Anasayfa , Avrupa , Duisburg Şehir Merkezinde Seçim Mitingi!

Duisburg Şehir Merkezinde Seçim Mitingi!

DUISBURG |18.05.2019| 16 Mayıs (Perşembe) günü Avrupa Parlamentosu seçimlerine dair, ATİF ve MLPD tarafından ortak düzenlenen miting saat 17:00’de başladı.

Miting jürgen Blummen’nin yaptığı açılış konuşmasıyla, startı verilen etkinlikte, önce München’de devam eden TKP-ML davasına değindindikten sonra, Avrupa birliğinin emperyalist ve saldırgan politikalarını teşhir ederek anlattı. Ardından Avrupa parlamento seçimlerinde, ATİF’in de içinde yer aldığı, enternasyonal liste-MLPD adayı, Erhan Aktürk’ü tanıttı. Yapılan tanıttım konuşmasından sonra müzik dinletisiyle, miting programına devam edildi. Müzik dinletisinden sonra, Dirk Willing MLPD adına söz aldı. Willing’in yaptığı konuşmada, Avrupa birliğinin emperyalist birlik olduğu, halklara dönük baskı ve ezme politikaları sürekli gündemde olduğu bir Avrupa söz konusudur. Buna karşı Avrupa parlamentosunda bulunan milletvekillerinin asla mücadele etmedikleri sadece parlamenter olmak için çaba harcadıklarını geniş bir şekilde anlatarak konuşmasını sonlandırdı.

Yeniden yapılan müzik dinletisinden sonra, Avrupa parlamento milletvekilli adayı Erhan Aktürk konuşmasını yapmak için kürsüye davet edildi. Aktürk kitleyi selamladıktan sonra, kısaca kendini tanıtarak, konuşmasına başladı. Yaptığı konuşmada, emperyalist Avrupa ülkelerinin kasıtlı bir şekilde ırkçılığı geliştirdikleri, ırkçı ve faşist partilere sınırsız ve açıktan destek verdikleri için, bu partiler günümüzde birçok ülkede hükümet ortağı olmuşlardır. Ya da anan muhalefet partisi konumuna gelmişlerdir. Diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü; mevcut gidişattı gözlemlediğimiz bu süreçte, bizleri bekleyen riskler içerisinde öne çıkan, ırkçı ve faşist partilerin yaptığı ayrımcı politikalardır. Ve bu politikalar neticesinde, halklar içerisinde kin ve nefret tohumları ekmektedirler. Bu nedenle Avrupa coğrafyasında halkların birlikte ve barış içinde yaşamasını tehlikeye atmış bulunuyorlar. Diyerek yükselen ırkçılığı teşhir ederek anlattı.

Yine konuşmasının devamında, Avrupa birliği ülkelerinin her zaman yüksek refah düzeyi ile övünüyorlar. Ayrıca özgürlükçü bir coğrafya olarak, sürekli gündemde tutuyorlar. Bu gibi argümanlarla da başka ülkelere hep ders veriyorlar. Diyerek Avrupa’da öne çıkan sorunlar noktasında ise konuşmasını şöyle sürdürdü; Tüm krizlerin yükünü, işçi ve emekçilerin sırtına yükleyen emperyalistler, bir yandan karlarına kar katarak, sömürüyü daha da derinleştiriyorlar. Diğer yandan 510 milyonluk zengin Avrupa’sında, 119 milyon kişi işsiz ve 4 milyon kişi evsizdir. Sokakta yatıp kalkmaktadır. Sefalet ve yoksulluk nedeniyle her gün dilencilik artmaktadır. Çöplerde yiyecek toplama alışkanlığı, günlük yaşam biçimine dönüşmüştür.

Ayrıca Demokratik hak ve özgürlükler rafa kaldırılmış, bazı Avrupa ülkelerinde düşünce özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü sadece kâğıt üzerinde geçerliliği kalmıştır. Politik faaliyet ve aktivite yürütmek adeta suç sayılmaktadır. Demokratik yasal kurumlara karşı yoğun baskılar, yasaklamalar soruşturmalar ve tutuklamalar olağan bir duruma gelmiş bulunuyor.

İşte ben bu adaletsizliklere ve anti-demokratik saldırılara karşı; emekçilerin, yoksulların, işsizlerin ve ayrımcılığa maruz kalmış çeşitli göçmen halkların sesi olmak için, Avrupa parlamentosuna milletvekili adayı oldum. Diyerek tüm demokratik güçlere, birlikte çalışma ve mücadele etme, çağrısı yaptıktan sonra, yaşasın enternasyonal dayanışma sloganı eşliğinde konuşmasını sonlandırdı.

Daha sonra müzikle devam eden etkinlikte, Enternasyonal liste-MLPD seçim propaganda materyalleri de yaygın biçimde dağıtılarak, günün önemine dair yapılan miting coşkuyla sonlandı.