Home , ATİF , TC Devletinin Topyekün Faşist Saldırısını Ezilen Halkın Topyekün DİRENİŞİ Durduracaktır

TC Devletinin Topyekün Faşist Saldırısını Ezilen Halkın Topyekün DİRENİŞİ Durduracaktır

atiflogoATİF | Faşist TC devletinin 15 Temmuz Darbe girişimi ve sonrasında AKP eliyle senaryolaştırdığı /uyguladığı karşı darbesi ile toplumun tüm muhalif güçlerine karşı başlatılan topyekün OHAL saldırılarına bir yenisi daha eklendi. Gazete ve televizyonların bir bir kapatılmasıyla başlayan ve birkaç gün öncesinde Cumhuriyet gazetesine yapılan baskın ve gözaltıların hemen akabinde bugün gece saatlerinde Halkların Demokratik Partisi eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’la birlikte diğer milletvekilleride evleri basılarak zorla gözaltına alınmışlardır.

Sözde 15 Temmuz Darbe girişimini bahane ederek, tüm muhalif kesimlere açıkca savas açan  T. Erdoğan, AKP hükümeti ve çeteleri, denetimleri altına soktukları yargı mekanizmasıyla birlikte devrimci, demokrat, ilerici,  Alevi, Kürt, Ermeni vb. muhalif tüm kesimlere karşı gözaltı ve tutuklama saldırısı başlattı. Fetöcü cemaat ve Paralel devlete karşı kendini koruma içgüdüsü olarak göstermeye çalıştığı saldırı, esasta toplumun devrimci, ilerici, alevi ve yurtsever kesimlerini kapsayan bir saldırıya dönüşmüştür. Halkın kendi iradesiyle seçtiği Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Gülten Kışanak ve Fırat Anlı hakkında,somut hiçbir delil bulunmamasına ragmen, “terör örgütüne yardım ve yataklık” suçlamasıyla tutuklanmaları, saldırının esas niyetini ortaya çıkarmıştır.

TC devletinin Ortadoğuda, Emperyalist bazı güçlerin desteğini alarak giriştiği, işgal girişimi muhalif güçler tarafından önemli derece de tepki çekti. Gelişen bu tepkinin önünü kesmeye dönük olarak AKP hükümeti öncelikle tepkinin kaynağı olarak gördüğü birçok televizyon kanalını ve gazeteyi kapattı. Son olarak Cumhuriyet gazetesine hukuksuzca bir saldırı gerçekleştirerek genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu ve on gazete çalışanını gözaltına aldı. TC devletinin önümüzdeki dönemde yürüteceği savaş ve işgal konsepti doğrultusunda neredeyse hükümet aleyhine yayın yapan hiç bir kuruma yaşam hakkı tanınmamaktadır. Yine TC devleti, çatışmasızlık sürecini tek taraflı olarak terk etmesinin akabinde uzun bir süredir T. Kürdistan’ında sürdürdüğü operasyonlarla ve son olarak OHAL ile geliştirdiği ve 90’lı yılları aratmayan baskı, gözaltı ve işkenceyle Kürdistan halkını ezmeye ve yıldırmaya çalışmaktadır. Bu katliamcı duruşunu daha da boyutlandıran TC Ordu güçleri kısa bir süre önce yakaladıkları gerillaları infaz ederek savaş suçu işlemiş olmaktan da geri durmamaktadır.

Emperyalistler Ortadoğu’da ezilen halkları savaş sürecine sokmuşlardır. Bu savaşın nedeni ve amacı bellidir. Bir avuç Emperyalist devletin ekonomik çıkar ilişkişlerini esas alan bu savaşın Ortadoğu halklarına kan ve zulümden başka verebileceği hiçbirşey yoktur. Bu Emperyalist dalaşın kazananı ve kaybedeni şimdiden bellidir. Ortadoğunun tüm ezilen halkları bu savaştan zarar görecektir. Ve yine bu savaşta taşeron rolü oynayan TC devletinin de ekonomik ve toplumsal olarak bir bunalıma ve kaosa sürükleneceği açıktır. Savaş süreci içerisinde emperyalist efendilerinin tüm emirlerini harfiyen yerine getirmek için ülkesinde ki tüm demokrasi güçlerine başta sendikalar, belediyeler, devrimci demokrat kurumlar, gazeteler ve televizyonlara bir bir saldırmaktadır. Bunun son halkası olarak Halkların Demokratik Partisi bu saldırıdan kendine düşeni payı almıştır. Eşgenel başkanları ve milletvekilleri hukuksuzca gözaltına alınmıştır.

Bu faşist uygulamaları Alman devleti adeta seyretmektedir. Oluşan kamuoyu baskısı ile Alman Hükümeti faşist TC devletini dilucuyla eleştirmekten ve uyarmaktan öte TC ile kirli pazarlıklar yaparak, Kürt ve devrimci aktivistleri TC ‘ricasıyla’ tutuklamakta, Kürt kurumlarının bayraklarını mitinglerde yasaklamaktadır. Faşizmin saldırıları karşısında dürüst olmayan Alman devleti faşist ve IŞİD destekçisi TC devletiyle siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerini geliştirerek devam ettirmektedir.

Süreç bizler açısından gayet nettir. TC devletinin topyekün faşist saldırısına karşı topyekün karşı duracağımızdan kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Güncel tüm bu saldırıları ve HDP yönetimine karşı gerçekleştirilen bu saldırıyı protesto ediyoruz. HDP milletvekilleri başta olmak üzere tutuklanan tüm belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, sendikacı, gazeteci, radyo ve televizyon emekçileri derhal serbest bırakılmalıdırlar. Kapatılan tüm televiyon ve gazetelere yayın hakları geri verilmelidir. Alman Hükümeti derhal bu saldırılara karşı TC devleti ile ilişkileri sınırlandırmalı, ilerici, devrimci ve Kürtler üzerindeki baskılara derhal son vermelidir. Sürecin görevi; hukuk dışı uygulamalara karşı, göcmen isci ve emekcileri vede devrimci demokrat kamuoyunu bulunduğumuz her alanda karşı koymaya ve protesto etmeye çağırıyoruz.

HDP Milletvekilleri ve Belediye Başkanları Derhal Serbest bırakılsın!

Faşizme karşı omuz omuza!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

Berxwedan Jîyane!

ATİF

Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu

Bildiri İndir (pdf)