ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ATİK`den Tutuklamalarla ilgili dayanışma mesajı İstanbul
18 Ekim gecesi, sabaha karşı 02.00 sıralarında İstanbul ve Artvin’de ESP ve EHB üyeleri ile ETHA muhabirlerinin ve HDP yöneticilerinin evlerine düzenlenen eşzamanlı baskında, 2’si gazeteci ve 2’si avukat 12 kişi gözaltına alındı.
Baskınlarda ETHA editörü İsminaz Temel, ETHA muhabiri Havva Cuştan, ESP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Özlem Gümüştaş ile Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Sosyalist Kadın Meclisi MYK üyesi Sezin Uçar, ESP MYK üyesi Özgen Sadet, 1996 ölüm orucu gazisi Nihat Göktaş, ESP üyeleri Meral Tatar, Mazlum Demirtaş, Mehmet Aslan, HDP Bağcılar İlçe yöneticisi Erkan Kakça ile İlhan Aslan ve Onur Binbir’in gözaltına alındığı basına yansıyan bilgiler arasında. Kısıtlılık kararı olduğu belirtilen soruşturma kapsamında, 20’den fazla kişi hakkında gözaltı kararı olduğu da belirtilmekte.
“Bozkurtlar Geldi”
Baskın yapılan evde bulunan Semiha Şahin: “Evimiz saat 02.00 civarında özel harekat polislerince basıldı. Herhangi bir şey sormaya fırsat bulamadan, silah doğrultularak yere yatırıldık. Evde dört kişiydik. Havva’nın kim olduğunu sordular. Ardından TEM polisleri içeri girdi. O sırada Havva’yı kendi odasına, bizi de salona götürdüler. Burada yüzümüz duvara dönük şekilde saatlerce ayakta bekletildik. Havva tek başına polislerle birlikte kaldı. ‚Kendilerinin bozkurt olduğunu, vatan hainlerine günlerini göstereceklerini‘ söyleyerek tehdit ve hakaretlere başladılar. Yanı sıra sırtımıza yumruklarla vurarak fiziki işkence yaptılar. Polisler gittikten sonra manzara ortadaydı. Bütün odalar darmadağın edilmişti. Sarı kırmızı yeşil fuları, benim basın kartımı lavaboda yakmışlar. Odaların tüm duvarlarına, dolap kapılarına üç hilal çizip, ‚Bozkurtlar buradaydı‘, ‚Bozkurtlar geldi‘ gibi yazılar yazdıklarını gördük.” diyerek, yaşananları anlatıyor basına…
Halka Zulmedenler Yenilmeye Mahkümdur!
Türkiye ve T.Kürdistanı’nda, OHAL ile birlikte doruk yapan devlet zulmüne karşı direnen halka, faşizm her yerde ve her fırsatta acımasızca saldırmakta. Faşizmin akıl almaz tüm saldırılarına rağmen, muhalif kesimlerin ve halkın direnişini kıramadıkları için, iktidar sahipleri daha bir acizleşmekte, daha bir saldırganlaşmaktalar. En küçük hak arama kıpırdanışını, en demokratik örgütlenişi dahi ne pahasına olursa olsun en vahşice yöntemlerle engelleme çabasındalar. Bunun içindir ki; Türkiye ve T.Kürdistanı açık hapishaneye çevrilmiş, mevcut hapishaneler yetmediği için yenileri inşa edilmektedir…
Ancak tüm çabalarına rağmen halka zulmedenler yenilmeye mahkümdur! Çünkü halkın öfkesini ve bu gücünü hiçbir güç bastıramaz.
ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) olarak, ESP, EHB üyelerine, ETHA muhabirlerine ve HDP yöneticilerine yönelik bu saldırıları şiddetle kınıyoruz ve dostlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha deklare ediyoruz.
Bilinir ki TC faşizmi, 94 yıllık tarihi boyunca her türlü zulmüne rağmen, halkın bağrından çıkan devrimcileri susturmayı sindirmeyi başaramamıştır. Ve bilinsin ki; bundan sonra da başaramayacaktır.
Çünkü; ZULMÜN OLDUĞU YERDE DİRENİŞ MEŞRUDUR!
- Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılsın!
- Faşizme Karşı Omuz Omuza!
