Anasayfa , Bildiriler , Bilmiyormuydunuz? Sevmek de Övmek de Suçtur!

Bilmiyormuydunuz? Sevmek de Övmek de Suçtur!

YENİ KADIN | 08 – 02 – 2010 | THM sanatçısı Pınar Sağ, 29 Mart yerel seçimleri öncesi gittiği Dersim’de, organize edilen seçim mitinginde vermiş olduğu konserde bir konuşma yapmıştı. Dersim’ de 1973 yılında yakalanıp, Diyarbakır’ da aylarca süren işkencelerde, ser verip sır vermediği için katledilen İbrahim Kaypakkaya’ yı öven konuşma yaptığı gerekçesiyle, savcılık tarafından hakkında soruşturma başlatıldı.

Ve yine aynı mitingte sahne alan Mehmet Özcan’ da benzer içerikli konuşma yaptığından savcılığın soruşturmasına maruz kalan sanatcılardan.

‘’Faşist iktidara karşı her zaman dik durmuş Kaypakkaya’nın yoldaşlarına….’’ cümlesi, ‘sanatçı duyarlılığı’ ile söylenmiş olsa da Pınar Sağ’ ın takibata uğramasına vesile olmuştur.

Dünyanın Türkiye ve T.Kürdistanı coğrafyası denilen ülkesinde, iyiden-doğrudan-haklıdan yana olmak, devrimci değerlere sahip çıkmak her zaman bedel ödemeyi gerekli-zorunlu kılmıştır.Hele de bu coğrafyada insan kadın olunca, bedelin dozajı daha da artmak durumundadır.Boyalı basının Pınar’ı haber yaparken erkeklerin gölgesinde, ‘’Arif Sağ’ın gelini, Tolga Sağ’ın eşi’’ olarak sunması dahi,bu sistemin ve dolayısıyla medyanın da kadına bakış açısının bir tezahürüdür zaten.Kadın hangi kariyere sahip olursa olsun,erkeğin eklentisi olarak anılmaya adeta zorlanmaktadır.Bu sorunun bir yanıyken, diğer yanı da,’’Sanat sanat içindir’’ yanlışından değil de, ‘’Sanat halk içindir’’ doğrusuyla hareket eden sanatçıların politik duruş sergileyerek,devrimci değerlere sahip çıkmaları sonucunda ödemek zorunda oldukları bedellerdir.

Belki de düşüncelerini açıkça ifade ettiklerinden dolayı,takibatlara uğrayan,cezalar alıp,zındanlarda yatmak zorunda kalan sanatçıların olduğu ülkelerin başında gelmektedir Türkiye…Korkutma,sindirme,kimliksizleştirme,kısacası sistemin kendi insan tipini yaratma çabası tüm toplum kesimleri üzerinde uygulanmak istenmektedir.’’Duymadım,görmedim,bilmiyorum’’ diyen bir toplumun yaratılması için tüm olanaklar yasama-yürütme-yargı aracılığıyla insanların üzerinde demoklesin kılıcı gibi savruluyor.Bu faşizm değil de nedir?İşte Kaypakkaya da faşizme karşı çıkarak bedenini bedel olarak ödemekten dahi çekinmeyerek suç işlemiştir.Ama Türkiye’nin değişik milliyetlerden halklarının gönlünde de 37 yıldır taht kurmuştur.

‘’Aslanlar gibi,kurban olduğum,73’ten bu yana ser verip sır vermeyen bu geleneği asilce yaşatan Kaypakkaya’ya yakışır şekilde durmak….’’ diyen Pınar’ın ardından sahne alan Mehmet Özcan’ın da ‘’Seni sevmek suçluyu övmek,Kaypakkaya seni seviyorum,bir suçlu da benim,seni seviyorum…’’diyerek,’’Terör örgütü kurucusu ve yöneticisi İbrahim Kaypakkaya’yı övdükleri’’ için suçların en büyüğünü işlemişlerdir.

Oysa,80 küsür yıllık T.C. tarihine bakıldığında görülecektir ki,gözlerini kırpmadan kitle katliamları yapanların, insanlığa karşı en çok suç işleyenlerin,yüzlerce faşizan yaptırımların altına imza atanların isimleri kışlalara,sokak ve meydanlara,hastahanelere,havaalanlarına verilip,caniler-katiller sürüsü ödüllendirilirken,tarihimiz ve tarihimizin yaratılmasında önemli etkileri olan devrimci-komünist önderlerimizin-değerlerimizin sahiplenilmesi-bayraklaştırılması,’suç ve suçluyu övme’ olarak kabul ettirilmeye çalışılmıştır.Ama ne tarihimizi ve ne de değerlerimizi yargılamaya güçleri yetmeyecektir.İbrahim Kaypakkaya başta olmak üzere tüm devrimci değerlerimiz bizlere ışık tutmaya devam ederek,biz de onları sahiplenerek suç işlemeyi sürdüreceğiz.Pınar Sağ ve Mehmet Özcan’ın mahkum edilmeye çalışılmasının,aslında bu değerlerimize de saldırı anlamına geldiğini biliyor,bu dostlarımızın da yanlarında olduğumuzu bildiriyor,savcılık takibatına uğramalarını da nefretle kınıyor,yüksek sesle ve hep birlikte SENİ SEVİYORUZ İBRAHİM  KAYPAKKAYA diyoruz.

ATİK-Yeni KADIN

ŞUBAT 2010