Home , Avrupa , ATİK İSVİÇRE KOMİTESİ: „Irkçı/faşist saldırılara karşı yaşasın mücadelemiz!“

ATİK İSVİÇRE KOMİTESİ: „Irkçı/faşist saldırılara karşı yaşasın mücadelemiz!“

İsviçre`de yaşanan Irkçılık gündemli ATİK İsviçre Komitesinden açıklama

Irkçı/faşist saldırılara karşı yaşasın mücadelemiz!

Emperyalistler arasındaki paylaşım mücadelesinin, rekabet ve hakimiyete dayalı ölümcül boyutlara ulaştığı bir süreçten geçiyoruz. Tüm dünyayı etkisi altına alan Emperyalist kriz Avrupa coğrafyasında kendini ekonomide ve buna bağlı olarak siyasette daha fazla hissettirdiği bir süreç bu. Zira dönem, hem devlet yapılanmalarında hem de toplumda güçlü bir sağa savruluş ile birlikte faşizan anlayışların gelişim gösterdiği bir sürece evrilmektedir. Toplumda bilinçli olarak geliştirilen ırkçılığın -sadece göçmen ve mültecileri hedefliyor gibi görünse de- aslında tüm emekçi ve ezilenlere yönelik baskı ve saldırıların ön hazırlığı olduğunu söylemek hiç abartılı değildir. Irkçılığın yaşamın her alanda kendini hissettirdiği İsviçre’de de her yeni güne çok çeşitli yaşanan olaylarla uyanmaktayız. Yaşanan olaylar birbirinden farklı dahi olsa aslında bunların hepsinin birbiri ile diyalektik bağları mevcuttur.

Örneğin Solothurn kantonunda 6 kişilik bir ailenin, içinde yaşamaları tehlike arz eden sağlıksız binalara yerleştirilerek nasıl çıktığı bile anlaşılmayan bir yangında yaşamını yitirmesi; Basel’de 75 yasında yaşlı İsviçreli bir kadının okuldan evine dönen Kosovalı küçük bir çocuğun boynunu keserek öldürmesi ırkçı, faşist saldırıların ülkede yaşayan göçmenlerin, mültecilerin nasıl bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor. Basel şehrinde iltica talebi ret edilen bir gencin psikolojik travma yaşayarak intihar etmesinin yanı sıra yine Basel şehrinde ırkçılık karşıtı eylemlerde polisin anti faşist grubu darp ederek gözaltına alması ve gözaltı sürecinde işkence yapması İsviçre devletinin hukuksuzluğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Devamında bu eylemle ilgili İGIF taraftarı bir arkadaşımızın evinin basılarak işkence edilerek gözaltına alınması aynı hukuksuzluğun ve İsviçre devletinin ırkçı politikasının başka bir ürünü olarak karşımızda durmaktadır.

İltica hakkı yaşam hakkıdır!

„İltica hakkı, ülkelerin önceden belirlenmiş koşullara uygun başvurularda bulunması ve akabinde verdiği hukuki ve politik bir haktır. Yaşadıkları ülkede cinsel, ırksal, dinsel, politik, kültürel vb ayrımcılıklara uğradığını gösteren belgelerle “hak veren” ülkelerin adlî makamlarına başvurunun ardından ülkenin ilgili komisyonlarınca incelenir ve eğer kabul görürse kişiye sığınma hakkı verilir. Böylece kişi “söz konusu devletin koruması” altına girer.

Emperyalistlerin kirli politikaları sonucu ülkelerinden kopup göç yollarına düşen her yıl binlerce insan, „özgür ve insanca yaşam için“ çeşitli mücadeleler vererek Avrupa’ya ulaşmaya çalışmaktadır. Göç yollarında yaşamayı başaran insanlar tüm ırkçı uygulamalara karşın, geldikleri ülkelerde kendilerini kabul ettirme çabaları ile büyük mücadeleler vermektedir. Bu mücadeleler kimi zaman travmatik sonuçlarla birlikte intiharlara ya da faili meçhul cinayetlerle son bulmaktadır. St.Gallen kantonunda  iltica eden ve iltica talebi reddedilen Emrah Adanır bu ırkçı göçmen politikasına sadece bir örnektir. Emrah Adanır 26 yasında Rojava’da DAİŞ çetelerine karşı mücadele etmiş, hakkında açılan davalar sonucu yurt dışına çıkmak zorunda kalmış Batmanlı bir Kürt gencidir. 8 aydan bu yana kendisinden haber alınamayan Emrah Adanır için kayıp başvurusu yapan abisinin arama çabalarını önemsemeyen İsviçre polisi, 8 Nisan tarihinde Vilters Wangs Mülteci kampının yakınındaki ormanlık alanda parçalanmış Adanır’ın cesedini bulmasının ardından soruşturma başlatmış.

Bu ve benzeri, cinayet ya da intihar, kazayla çıkan ya da bilinçli çıkarılan yangınlar, bir çocuğun vahşice katledilmesi tekil olaylar değildir. Hepsinin politik bir altyapısı vardır ve bu ırkçı altyapı bizzat iltica edilen ülkelerin yasalarıyla, uygulamalarıyla, toplumsal şekillenişleriyle belirlenmektedir.

Onun için diyoruz ki tüm bu saldırıların nereden geldiğini, arkasında kimlerin olduğunu, cesareti nereden aldıklarını biliyoruz. Tüm devrimci, demokrat yurtsever kurumları anti-faşist bilinçle ırkçı/faşist saldırılara karşı birleşmeye ortak bir tavır geliştirmeye çağırıyoruz.

⦁             Irkçı/faşist saldırılara karşı yaşasın mücadelemiz!

⦁             Birlik Mücadele Zafer!

ATİK İSVİÇRE KOMİTESİ