Anasayfa , Temel Demirer

Temel Demirer

2005’DEN 2013’E 17’LERİN DÖNÜŞÜ: İSYAN GÜNLERİ[1]

 TEMEL DEMİRER | 25 – 07 – 2013 |  “İnsan ışığı görmez,ışıkla görür.”[2]  Bugün, coğrafyamızın isyan günlerinde, daha doğrusu “17’lerin dönüşü” olarak betimlenmesi mümkün olan koordinatlarda 17’leri anmak üzere bir araya geldik, toplandık. Mercan’da katledilen Cafer Cangöz’ün, Okan Ünsal’ın, Alaattin Ataş’ın, Cemal Çakmak’ın, Ökkeş Karaoğlu’nun, Çağdaş Can’ın, İbrahim Akdeniz’in, Dursun Turgut’un, Ahmet Perktaş’ın, Ersin Kantar’ın, Gülnaz Yıldız’ın, Taylan Yıldız’ın, Binali ...

Devamını Oku »

“Post”un Nihayeti![*]

TEMEL DEMİRER | 25 – 06 – 2013 | “Gerçek, çelişkide gizlidir.”[1] “Post” söylencelerini nihayete erdiren bir “son”dan “Tuhaf Zamanlar” diye nitelenen krize, krizin yol açtığı alt üst oluş kesitine doğru ilerliyoruz… Liberallerden muhafazakârlara dek herkesin farkında olduğu bir güzergâhta Çin’lilerin “Tuhaf zamanlarda yaşayasın” bedduasının altını çizmemek, anımsamamak olmaz. Evet, “tarihi kötü yanının ürettiği”ni hatırlatırken, düşüncelerimizi kışkırtan bu “beddua”nın; Charles ...

Devamını Oku »

‘Kiraz Zamanı’ ya da “Teslim ol Tayyip!”

TEMEL DEMİRER | 13 – 06 – 2013 | “Yelken ol, kürek ol… / Git gidebildiğin yere…”[1] Şimdiler ‘Kiraz Mevsimi’dir; hatırlanırsa bu zamanlarda gerçekleşen Paris Komünü de ‘Kiraz Zamanı’ diye anılmıştı… Kim ne derse desin, Anadolu ‘Kiraz Zamanı’nı yaşıyor. Bu günleri en iyi betimleyen Ankara barikatlarından yükselen “Teslim Ol Tayyip!” haykırışıdır. O haykırış, çok önceleri ilk tanıdığımda bıyıkları yeni terleyen, ...

Devamını Oku »

İBRAHİM KAYPAKKAYA (ve Yapıtları) Hakkında

TEMEL DEMİRER | 09 – 01 – 2013 | “Her ölüm/erken ölümdür.”[1] İlk baskısı 1978’de Tufan Yayınları’ndan çıkartılan ‘Seçme Yazılar/ Nivîsen Bijarte’ başlıklı yapıtın, yeni beşinci baskısı, 2012’de Umut Yayımcılık tarafından Kürtçe ve Türkçe olarak tek ciltte yayımlandı. Yani Diyarbakır zindanının ilk tanıklarından İbrahim Kaypakkaya, Kürtçe konuşmaya başladı. Herkes bilir: Diyarbakır’daki işkence tezgâhlarında dökülen kanı Kürtlerin kanına karışan İbrahim Kaypakkaya’yı; “Sana en çok ...

Devamını Oku »

Soru(n)lar ve Tehlikeler ile Olanaklar ve Olasıklıklar Büyürken [1]

TEMEL DEMİRER | 22 – 12 – 2012 | “Yeniden doğar/batan gün.”[2] Yıllar sonra bir kez daha buradayım; tam tamına 11 yıl 8 ay 23 gün 8 saat mülteciydim gri gökleri altında yaşadığım Paris’te; “Ortadoğu, Türkiye, Kürdistan’daki Siyasi Gelişmeler ve Görevler” konulu panelde bir şeyler söylemek için… Bu konuda bir şeyler söyleyebilmek için öncelikle sürdürülemez kapitalist krizin gerçeğine; bununla doğrudan ...

Devamını Oku »

PARİS KOMÜNÜ, FATSA, DİKMEN VADİSİ GÜZERGÂHINDA…[*]

 TEMEL DEMİRER | 1 – 12 – 2012 | “İnsan demek/kent demektir.”[1] “Kentsel Dönüşüm” dedikleri şey, kent yoksullarının aşına, ekmeğine, yerine yurduna göz koyan bir mülksüzleştirmedir. Evet, zenginler bir kez daha “Kentsel Dönüşüm” dedikleri şeyle, yoksulları mülksüzleştiriyorlar; yani “kenti dönüştürüyoruz,” diyenler “rantı bölüşüyor”… Bunda şaşırtıcı olan hiçbir şey yok! Kent sorununu, yoksulları kentin dışına sürerek, çözen kapitalizm budur; böyle yapar; ...

Devamını Oku »

Sanat Ticari Değil, İnsanîdir[*]

TEMEL DEMİRER | 08 – 09 – 2011 | “Sanat, ekmek peşinde koşarsa alçalır.”[1] Paul Gauguin’in, “Sanat ya intihâldir ya da devrim”; Albert Camus’nün, “Sanat gerçeğe karşı çıkabilir ama gerçekten kaçamaz,” diye betimlediği konuda; “Sanatın en yüce amacı, insanî formlar göstermektir, olabildiğince duyusal anlamlı ve olabildiğince güzel,” notunu düşer W. Goethe de…

Devamını Oku »

“Ya Kapitalizm Ölecek Ya Da Yeryüzü Ana!”[1]

TEMEL DEMİRER | 10 – 08 – 2011 | “Doğa bir aynadır, hem de/aynaların en parlağı.”[2]   “Doğaya ancak boyun eğilerek hükmedilebilir,” diyen Francis Bacon’ın uyarısı göz ardı edildi kirletip, yok eden kapitalizm tarafından… Ama genç Seneca’nın ifadesiyle, “Açgözlüye tekmil doğa az gelir”ken; bugün bir ekolojik felaket eşiğine ulaştık… Oysa çok önceleri uyarmıştı; “Doğa yasaları yok edilemez. Çeşitli tarihsel koşullara bağımlı olarak, ...

Devamını Oku »

Dik Duran Aykırı İnsan(lar)[*]

TEMEL DEMİRER | 30 – 07 – 2011 | “Artık yapar gibi yapmak değil, gerçekten yapmak söz konusu.”[1] Horatius’un, “In vitium ducit culpae fuga/ Kusur korkusuyla suç işliyoruz,” sözleriyle betimlenen tiranlık koşullarında, dik duran aykırı insan(lık)ın, yeniden ve bir kez daha en büyük gereksinimimiz olduğu kanısındayım.

Devamını Oku »