrimci emeğe ve değere.
Erhan Gencer, yaşadığı süre içinde olduğu gibi ölüm karşısında da soğukkanlılığını, bilgeliğini, materyalist dünya görüşünü asla bırakmadı.Bundandır ki ölümün soğuk nefesini hissettiğinde “Yakın beni! Savurun beni gökyüzünün sonsuz maviliği altında ki derin sulara!” deme alçakgönüllüğünü göstermeyi bilmiştir. Yaşarken öğrettiği gibi ölüme giderken de öğretici olmayı bilmiştir.
Şimdi onun küllerinin savrulduğu sularda ve topraklarda direnişin ve ayaklanmanın çocuk kahramanları Berkin ELVAN ve sayısız adsız direnişçiler onu ve onun gibi toprağa düşenleri selamlayarak, çocuk yürüyüşlerini ve gülüşlerini devrime katıyorlar. Şimdi TİKKO gerillaları her parti şehidinin toprağa savrulan küllerinin ardından silahlarıyla selamlıyorlar toprağa düşen her yoldaşını ve savunduğu her devrimci değeri.
Şimdi onun özgürlük düşleri, özverili,öğrenme isteğiyle dolu olan üniversiteli öğrencilerin bilimsel çalışmalarında yaşıyor.
Şimdi onun özgürlük düşleri bir kez daha savrulan külleriyle yoksul emekçi semtlerinin çocuk direnişlerinde dolaşıyor. Şimdi onun özgürlük düşleri gerillaların namlularında yaşıyor.
Şimdi onun büyük özgürlük düşleri, toprağa tohum olup savrulan Taksim’den Lice’ye, Dersim`den, Amed’e uzanan her direnişçinin ve özgürlük savaşçısının bitmez özgürlük özlemlerinde yaşıyor. Bizlerde yaşıyor.
ERHAN GENCER ÖLÜMSÜZDÜR.
DEVRİM ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR.
PARTİZAN
21.MART 2014