Home , Haberler , Birleşik Cephe Filistin Deklarasyonu

Birleşik Cephe Filistin Deklarasyonu

Haber Merkezi|13.01.2024| Yaşasın proletarya enternasyonalizmi ve enternasyonal dayanışma! Özgür, demokratik ve sosyalist bir Filistin için! 

 

Birleşik Cephe Eş Başkanları, Edith Luz Castro, Monika Gärtner-Engel

8 Aralık 2023

Birleşik Cephe Eş Başkanları, Birleşik Cephe 1. Dünya Kongresi’nde oybirliğiyle kabul edilen „Emperyalizme, Faşizme ve Siyonizme Karşı, Filistin için, Laik Demokrasi için!“ deklarasyonunu temel alarak aşağıdaki açıklamayı yaparlar

Siyonist İsrail devletinin Gazze’deki Filistin halkının sürülmesini ya da yok edilmesini amaçlayan iğrenç saldırganlığını şiddetle kınıyoruz. Bu saldırı, emperyalistler arası rekabet bağlamında ABD ve Almanya gibi önde gelen emperyalist ülkeler tarafından da desteklenmektedir.

Bu savaş derhal sona ermeli ve tüm İsrail birlikleri geri çekilmelidir! Emperyalist failler Filistin halkına tazminat ödemeli ve özgür Filistin haklarını tamamen kabul etmelidirler!

Filistin halkına yönelik baskı, Siyonist liderlik altındaki İsrail devletinin 1948’de Nakba ile Filistin halkına yönelik baskı ve imhaya başladığı andan bu yana on yıllardır devam etmektedir. 2007’den bu yana uygulanan abluka, Gazze Şeridi’ni acımasız İsrail işgali altında yoğun nüfuslu bir açık hava hapishanesine dönüştürdü. Bugün İsrail’de 6000 civarında siyasi tutuklu, 820 civarında idari tutuklu suçlama olmaksızın, yargılanmaksızın ve herhangi bir delil olmaksızın hapsedilmiş durumdadır. Emperyalist İsrail’in daha da faşistleşmesi, ırkçı yerleşimcilerin ölümcül saldırıları ve Batı Şeria’da devam eden toprak hırsızlığı ile Siyonist-emperyalist İsrail sürekli devlet terörü uygulamaktadır.

Gazze’ye yönelik mevcut savaş, insanlara ve doğaya karşı işlenmiş bir savaş suçudur ve 7 Ekim’den itibaren hiçbir şeyle gerekçelendirilemez. Çoğu sivil 20,000’den fazla ölü ve en az 50,000 yaralı, binlerce yıkılmış apartman ve ev, yakılmış toprak, su, gıda, petrol ve tıbbi yardım tedariki için temel altyapının yok edilmesi. Bombardımanlar ve kara harekâtı sonucunda her gün yeni kayıpların yaşandığı Gazze Şeridi’nde neredeyse hiç işleyen hastane kalmamıştır. Bu savaş, uluslararası insancıl hukukun ihlalidir ve savaş suçu kriterlerini yerine getirmektedir.

Hamas’ın camilerin, okulların ve hastanelerin içinde ve altında saklandığı iddiası İsrail’e bunları bombalama ve yerle bir etme hakkı vermez. Savaşın öncelikle Hamas liderlerine yönelik olduğu iddiası yalandır. Bu, Filistin halkına karşı yürütülen bir imha savaşıdır. İsrail ordusu gerçek bir insan avına girişmiş durumda. Önce kitlelere kuzeyden güneye geçmeleri emredildi. Şimdi güneyde toplanıyorlar ve güney bombalanıyor ve tanklarla işgal ediliyor.

Kitlelerin sözde insani bölgeler olarak denize ve Refah sınır kapısına doğru hareket etmeleri gerekiyor. Gizli planlar giderek daha belirgin hale geliyor: Filistinli kitleleri ya denize ya da Mısır’ın Sina çölüne sürmek için bir „Gazze Nekbesı“ sahnelemektedir. Bu devlet terörü, NATO ve AB’nin emperyalist güçleri tarafından -sadece taktiksel farklılıklarla sınırlı olarak- desteklenmekte ve ABD ve Alman emperyalizmi tarafından yönetilmektedir. Uluslararası dayanışma, proleter enternasyonalizmi, Filistinli kitlelerle birlikte tüm bunlara kesin bir son vermelidir.

Bu yargı, devrimcileri ve insan hakları temsilcilerini Birleşik Cephe’de birleştirmektedir. Filistin halkının tam zaferi için, aynı zamanda Filistin’deki çeşitli güçler hakkında, son

haftalarda ve aylarda açıkça bir tartışma derinliğine ve zenginliğine ulaşan bir tartışma alevlendi. Bu bağlamda gerici ve faşist güçlerin kınanması da tartışılmakta ve kurtuluş hareketlerinin asla katliam gibi karşıtlarının yöntemlerini kullanmaması gerektiği ifade edilmektedir. Bu tartışmaların hiçbiri Birleşik Cephe üyelerini sayısız gösteri, miting, bağış toplama ve tartışma toplantılarında bir araya gelmekten ve sürekli olarak Filistin halkının hakları ve Filistin kurtuluş hareketinin tam zaferi için mücadele etmekten alıkoymamıştır ve alıkoymaya da devam etmektedir.

Filistin kurtuluş mücadelesiyle tam dayanışma içindeyiz ve farklı din ve kökenlerden kitlelerin demokratik ve nihayetinde sosyalist koşullar altında barış içinde bir arada yaşadığı bir Filistin devleti stratejik hedefimizdir.

Yaşasın proleter enternasyonalizmi ve enternasyonal dayanışma!

Özgür, demokratik ve sosyalist bir Filistin için!