Home , Köşe Yazıları , Erdoğan’a boyun sundunuz! – Selma Akkaya

Erdoğan’a boyun sundunuz! – Selma Akkaya

Efrîn saldırısı başladığı ilk günden bugüne Paris başta olmak üzere Kürdistanlılar Fransa’nın her kentinde neredeyse günde iki kez eylem gerçekleştirdi. Her meydandan aynı ses yankılanıyordu: “Sizden ne silah, ne de gelip Kürtlerin yerine savaşmanızı bekliyoruz. Bir diktatör karşısında boyun eğmeden, net tutum almalısınız!” Fransa, önce “Türkiye’nin sınır güvenliğini koruması gerektiğini” hatırlatarak saldırıyı meşrulaştıran ve devamında “ama işgale doğru gitmemeli” diyen tutumu, tüm muhalefet partilerinin baskısı ile son bir hafta da “endişeyle izliyoruz. Türkiye operasyonu durdurmalı” söylemine doğru evrildiğinde Erdoğan’ın DAİŞ ve diğer çetelerle kurduğu sürüsü, Efrîn’i yağmalıyordu!

Sınır ihlaliyse sınır ihlali, terör ise terörün ta kendisinin yaşandığı görüntüler medya yayın organlarında yer almaya başladığında, işte o iki yüzlü siyasetin maskesi bir kez daha düşüyor Fransa Dışişleri Bakanlığı imzasıyla: “Fransa’da faaliyet yürüten basın yayın kurumlarının dikkatine; Doğu Guta ve Efrîn başta olmak olmak üzere Suriye’ye muhabir gönderilmesi büyük risk teşkil etmektedir. Söz konusu durumda muhabir gönderilmesi durumunda, Suriye komşu ülkelerinin giriş ve çıkışlara dair hukuki şartlara uyulmalıdır!”

Fransa’da basın yayın alanında faaliyet yürüten sendikalar, Dışişleri Bakanlığı’nın neredeyse Türkiye’den haber yapılması için izin alınmasını öneren notuna tepkiler yükselirken, Radyo İnter’den yapılan yayında şunlar ifade ediliyordu: “Harika. Tek yapmamız gereken Türk yönetimiyle uyumlu hale gelmemiz! Sınırdışı veya cezaevine girmek gibi gibi basit bir formalite… Suriye’de haber yapanların çoğu Türkiye’den geçmek zorunda ama bu ülke gazeteciler için dünyanın en büyük cezaevi olmuş durumda. Üstelik, Efrîn’in kontrolünü eline geçirerek, Kürtleri iyice ezmek isteyen kim? Türkiye! Hadi şimdi gidip Türkiye’den bunu olduğu gibi aktarmak için izin isteyin bakalım…”

Kürtleri, tarihte bir kez daha hançerlemeyi tercih edenler, bu kez Türk işgal ve yağmasını vermemeleri için basın mensuplarına ayar verirken görüyoruz. Yetmedi, Salı günü okulları boykot edip UNİCEF’in önünde, “Gökyüzünde bomba değil balon görmek istiyoruz” diyen Kürt çocuklarının etrafını onlarca polisle sarıp, gözaltı araçlarını hazırda bekleten bir Fransa ile karşılaşıyoruz. Ne yapacaktınız, “taş atsalardı” Erdoğan gibi vuracak mısınız! Polisiniz, “bütün sloganları ezbere biliyorlar, bunlar asla entegre olmaz” diyor eylem alanında. Kürtleri etnik temizliğe girişen Erdoğan ve sessizliğinizle onun suçuna ortak olan sizler unutmayın; bu şarkı bitmez, bu çocuklar da büyür!

Kurtlar Efrîn üzerinde dans ederken, tarih direnenleri de yazıyor, sizin Erdoğan diktatoryal ve yayılmacı hedeflerine boyun eğen ittifakınızı da yazıyor. Kim inanır artık sizin; “DAİŞ ile mücadele” şarlatanlığınıza ya da her fırsatta Kürtler “bizim terörle mücadele de ittifakımız” diyen iki yüzlü siyasetinize!

‘Efrîn direnişi bitti’ diye seviniyorsanız, en büyük yanılgınız olur. Efrîn direnmeye devam ediyor, tıpkı ilk gün söylendiği gibi “Efrîn direniş, direniş her yerde!” (YÖP)