ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ÇETİN ÇETİN | 19 – 12 – 2013 | Bu cümle bana ait değil.
Bu cümle ne yazık ki çocuğuna sahip çıkmayan/çıkamayan bir babaya hem de T.C.’de İçişleri Bakanı olan bir babaya ait.
Biraz geriye giderek hatırlayalım.
Her türlü temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, şafak operasyonlarıyla devrimcilerin, emekçilerin, öğrencilerin, gazetecilerin… gözaltına alınarak hapishanelere doldurulduğu bir süreçte AKP iktidarının bu uygulamalarına karşı gelişen Gezi ayaklanmasında, Gezi parkına yapılacak polis saldırısı öncesi İçişleri Bakanı M.Güler tvlerder Gezi parkındaki gençlerin ailelerine “çocuklarınıza sahip çıkın“ demişti.
İçişleri Bakanı M.Güler’in bu tehditkar konuşmasına gençlerin anaları bir akşam sonra Gezi parkında bir analar zinciri oluşturarak “analar burada, bakan nerede“ sloganlarıyla çocuklarının haklı davalarının yanında yer aldıklarını duyurmuşlardı.
Hem de gurulu, çoşkulu bir gürlemeyle. Çünkü o analar çocuklarının haklı bir davanın sahipleri olduklarını iyi biliyorlardı.
Şimdi İçişleri Bakanı M.Güler’e ve çocukları gözaltına alınan bakanlara şöyle söylemek gerekmez mi?
Çocuklarınıza sahip çıkın!
Ama nasıl sahip çıkacaklar!
Sizin çocuklarınız haklı bir davanın değil, yolsuzluğun rüşvetin sahibi.
Yine de tüm bunlara karşın bakanlara şunu söylemek gerekiyor: Çocuklarınıza sahip çıkın!
Yine de iktidar sahiplerine haksızlık etmeyelim. Ülkeyi yöneten AKP iktidarı çocuklarına sahip çıkıyorlar. Çocuklarına sahip çıkmak, yargılanmalarını engellemek ve gemicik sahibi yeni çocukların ortaya çıkmasının önüne geçmek için emniyet içerisinde temizliğe giriştiler.
T.Kürdistan’ında taş attıkları için çocukları hapishanelere dolduranlar, işkenceden geçirenler, Pozantı’da tecavüz edenler, Roboski’de ailelerinin geçimini sağlamak, evelerine ekmek götürmek için kaçakçılık yapmak zorunda bırakılan çocukları F-16 uçaklarıyla bombalayıp paramparça edenler bugün milyonlarca doları kaçıran, rüşvet alan, yolsuzluk yapan kendi çocuklarının yargılanmasını engellemek için şimdi harekete geçerek emniyet ve yargı içerisinde temizliğe başladılar.
Bu ortaya çıkan tablo cemaat ile AKP kapışmasının – kirli çamaşırlarının ortaya serilmesinin ötesinde – Türkiye’de yönetenlerin ne denli çürümüşlüğün içerisinde bulunduğunun rüşvetin, yolsuzluğun ne denli ayuka çıktığının resmidir.
